Gazze Ablukasını Kırmak İsteyen "Medlin" Gemisine İsrail Baskını: Aktivistler Gözaltında, Tek Kişilik Hücre Talimatı Verildi

Gazze Şeridi'ne yönelik ağır insani yardım ablukasını delmek amacıyla İtalya'dan hareket eden ve içinde 12 aktivistin bulunduğu "Medlin" adlı insani yardım gemisi, uluslararası sularda İsrail güçlerinin müdahalesine uğradı. Gece saatlerinde Mısır açıklarında gerçekleşen baskında gemideki aktivistler gözaltına alındı. Geminin İsrail'in Aşdod Limanı'na çekileceği açıklandı. Yaşanan son gelişmeleri ve aktivistlerin durumunu, Habertürk TV canlı yayınında Anadolu Ajansı Kudüs Muhabiri Enes Canlı, Aşdod Limanı'ndan bildirdi.

Anadolu Ajansı Kudüs Muhabiri Enes Canlı, Habertürk TV sunucusu Serap'ın soruları üzerine Aşdod Limanı'ndaki son duruma ilişkin bilgileri paylaştı. Canlı'nın aktardığına göre, 12 aktivisti taşıyan Medlin gemisi henüz Aşdod Limanı'na ulaşmadı. Aktivistlerin de şu an itibarıyla İsrail toprağına ulaştığına dair net bir bilginin olmadığını belirten Canlı, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının aktivistlerin akşam saatlerinde Aşdod'a getirilmesinin beklendiğini ilettiğini söyledi. Gün içinde Aşdod Limanı'ndaki askeri noktaya bir fırkateynin yanaştığı ve üzerinden askerlerin indiği görüldüğü, ancak uzaktan alınan görüntülerde aktivistlerin gemiden inişine ilişkin bir görüntü yer almadığı bilgisi paylaşıldı.

Enes Canlı, aktivistlerin limana indirildikten sonraki sürece ilişkin mevcut beklentileri detaylandırdı. Aktivistlerin, Aşdod Limanı'nda bulunan askeri noktaya indirilmesinin beklendiğini ifade eden Canlı, burada öncelikle sorgudan geçeceklerini, ardından ise Ramle kenti yakınlarındaki Givon hapishanesine (Givon tutukevi) aktarılacaklarının belirtildiğini söyledi. Bu süreç, aktivistlerin durumuna ve ne kadar süreyle tutulacaklarına dair önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Bölgedeki bu gelişmeler, https://www.avazturk.com gibi yayın organları tarafından da yakından takip edilmektedir.

İsrail'de Ulusal Güvenlik Bakanı olarak görev yapan ve aynı zamanda hapishanelerden de sorumlu olan Itamar Ben-Gvir, gözaltına alınan aktivistlerle ilgili sert bir talimat verdi. Enes Canlı'nın aktardığına göre, Bakan Ben-Gvir, aktivistlerin tamamının tek kişilik hücrelere konulması talimatını iletti. Ayrıca, kendilerine herhangi bir iletişim aracı verilmeyeceğini ve dış dünyayla iletişim kurmalarına izin verilmeyeceğini belirtti. Ben-Gvir'in, hapishane idaresine, bu aktivistlere normal hapishane kıyafetleri veya hapishane tulumları giydirilmesi yönünde de talimat verdiği bildirildi.

Geminin temel amacının, yaklaşık dört aydır yoğun bir insani yardım ve gıda ablukası altında olan Gazze'ye yardım ulaştırmak olduğu vurgulandı. İsrail'in gece saatlerinde Mısır açıklarında gemiye müdahale eden donanma komandoları aracılığıyla 12 aktivisti gözaltına aldığı hatırlatıldı. Enes Canlı, İsrail'in bir yandan dünyaya, gemide gözaltına alınan aktivistlere su ve yemek verildiğine dair görüntüler paylaştığını belirtirken, diğer yandan Gazze Şeridi'nde, ABD ve İsrail güdümlü, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun karşı çıktığı yeni yardım mekanizmasında, yemek almaya giden Filistinlilerin üzerine ateş açıldığı ve saldırıya uğradığı durumun aynı şekilde devam ettiğini vurguladı. Bu çifte standart görüntüsü, https://www.avazturk.com gibi haber kaynaklarında da geniş yer bulan, bölgedeki insani krizin vahametini ortaya koyuyor.

Habertürk TV sunucusu Serap'ın, aktivistlerin hemen sınır dışı mı edileceği yoksa bir yargılama sürecine mi tabi tutulacağı yönündeki sorusu üzerine Enes Canlı, edindiği izlenimi paylaştı. Canlı, tekneye müdahale eden İsrail kuvvetlerinin aktivistleri sivil otoriteye "sınır dışı işlemi için" teslim edeceğini anladıklarını ifade etti. Aktivistlerin, sınır dışı işlemi tamamlanana kadar bir tutukevinde tutulacaklarının anlaşıldığını belirtti. Dün İsrail basınına yansıyan ve İsrailli yetkililere dayandırılan haberlere göre, İsrail'in bu konuyu çok fazla büyütmek istemediği ve aktivistleri çok uzun süre tutmadan bir an önce sınır dışı etmek istediği aktarılıyor. Bu bilgiler, https://www.avazturk.com gibi platformlarda da doğrulanması beklenen ve sürecin hızla tamamlanabileceğine işaret eden önemli detaylar sunuyor.

Medlin gemisinin taşıdığı insani yardım malzemeleri de olayın bir diğer önemli boyutunu oluşturuyor. Enes Canlı, geminin yola çıkarken amacının insani yardım taşımak olduğunu ve içinde bebek gıdaları, bebek mamaları, temel gıda maddeleri, tıbbi ekipman olarak kullanılabilecek protezler, hijyenik pedler ve benzeri, Gazze'de insanların günlük hayatlarında sıkıntılarını çektiği temel ihtiyaç malzemeleri bulunduğunu aktardı. Bu malzemeler, 12 aktivistle birlikte Gazze'ye doğru yola çıkmıştı ancak İsrail'in müdahalesi buna engel oldu. Gemideki tüm malzemelere muhtemelen el konulacağı da belirtilen bilgiler arasındaydı. Bu insani malzemelerin akıbeti, https://www.avazturk.com gibi haber kuruluşları tarafından yakından takip edilen bir başka hassas konu.

Serap'ın da belirttiği gibi, Medlin'in devasa bir gemi olmayıp, sembolik anlamının daha yüksek olması ve Enes Canlı'nın da zaman zaman "tekne" olarak bahsetmesi, olayın ticari bir sevkiyat değil, tamamen insani ve politik bir eylem olduğunu güçlendiriyor. İsrail'in bu küçük çaptaki girişime dahi uluslararası sularda askeri güçle müdahale etmesi, Gazze üzerindeki ablukanın ne denli katı bir şekilde uygulandığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Gazze ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Medlin gemisine İsrail'in uluslararası sularda müdahalesi ve 12 aktivistin gözaltına alınması, bölgedeki insani krizin derinliğini ve yardımların ulaştırılmasındaki zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Habertürk TV canlı yayınında Anadolu Ajansı Kudüs Muhabiri Enes Canlı'nın Aşdod Limanı'ndan aktardığı detaylar, aktivistlerin Givon tutukevine nakledileceği ve İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in talimatıyla tek kişilik hücrelerde ve kısıtlı koşullarda tutulacağı beklentisini güçlendirdi. Sınır dışı edilmesi planlanan aktivistlerin durumu ve gemideki insani yardım malzemelerinin akıbeti, https://www.avazturk.com gibi haber kaynaklarında yer almaya devam edecek ve dünya kamuoyu tarafından endişeyle izlenmeyi sürdürecektir.