İsrail ve İran arasındaki çatışma korkutucu boyutlara ulaştı

İsrail ve İran arasındaki çatışma korkutucu boyutlara ulaştı

İsrail ve İran arasındaki çatışma korkutucu boyutlara ulaştı; karşılıklı şehir saldırıları, nükleer tesislerin hedef alınması ve Hürmüz Boğazı tehdidiyle bölge kritik bir eşikte.

Alınan bilgilere göre, İsrail, İran'ın başkenti Tahran'ın yanı sıra İsfahan, Şiraz ve Meşhet kentlerini vurduğunu bildirirken. İran ise Tel Aviv, Hayfa, Tamya, Batam ve Rehovot şehirlerine misilleme saldırılar düzenledi. Bu karşılıklı saldırılar, bölgedeki gerilimin boyutunu gözler önüne seriyor. ABD'nin USS Nimitz uçak gemisi ve beraberindeki birçok destroyerle Ortadoğu'ya doğru yola çıkması talimatı vermesi, savaşın tırmanışta olduğunun en net işareti olarak kabul ediliyor.

Fordov Nükleer Tesisi Şoku: Deprem Etkili Saldırı

Gecenin en önemli ve endişe verici gelişmesi ise İran'ın Kum kenti yakınlarındaki Fordov nükleer tesisinin hedef alınması oldu. İsrail'in bu tesise yakın bir noktada 2.5 şiddetinde bir deprem etkisi yaratacak kadar şiddetli bir saldırı düzenlediği belirtildi. Uzmanlar, İsrail'in füze envanteriyle bu denli bir etki yaratmasının zorluğuna dikkat çekerek, ya İsrail'in üst üste delici saldırılar yaptığı ya da ABD'nin bölgedeki ağır bombardıman uçaklarının sığınak delici bombalarla devreye girmiş olabileceği ihtimalini dile getirdi. Fordov tesisinin diğer nükleer araştırma tesislerinden çok daha farklı, korunaklı ve özenle seçilmiş bir yer olması, saldırının ciddiyetini artırıyor. Sosyal medyada paylaşılan bir görsel, tabanca mermisinden büyük sığınak delici bombalara kadar patlayıcıların yüzeyde yarattığı etkileri gözler önüne sererek, Fordov'a atılan bombanın şiddetini gözler önüne seriyor.

Mossad Operasyonları ve İran'ın Kayıpları

İran istihbaratının Tahran'ın güneyindeki Rey kentinde Mossad tarafından kullanılan üç katlı bir binayı ele geçirmesi ve iki Mossad ajanını yakalaması, istihbarat savaşının boyutlarını ortaya koydu. Görüntülerde binada patlayıcılar ve insansız hava araçları (İHA) bulunduğu görüldü. Tahran'da bir tünelde ele geçirilen kamyonda da çok sayıda İHA olduğu belirtildi. Bu operasyonların İsrail tarafından uzun zamandır, sofistike bir şekilde planlandığı tahmin ediliyor.

Öte yandan İran, çatışmalarda ağır darbeler aldığını da kabul ediyor. İran Devlet Televizyonu, Devrim Muhafızları İstihbarat Kurumu Başkanı Muhammed Kazım Kazımi ve iki generalin daha öldürüldüğünü açıkça duyurdu. İsrail'in bu tür suikastlerde özellikle ABD çekilmesi sonrası Afganistan'da kalan Afganlıları kullandığı iddiaları da gündemde.

Hürmüz Boğazı Tehdidi ve Ekonomik Korku

İran'ın dini liderin en üst düzey danışmanı Muhammed Cevat Laricani, yaptığı açıklamada Hürmüz Boğazı'nın önemini vurgulayarak, enerji tesislerine ciddi zarar verilmesi durumunda kimsenin petrole sahip olamayacağını açıkça belirtti. "Eğer biz petrolümüzü kullanamazsak başka kimse de kullanamaz" sözleriyle, dünya ham petrol arzının %20'sinin geçtiği bu kritik boğazın kapatılması ihtimalini gündeme getirdi. Bu durum, petrol fiyatlarının 170 dolarlara fırlaması ve dünya ekonomileri üzerindeki yıkıcı etkisi konusunda ciddi endişeler yaratıyor.

Diplomatik Red ve Siber Saldırı İddiası

Bölgede Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman gibi ülkelerin arabuluculuk girişimleri olduğu ancak İran yönetiminin "bize bomba yağarken konuşacak hiçbir şey yok" diyerek bu teklifleri reddettiği bildirildi.

Çatışmanın seyrini değiştirebilecek bir başka önemli haber ise İsrail Hava Kuvvetleri'nin erken uyarı sistemlerinin hacklenmesi iddiası oldu. İsrail ordusunun hava saldırısı alarmı yayınlamasına rağmen, daha sonra böyle bir saldırının olmadığı ortaya çıktı ve erken uyarı sistemlerinin hacklendiği kabul edildi. Eğer bu doğruysa, İran'ın siber kapasitesinin hafife alınmaması gerektiği belirtiliyor.

Sivil Göç ve Bölgesel Gerilimler Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, Tahran'daki sivillerin yoğun bombardıman ve belirsizlik nedeniyle araç konvoylarıyla şehirden ayrıldığı görülüyor. Bu görüntüler, kıyamet günü filmlerini andıran bir tablo çizerken, sivillerin özellikle Türkiye sınırına doğru, yani batıya yöneldiği iddia ediliyor. Ancak bunun Türkiye'ye büyük bir göç dalgası anlamına gelip gelmediğini söylemek için henüz çok erken olduğu vurgulanıyor.

Önemli bir diğer gelişme ise İsrail'in Tebriz'i vurmasıdır. Tebriz, yoğun Azerbaycan Türk'ü nüfusuyla bilinmekte olup, bu bölgenin hedef alınması, bir kalkışma olması halinde İran'ı Azeriler ve Türkler üzerinden bölme girişimi olarak yorumlanıyor.

Irak'ta, Bağdat yakınlarındaki El Esad hava üssüne intihar amaçlı İHA saldırıları düzenlendiği de belirtildi. Amerikan askerlerinin bulunduğu bu üsse yönelik saldırı, İran yanlısı gruplar tarafından yapılmış bir provokasyon olabileceği ve ABD'yi oyuna çekme amacı taşıyabileceği düşünülüyor.

Tüm bu gelişmeler, sosyal medya üzerinden hızla yayılmaya devam ederken, Ortadoğu'nun son derece kritik bir dönemeçten geçtiği ve tansiyonun her an daha da tırmanabileceği belirtiliyor.