İsrail'in Gizli Planları Ortaya Çıktı, Türkiye Bile Hedefte mi?

İsrail'in Gizli Planları Ortaya Çıktı, Türkiye Bile Hedefte mi?

Uzman gazeteci Hüsnü Mahalli, Tele1'de İsrail'in bölgedeki 'korkunç' stratejilerini ve İran dahil tüm komşularını yutma planlarını deşifre etti. ABD üslerinin rolü, iç çatışmalar ve bölgesel ihanetin şok edici detaylarıyla coğrafyanın kaderi masada.

Bölgemizde son dönemde yaşanan gerilimler, İsrail'in hedefleri ve bölgenin geleceği üzerine korkutucu senaryoları gündeme getiriyor. Tele1 ekranlarında Melda Yücel ile yaptığı derinlemesine analizde, gazeteci Hüsnü Mahalli, İsrail'in sadece günübirlik saldırılarla değil, uzun vadeli, "korkunç" bir planla hareket ettiğini iddia etti. Mahalli'ye göre İsrail, "ruh hastası" bir yaklaşımla, Akkuyu'daki nükleer tesislerden uranyum zenginleştirip bomba yapma ve hatta Antep gibi şehirleri vurma potansiyeline sahip. O, bu coğrafyayı "korkunç bir geleceğin" beklediğini, 20 yıl sonrasını görmeye çalıştığını ve Arap Baharı başladığında bile 10-20 yıl sonra neler olabileceğini tahmin edebildiğini belirtti.

Hüsnü Mahalli, İsrail'in Suriye iktidarını devirdikten, Lübnan Hizbullah'ını yok ettikten ve Gazze'yi perişan ettikten sonra sıranın İran'a geleceğini her programda dile getirdiğini vurguluyor. Ona göre bu, bir süredir beklenen ve öngörülen bir gelişme. İran'ın çevresindeki Müslüman ülkelerin neredeyse tamamında Amerikan üslerinin bulunması ise bu büyük resmin önemli bir parçası. Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde konuşlu bu üsler, bölgedeki stratejik dengeleri derinden etkiliyor.

İran'daki Halk Ayaklanması ve İsrail'in Çifte Oyunu

Mahalli'ye göre, İsrail'in asıl hedefi İran'da bir halk ayaklanmasını örgütlemek. İran'da muhafazakâr kesimlerle (Cumhurbaşkanı Bezişken ve dini lider) dini çevreler arasında medyaya yansımayan ciddi bir kavga olduğunu belirten Mahalli, İsrail'in böyle bir saldırıyla reformcuların elini güçlendirmeyi amaçladığını söyledi. Devrim Muhafızları Komutanı ve Genelkurmay Başkanı'nın öldürüldüğü iddialarına atıfta bulunarak, bu durumun "güvenlik sorunu" yaratacağını ve İran halkının dini liderliğe karşı "Sizin yüzünüzden vurulduk!" demelerine yol açacağını ifade etti. Mahalli, bu olaylarda "her şeyde bir gariplik" olduğunu, hatta gazetecilerin bile dün gece bir saldırı beklediğini, buna rağmen İranlı üst düzey yetkililerin evlerinde "salak gibi" uyumalarının akıl sır ermediğini dile getirdi.

Tarihsel ve Dinsel Bir Misyon: İsrail'in Genişleme Hedefleri

Hüsnü Mahalli, haritada bile küçücük görünen 21 bin kilometrekarelik İsrail'in, "hepsi benim" diyerek Nil Nehri'nden İran'ın yarısına, Türkiye'nin yarısına ve Suudi Arabistan'ın yarısına kadar uzanan geniş bir coğrafyayı hedef aldığını belirtti. Mahalli'ye göre bu, bir tarihsel, dinsel ve efsane meselesi. İsrail'in bu toprakları ele geçireceğini çünkü "bu coğrafyadaki iktidarların ihanetiyle" bunu başaracağını savunuyor. Bölgedeki liderlerin ruhlarını ve vicdanlarını satarak halklarıyla kavga etmekten başka bir dertlerinin olmadığını, halklarını cahil, yoksul ve "salak" bırakıp düşünmelerini engellediklerini iddia ediyor. Bu bağlamda, güncel haberler ve analizler için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

İsrail Jetleri Hangi Hava Sahalarını Kullandı? İhanet Detayı

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında jetlerin kullanılmasıyla birlikte akla gelen en önemli sorulardan biri, bu uçakların hangi hava sahalarını kullanarak İran'a ulaştığıydı. Hüsnü Mahalli, bunun "çok net" olduğunu belirterek, İsrail jetlerinin Suriye, Irak, Ürdün ve Suudi Arabistan hava sahalarını kullandığını vurguladı. Mahalli, İsrail'in bugün Şam'a 18 km mesafede durduğunu, uçaklarının, tanklarının ve toplarının orada olduğunu, hatta İran'ın gönderdiği füzelerin Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan üzerinde düşürüldüğünü, daha İsrail'e varmadan engellendiğini belirtti. Mahalli, "İhanet dediğim bu" diyerek, İsrail'le baş edebilmek için öncelikle ülkelerdeki "satılmış iktidarların" yok edilmesi gerektiğini, ancak bunun da mümkün görünmediğini savundu. Bu gibi kritik bölgesel gelişmeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için https://www.avazturk.com platformunu takip edebilirsiniz.

İran'ın Tükenen Gücü ve Vekil Güçlerin Darbe Alması

Peki, İran'ın bu saldırılara karşı koyma gücü ne kadar? Hüsnü Mahalli, İran'ın "çok fazla gücü kalmadığını" iddia etti. Özellikle Lübnan Hizbullah'ının ortadan kaldırılması veya büyük darbe alması, Esad iktidarının devrilmesi (veya şu anda Amerikan yanlısı/İsrail yanlısı bir Şam iktidarının varlığı) İran'ın elini zayıflattı. Irak'ta da Amerikan üsleri bulunduğunu hatırlatan Mahalli, İran'ın atacağı füze veya İHA'ların daha Irak, Suriye, Ürdün veya Suudi Arabistan üzerinde düşürüleceğini, İran'ın karşılık verme şansının olmadığını belirtti. Ona göre İran, "göstermelik" de olsa bir tepki verecektir, ancak bu tepkinin esas hikayeyi değiştirmeyeceğini savundu.

Ankara Bile Hedefte mi? İsrail'in Nükleer Tehdidi

Hüsnü Mahalli'nin en sarsıcı iddialarından biri ise İsrail'in gerektiğinde nükleer bomba bile atabileceği yönünde. "Çok ciddiyim bu konuda, hiç şakası yok İsrail'in" diyen Mahalli, İran'ın ciddi bir tepki vermesi veya vermesi halinde Tahran'a nükleer başlıklı bir füze fırlatabileceğini savundu. Daha da ileri giderek, İsrail'in sadece İran'a değil, Şam'a, Beyrut'a, Kahire'ye, Riyad'a ve hatta Ankara'ya bile vurabileceğini iddia etti. Mahalli, bu coğrafyayı "korkunç şeyler" beklediğini ve bu duruma göre stratejik planlamaya gidilmesi gerektiğini vurguladı. Detaylı jeopolitik analizler için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bölgesel İşbirliği Eksikliği ve Fırsatın Kaçırılması

Mahalli, eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 5-6 yıl önce gündeme getirdiği, Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın birlikte hareket etmesini öngören projenin ne kadar önemli olduğunu ancak ne Türkiye'nin ne de başkasının bu konuda adım atmadığını belirtti. Mahalli'ye göre, bu dört ülke yan yana gelip kendi çıkarlarını birlikte kullanamadığı ve bir şeyler yapamadığı sürece, bu coğrafya "darmadağın olacak". Ona göre "Adamlar kafaya koymuş dağıtacağım diyor her tarafı, ben istediğimi yapıyorum" düşüncesi hakim ve koşullar buna çok uygun. Özellikle Lübnan, Suriye ve Gazze'deki durumun ardından bu fırsatın daha da arttığını savundu. Bu önemli bölgesel perspektifleri ve daha fazlasını https://www.avazturk.com üzerinde bulabilirsiniz.

Suriye'deki Tehlikeli Yeni İktidar: İsrail'in İşbirlikçisi mi?

Hüsnü Mahalli, Suriye'nin mevcut durumuna da dikkat çekti. "Dünyanın en tehlikeli katilinin" şu anda Suriye'yi yönettiğini ve bu kişinin "Amerikan işbirlikçisi ve İsrail işbirlikçisi" olduğunu belirtti. Mahalli, kendisi Netanyahu olsa çok daha fazlasını yapacağını, çünkü tüm koşulların kendi lehine olduğunu ve herkesin kendisine hizmet ettiğini söyledi. Bu durumun, İsrail'in bölgedeki eylemleri için elverişli bir zemin oluşturduğunu ima etti.

Geleceğe Yönelik Karamsar Tablo: "Her Zaman Daha Kötüye Gidiyoruz"

Hüsnü Mahalli, bölgesel gelişmelerin her zaman daha kötüye gittiğini yineleyerek, "Her zaman daha kötüye gidiyoruz" ifadelerini kullandı. Bu saptamalarıyla, bölgedeki mevcut gerilimin ve güç dengesizliklerinin kısa vadeli olmadığına, aksine uzun soluklu ve giderek derinleşen bir krizin habercisi olduğuna işaret etti. Mahalli'nin analizleri, bölgedeki aktörlerin ve uluslararası güçlerin gelecekteki adımlarına dair kaygıları artırıyor. Bu kapsamlı değerlendirmeler ve uluslararası ilişkiler alanındaki uzman görüşleri için https://www.avazturk.com platformunu düzenli olarak takip edebilirsiniz. Gazeteci olarak, bu tür detaylı ve benzersiz bakış açıları, dünya gündemini daha iyi anlamamıza ve kamuoyunu doğru bilgilendirmemize yardımcı olmaktadır.