İsrail'in Kalbine Füze Yağmuru: Ben Gurion Havalimanı Vuruldu, Hayfa Alevler İçinde!
İran'ın İsrail'e yönelik şoke eden balistik füze saldırılarıyla Ben Gurion Havalimanı ve Hayfa limanı doğrudan vuruldu. Gündüz gibi aydınlanan kentlerde yangınlar çıkarken, 7 kişinin yaralandığı bildirildi. Saldırılar, İsrail'in hava savunma kapasitesini
İran'ın İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği yoğun balistik füze saldırıları, bölgede tansiyonu zirveye tırmandırdı. Halktv'nin YouTube kanalında yayınlanan videoda yer alan son dakika görüntüleri ve uzman yorumları, saldırıların boyutunu ve stratejik etkilerini gözler önüne serdi.
Hayfa ve Tel Aviv'de Şok Eden Görüntüler İsrail'in Hayfa şehrinde gerçekleşen saldırı anları, ortalığın bir anda gündüz gibi aydınlandığı büyük patlamalarla dikkat çekti ve patlama sesleri duyuldu. Kentin farklı noktalarına isabet eden füzeler, geniş çaplı yangınlara neden oldu. İsrail'in kritik öneme sahip Ben Gurion Havalimanı'nın tam isabetle vurulduğu ve saldırıların isabet oranının yüksek olduğu belirtildi. Ayrıca, İran'ın bu gece Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs gibi büyük şehirleri arka arkaya hedef aldığı bilgisi paylaşıldı. Saldırılarda İsrail ambulanslarının bildirdiğine göre 7 kişinin yaralandığı bilgisi geldi. Ekrana yansıyan canlı görüntülerde 7-8 füzenin aynı anda hedefe doğru ilerlediği görüldü, bu da saldırının yoğunluğunu ortaya koydu. Atılan füzelerin başlıklarının değiştirilerek tahribat güçlerinin artırılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
İsrail Hava Savunması ve Savaşın Ekonomik Yükü İsrail'in hava savunma sistemi devrede olmasına rağmen, füzelerin bir kısmının hedeflerine ulaşarak ciddi hasara yol açması dikkat çekti. Uzmanlar, İran'ın attığı füzenin de bir maliyeti olduğunu ancak bu füzeleri önlemek için atılan savunma füzelerinin çok daha pahalı olduğunu vurguluyor. Bir İran füzesini durdurmak için yüksek irtifa ve pahalı 10 füzenin (Arrow 2, Arrow 3 veya Amerikan Aegis gemilerinden fırlatılanlar gibi) kullanılabileceği belirtiliyor, bu da savaşın ekonomik boyutunu açıkça gözler önüne seriyor. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun "Eğer 20.000 füzesi olsaydı ve bir de nükleer, biz ne yapacaktık?" şeklindeki açıklamasının, İran'ın füze kapasitesi konusundaki endişeleri ve içerideki konsolidasyonu sağlama çabasını yansıttığı ifade edildi. Hava savunma sistemlerinin füze bataryalarının sınırlı bir stoğu olduğu ve sınırsız yedeklerinin bulunmadığı, dolayısıyla ikmalin kritik önem taşıdığı belirtiliyor. İran'ın havalimanları ve limanları sıkça vurmasının ardındaki stratejinin, İsrail'in füze önleme kapasitesindeki yedek ikmali engellemek olduğu ve "Hazıra dağ dayanmaz" atasözüyle bu durumun altının çizildiği aktarıldı. İran'ın taktiksel olarak, füze savunma sistemlerini aşmak için "doygunluk" (saturated) yaratacak şekilde 50'li paketler halinde topluca ve aynı alana yakın atışlar yaptığı belirtildi.
İran'ın Stratejik Temelleri ve Yalnızlığı Kaynağa göre, İran'da 1979'da Humeyni'nin iktidara gelmesinin ardından iki önemli değişiklik yapıldı. Birincisi, anayasa, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'i "ezeli ve ebedi düşman" olarak tanımlayacak şekilde düzenlendi. İkincisi ise, İran dışında operasyon yapabilecek Kudüs Gücü benzeri silahlı yapılar oluşturuldu. Ancak kaynak, şu anda İran'ın bu savaşta "yalnız" savaştığını da belirtti.
Bölgesel ve Küresel Etkileşimler İran'a Pakistan, Rusya veya Çin üzerinden füze takviyesi gelip gelmeyeceği sorusu gündeme gelirken, Ukrayna'daki bazı hava savunma sistemlerinin İsrail'e kaydırıldığına dair teyit edilmemiş bilgilerin olduğu belirtiliyor. Bu durum, İran'ın uygulayacağı baskıya yönelik beklentinin yüksek olduğunu gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin ise İsrail'deki Amerikan vatandaşlarının güvenliği konusundaki önceki açıklamalarının, yerleşim yerlerine düşen bombaların görüntüleri ışığında ABD'nin doğrudan operasyona katılması için bir gerekçe oluşturabileceği yorumu yapıldı. Bu gelişmeler, Ortadoğu'daki mevcut gerilimi yeni bir boyuta taşırken, bölgesel ve küresel güçlerin tepkileri merakla bekleniyor.