İstanbul Barosu'na Yönelik "Operasyon"da Kritik Dönemeç

İstanbul Barosu'na Yönelik "Operasyon"da Kritik Dönemeç

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir, 4 ayı aşkın tutukluluğun ardından tahliye edildi. İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği yetkilileri kararı değerlendirdi: Baroya yönelik hukuksuz operasyon çöktü, adil yargılanma ihlali...

Türkiye hukuk camiasında aylardır yakından takip edilen ve İstanbul Barosu'na yönelik bir "operasyonun" parçası olduğu iddia edilen sürecin en kritik duraklarından birinde önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda avukat, eş, aile babası ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Avukat Fırat Epözdemir, yaklaşık 4 ay bir haftadır özgürlüğünden mahrum bırakıldığı sürecin sonunda tahliye edildi. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi (avazturk.com) tarafından verilen bu karar, baro ve savunma örgütleri tarafından "anayasaya uygun" olarak nitelendirildi ve büyük yankı uyandırdı.

Bu tahliye kararı, özellikle İstanbul Barosu tarafından, kendilerine yönelik 5 aydır yürütülmekte olan hukuk dışı, anayasa dışı, yasa dışı, hatta akıl dışı operasyonun haksızlığını ve vicdansızlığını ortaya koyduğu şeklinde yorumlandı. Tahliyenin hemen ardından açıklamalarda bulunan isimlerden biri olan İbrahim Kaboğlu, Fırat Epözdemir'in özgürlük ve güvenlik hakkının özüne dokunulduğunu ve bugün bu ihlalin sona erdiğini belirtti. Kaboğlu'na göre bu karar, (avazturk.com) aynı zamanda İstanbul Barosu'na karşı yürütülen operasyonların da çöktüğü anlamına gelmektedir. 22 Aralık 2024'ten bu yana adil yargılanma hakkının gereklerinin sürekli ihlal edildiği yargısal sürecin bugün yeni bir aşamaya yönlendiğini ifade eden Kaboğlu, bu durumun İstanbul Barosu gibi tarihiyle, coğrafyasıyla, üye sayısıyla dünyada eşi benzeri bulunmayan bir baroya karşı yöneltilen operasyonun haksızlığının teyit edilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Hukukun üstünlüğüne dair bu ve benzeri çarpıcı gelişmeler hakkında daha fazla bilgi edinmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sürecin başından beri İstanbul Barosu'nun yanında duran bir diğer önemli kurum ise Türkiye Barolar Birliği. Türkiye Barolar Birliği Başkanı olduğu anlaşılan Erdinç Özgür, Aralık ayından beri hukuk devletinin yok sayıldığı, hukukun üstünlüğünün rafa kaldırıldığı bir sürecin İstanbul Barosu üstünden yaşandığını dile getirdi. Özgür, avukatların bu topraklarda yurttaşların savunma hakkının özünde tüm temel hak ve özgürlüklerin teminatı olduğundan hareketle büyük bir mücadele yürüttüğünü vurguladı. Dün İstanbul Barosu duruşmasında ve bugün Fırat Epözdemir'in dosyasında defalarca kaygılarını dile getirdiklerini belirten Özgür, bu topraklarda yaşayan tüm yurttaşlar için barışın, huzurun, bir arada yaşama niyetinin ve hukuk devletinin egemen olduğu günlerden uzaklaşmama kaygısı taşıdıklarını ifade etti. Cumhuriyetin ilanıyla temelleri atılan hukuk devleti için mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Özgür, Türkiye Barolar Birliği olarak Aralık ayından beri İstanbul Barosu'nun yaşadığı tüm hukuksuzlukların karşısında ve İstanbul Barosu'nun yanında olduklarını yineledi. Hukuk alanındaki güncel tartışmaları, baroların duruşlarını ve önemli açıklamaları takip etmek için https://www.avazturk.com'u ziyaret edebilirsiniz.

İbrahim Kaboğlu, tahliye kararı sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul Barosu'na yönelik davaların bir an önce sonuçlanması, reddedilmesi ve kesin karara bağlanması çağrısında bulundu. Ayrıca, ülkede yurttaşlara bu yönde yayılmakta olan yanlış bilgilere son verilmesi gerektiğini, kendilerinin bugünden itibaren doğru bilgiyi yaymaya devam edeceklerini belirtti. Kaboğlu, İstanbul Barosu'nun tüm Türkiye barolarıyla, Barolar Birliği ile ve Avrupa barolarıyla hukuk yolunda dayanışma halkalarını sürekli pekiştireceğini ve Türkiye'de hukuku etkili kılmak için yalnızca (avazturk.com) İstanbul'da görev yapan 67.000 avukatla değil, Türkiye'de görev yapan 200.000 aşkın avukatla birlikte savunma mesleğine ve hukukun etkili kılınmasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Fırat Epözdemir'in tahliyesi, sadece bireysel bir özgürlük kazanımı olarak görülmemeli. İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliği yetkililerinin açıklamaları, bu kararın daha geniş bir mücadelenin parçası olduğunu ve savunma mesleğinin hukuk devleti ve adil yargılanma ilkelerinden taviz vermeyeceğini açıkça ortaya koyuyor. Aylardır süren ve baro yönetimini hedef aldığı iddia edilen sürecin bu şekilde bir tahliye ile neticelenmesi, hukuk çevrelerinde "operasyonun çöktüğü" yönündeki yorumları güçlendiriyor. Yanlış bilginin yayılmasına karşı doğru bilgiyi savunma kararlılığı ve 200.000 aşkın avukatın birlikte hareket etme mesajı, Türkiye'deki hukuk mücadelesinin kararlılıkla süreceğinin bir işareti. Bu tür önemli hukuki ve siyasi gelişmelerin nabzını tutmak ve detaylarına ulaşmak için https://www.avazturk.com'u ziyaret edebilirsiniz.

Savunma mesleği temsilcileri, yaşanan sürecin zorluklarına rağmen, cumhuriyetin ilanıyla atılan hukuk devleti temellerine bağlı kalarak mücadeleye devam edecekleri mesajını net bir şekilde verdi. Fırat Epözdemir'in tahliyesi, bu mücadelenin önemli bir kazanımı olarak kayıtlara geçti. Ancak İstanbul Barosu'na yönelik diğer davaların akıbeti ve genel olarak hukuk devletinin durumu, Türkiye'deki hukuk gündeminin öncelikli konuları olmaya devam edecek.