İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Türkiye'de göçmen kadınların karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık ve zorbalığa dikkat çekerek, bu konuda acil eylem çağrısında bulundu. Faslı Asmaa Hachem'in sınır dışı edilme kararıyla başlayan ve kızının zorla elinden alınmasıyla devam eden hikayesi, göçmen kadınların Türkiye'deki zorlu mücadelesini gözler önüne seriyor. Milletvekili Saki'nin göçmen kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin açıklamaları, bu konunun yalnızca bireysel değil, aynı zamanda devletin sorumluluğunda olduğunu vurguluyor.

Özgül Saki, 1967 doğumlu, Zonguldak Çaycuma'da dünyaya gelmiş bir fizikçi ve siyasetçidir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde eğitim gördükten sonra, fizik öğretmeni olarak göreve başlamış ve sendikal mücadelelere katılmıştır. Latin Amerika’ya yaptığı seyahatler ve Zapatistalarla geçirdiği zaman, onun siyasi ve sosyal görüşlerine derin bir etki yapmıştır. Saki, aynı zamanda kadın hakları ve eşitlik konularında aktif bir feminist olarak tanınmaktadır. 2023 genel seçimlerinde Yeşil Sol Parti İstanbul İkinci Bölge Milletvekili adayı olarak seçilmiş ve kadınlar ile LGBTİ+ topluluklarına yönelik mücadelesini parlamentoda sürdürmektedir.

Saki'nin vurguladığı konulardan biri de, göçmen kadınların yaşadığı zorluklar ve ayrımcılığa karşı devletin sorumluluğudur. Faslı Asmaa Hachem'in Edirne Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi'nde tutulması ve kızının kendisinden alınması, Türkiye'nin göçmen politikalarının ve uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Saki, bu tür durumların sadece bireysel trajediler olmadığını, aynı zamanda geniş çaplı sosyal ve politik sorunlar olduğunu belirtmektedir.

Saki, kadınların Meclisteki varlığının önemini ve geçmişte yürütülen kadın mücadelelerinin önemini vurgulamaktadır. Ona göre, kadınların parlamentodaki varlığı ve seslerinin duyulması, toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletin sağlanması yolunda atılacak önemli adımlardır. Saki, kadınların ve azınlıkların haklarını korumak ve bu konularda farkındalık yaratmak için çalışmalarını sürdürmektedir.

Özgül Saki'nin bu çarpıcı açıklamaları, Türkiye'nin göçmen politikalarını ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki yaklaşımını yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Göçmen kadınların yaşadığı zorluklar, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın dikkatini gerektiren önemli bir insan hakları meselesidir. Bu konuda atılacak adımlar, sadece göçmen kadınların değil, tüm toplumun refahı için hayati öneme sahiptir.