İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) şehrin ulaşım ve altyapı sorunlarını hafifletmek için planladığı altı büyük projenin, merkezi hükümet tarafından onaylanmaması, İstanbul halkının hayatını olumsuz etkileyen bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Bu durum, yerel ve merkezi hükümet arasındaki siyasi gerilimin bir yansıması olarak görülebilir.

Şehri Değiştirecek Projelerin Onay Bekleyişi

İBB'nin onay bekleyen projeleri arasında, Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metro Hattı, Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı ve 300 adet dizel yakıtlı metrobüs araç alımı yer alıyor. Bu projeler, İstanbul'un batı kesimindeki ilk metro hattının güncellenmesi, mevcut metrobüs hattı ve E-5 trafiğini rahatlatmayı amaçlıyor. Özellikle Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metro Hattı, İstanbul'un doğu-batı aksındaki yolculuk talebini karşılayacak şekilde planlanmış ve bu akstaki metrobüs yolculuğu talebini önemli ölçüde azaltacak bir yapıya sahip.

Siyasi Gerilimin Gölgesinde Kalan Projeler

Projelerin onaylanmaması, İstanbul'un AK Parti tarafından kaybedilmesi ve Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yükselen siyasi profiliyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Eski CHP Milletvekili ve Devlet Bakanı Fikri Sağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu durumu İmamoğlu'na karşı bir siyasi hamle olarak kullandığını belirtiyor. Sağlar'a göre, bu durum aynı zamanda diğer CHP'li belediyelere karşı da benzer bir tutumun göstergesi.

İBB'nin Finansman ve Planlama Çabaları

İBB, bu projeler için gerekli finansmanı sağlamış ve teknik revizyonları tamamlamış durumda. Örneğin, Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metro Hattı için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Yeşil Şehir Aksiyon Planı mutabakatı yapılmış. İBB Başkanı İmamoğlu, projelerin onaylanmamasına tepki göstererek, "Bu onay işinde bizi bazen bir yıl, bazen iki yıl, bazen iki buçuk yıl beklettiler. Sanki bir lütufmuş gibi. Bir mürekkep, bir kalem" ifadelerini kullanmıştır.

Sonuç ve İstanbul Halkının Durumu

İstanbul'un ulaşım sorunlarını çözme yolunda atılan bu adımların, politik nedenlerle engellenmesi, şehrin milyonlarca sakini için önemli bir kaygı kaynağı oluşturuyor. Bu durum, yerel yönetimlerin projelerinin, merkezi hükümetin politik kararlarına bağlı olarak şekillendiğini ve bu durumun yerel halkın yaşam kalitesini doğrudan etkileyebileceğini gösteriyor. İstanbul halkı için bu durum, daha uzun süreli trafik sıkışıklıkları ve ulaşım zorlukları anlamına gelebilir.

Bu gelişmeler, İstanbul'un geleceği ve yerel halkın yaşam kalitesi açısından kritik öneme sahipken, siyasi hesaplaşmaların gölgesinde kalmış durumda. İBB'nin bu projeler için gösterdiği çaba ve planlama, şehrin ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlar olarak değerlendirilmeli. Ancak bu projelerin siyasi engellerle karşı karşıya kalması, yerel yönetimlerin yetkileri ve merkezi hükümet ile ilişkileri konusunda daha geniş bir tartışmayı gündeme getiriyor.