Joker'le Yüzlerce Sahte Akademisyen!
Türkiye'yi sarsan e-imza dolandırıcılığı soruşturmasında inanılmaz detaylar ortaya çıktı! 'Joker' lakaplı bir isimle yüzlerce kişinin nasıl akademisyen yapıldığına inanamayacaksınız. Tüm gerçekler bu haberde!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü e-imza operasyonunda Türkiye’yi derinden sarsacak, kamu kurumlarına sahte belgelerle sızarak yüzlerce kişiye akademisyen unvanı kazandıran dev bir suç örgütünün 'joker eleman' kullandığı, bu skandalın boyutlarının her geçen gün daha da ortaya çıktığı ve konuya ilişkin şok edici yeni detayların ortaya çıkacağı öğrenilirken, bu olayın ardındaki sır perdesini aralamak için okumaya devam edin.
Soruşturma kapsamında, sahte elektronik imzaların Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlileri adına üretilerek kamu sistemlerine yasa dışı yollarla erişildiği ve usulsüz işlemler yapıldığı tespit edilirken, elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları TÜRKTRUST ve E-İMZATR’ın Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve kimlik kartları kullanılarak kamu görevlileri adına e-imza başvuruları yapılıp üretim gerçekleştirildiği belirlenmesiyle, bu kapsamda düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda toplamda 126 şüphelinin yakalanarak 17’sinin tutuklandığı ilk dalgayı, 61 şüphelinin gözaltına alınıp 20’sinin tutuklandığı ikinci dalganın izlemesi ve daha sonra 10 şüphelinin daha yakalanmasıyla şebekenin 57 sahte diploma, 108 sahte sürücü belgesi ve 4 sahte lise mezuniyet belgesi düzenlediği ortaya çıkarken, bu devasa dolandırıcılık şebekesinin nasıl işlediğine dair tüyler ürpertici ayrıntıları öğrenmek için okumaya devam edin.
İddianamelerde yer alan sanık ifadelerine göre, soruşturmanın başındaki isim olarak Ziya Kadiroğlu’nun kamu kurumlarına yetkisiz erişim sürecinde teknik destek alarak toplam 270 sahte e-imza üretildiği belirtilirken, Kadriye Kurtoğlu’nun Türkiye genelindeki BESYO sınavlarına başkalarının yerine girdiği, Mıhyedin Yakışır’ın e-imza işlemlerinde 'ayak işlerini' yürüttüğü ve özellikle 'joker eleman' olarak tanımlanan Yakup isimli bir kişinin 2006-2010 yılları arasında yapılan yabancı dil sınavlarına girerek 400’ü aşkın kişiye akademisyen veya öğretim görevlisi unvanı kazandırdığı, hatta bu isimler arasında doçent ve profesörlerin bile bulunduğu iddialarının soruşturmayı derinleştirdiği bilinirken, bu akıl almaz sistemin nasıl işleyişini tam olarak kavramak için okumaya devam edin.
Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ilk iddianamede şüphelilerden 'ÖSYM Kanunu'na muhalefet', 'Resmi belgede sahtecilik', 'Bilişim sistemine girme' ve 'Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' suçlarından 6 yıldan 45 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edilirken, şüphelilerin TÜRKTRUST ve E-İMZATR üzerinden üretilen sahte e-imzalarla Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerine girerek mezuniyet kaydı oluşturdukları, başarısız adayların sınav sonuçlarını değiştirdikleri ve bu belgeler karşılığında 400 bin liraya kadar para talep ettikleri ortaya çıkmasıyla, ikinci iddianamede ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı, Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Eğitim Öğretim Daire Başkanı ile 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanları ve personeline ait e-imzaların kopyalandığı belirtilerek bu dosyada şüpheliler hakkında 5 yıldan 50 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası istendiği ve sahtecilik ağının ne denli geniş ve tehlikeli olduğu anlaşılırken, bu hukuki sürecin nasıl ilerleyeceğini merak ediyorsanız okumaya devam edin.
Soruşturmanın kilit ismi Ziya Kadiroğlu’nun geçmişte de benzer suçlamalarla defalarca yargılandığı, 2016 yılında 16 kişilik bir sahte diploma şebekesinin başında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanarak 'Suç örgütü kurmak', 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Nitelikli dolandırıcılık' suçlarından toplam 354 yıl hapis istemiyle hakkında dava açılmasına rağmen beraat ettiği, ancak 1999 yılından bu yana farklı tarihlerde toplam 13 kez yargılandığı ve 2010, 2012 ve 2016 yıllarında da 'Örgüt lideri' suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatıldığı halde yalnızca 2002 ve 2005 yıllarındaki davalardan hüküm giyerek yaklaşık 5 yıl cezaevinde kaldığı ve diğer 10 davadan beraat ettiği bilgisi, bu kapsamlı dolandırıcılığın köklerinin ne kadar derine indiğini gözler önüne sererken, bu skandalın Türkiye’nin geleceği üzerindeki potansiyel etkilerini anlamak için okumaya devam edin.
Tüm bu yaşananlar, sadece bir e-imza dolandırıcılığı veya sahte diploma skandalı olmanın ötesinde, Türkiye’nin en temel eğitim ve kamu sistemlerine sızma girişimini temsil etmekte olup, akademik liyakat ve kamu güvenliğine yönelik derin bir tehdit oluşturarak, yüzlerce sahte akademisyenin üniversitelerimizde görev almasının eğitim kalitesini ve toplumsal güveni nasıl sarsacağı sorularını beraberinde getirirken, bu devasa skandalın tüm boyutlarını, ortaya çıkan her yeni detayı ve yargı sürecinin geleceğini yakından takip etmek için Türkiye’nin güvenilir haber kaynağı olan https://www.avazturk.com adresini ziyaret ederek bu önemli gelişmenin tüm yönlerini keşfedebilirsiniz.