BELEDİYE OTOBÜSÜYLE DARBEYE

Muhabere Eğitim Elektronik Bilgi Sistemleri Okulu'nda kursiyer olarak göre yapan eski Teğmen Lale Işık,

ifadesinde 15 Temmuz gecesi arkadaşının kına gecesine katıldığını söyledi. Düğünden aldığı bir mesajla

aüyrıldığını ve belediye otobüsüyle görevli olduğu MEBS'e doğru yola çıktığını anlatan Lale Işık, şunları

anlattı:

"15/07/2016 günü mesai bitiminden sonra eve gittim.Yemeği yiyip üstümü değiştirdikten sonra, benim gibi

teymen arkadaşımın kına gecesine gittim. Akşam 19:0020:00 gibi idi.Telefonuma vatsapdan bir mesaj

geldi. Mesajda eski Üstteğmen Eren Çalışkan acilenbirliğe gelmemiz gerektiğini bunun Tabur komutanının

emri olduğunu yazmştı. Whatssap grubumuzun adı Muhabere 2015 idi. Bende bunun üzerine ilk olarak

Sıhhiye köprüsüne gittim. Otobüse binerek Mebs okuluma hareket ettim. Bu arada jetlerin geçtiğini

gördüm. Eren Çalışkan beni telefonla aradı. 'Geliyormusun' diye sordu. Bende 'geliyorum az kaldı

yoldayım' dedim."

G-3 PİYADE TÜFEĞİ TALİMİ

MEBS'te tam teçhizat silah kuşandıklarını açıklayan Lale Işık, daha sonra yola çıktıklarını söyledi. Yolda

eski Üsteğmen Eren Çalışkan'dan yeni bir mesaj aldıklarını açıklayan Işık, gelişmelerle bilgili şöyle

konuştu:

"Kurmay yarbay Metin Bilgici tabur binasında "içinizi ferah tutun herhangi bir Ģey yok" dedi.Tabur

Komutanımızın emri ile depoya inerek tabancamızı, G-3 piyade tüfeğimizi, Kompezit başlık vetabanca

mühimmatı aldık. Bize aynı gün mesai saatleri içerisinde sabahleyin bu silahları tanıtmışlardı ve nasıl

kullanacağımızı öğretmişlerdi. Bu silahlar kurs bittikten sonra bize verilecekti. Kursun bitimine iki hafta

vardı. Saatini tam hatırlamıyorum ama 23:30 saati civarında bize sivil araçlarla gideceğimizi tabur komutanı

Yarbay Metin Bilgici söyledi. Ne Nizamiyegirişinde ne de okul içerisinde bulunduğumuz süreçte, ne de

çıkarken herhangi bir şekilde bize kimse müdahale etmedi. Yola çıktıktan sonra Muhabere 2015 adlı vatsap

grubumuza yine Eren Çalışkan bir mesaj daha yazdı. 'Yolunu kaybeden Kazana doğru gitsin' şeklinde bir

yazı yazdı."

Kürşat Türkdoğan