Kızılcahamam Zirvesinde Erdoğan'dan Tarihi Söylem
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP'nin Kızılcahamam'daki zirvesinde "birlik" mesajlarıyla başladı, Özgür Özel'e yüklenerek bitirdi. Yeni bir dönemin kapılarını araladığını söyleyen Erdoğan, terörle mücadele ve milli birlik vurgusuyla gelecek vizyonunu çizdi...
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına "birlik" vurgusuyla başlayan Erdoğan, muhalefeti hedef alarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e sert eleştiriler yöneltti. 13 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleşen bu toplantı, Türkiye'nin gündemine damgasını vurdu ve yeni dönemin siyasi yol haritasına dair ipuçları verdi.
"Yeni Bir Dönem Aralanıyor": Güven, Korku ve Terörle Mücadele Vurgusu
Erdoğan, konuşmasının açılışında, "dostlarımıza ve kardeşlerimize güven veren, hasım ve rakiplerimize korku salan mesajların" önemine değinerek yeni bir dönemin kapılarının aralandığını belirtti. Türkiye'yi "47 yıllık terör prangasından kurtulmanın eşiğine" getirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz Cuma günü yapılan MİT ve TSK operasyonlarına atıfta bulundu. Meclis'ten somut adımlar atılmasını umduklarını dile getirerek, grubu olan tüm siyasi partilerin bu adımlara iyi niyetle destek vermesini arzuladıklarını ifade etti. Erdoğan, AK Parti olarak Türkiye'nin ve Türk milletinin istikbali söz konusu olduğunda herkesle iş birliğine hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Siyasi Sorumluluk ve Üç Parti Vurgusu
Bu yeni dönemde sadece AK Parti, MHP ve DEM'e değil, tüm siyasi aktörlere önemli mesuliyetler yüklendiğini belirten Erdoğan, onların da sürece dahil olmalarını önemli gördüğünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı, "Biz üç bölüm olarak süreci sonuna kadar selametle götürmekte kararlıyız" ifadesini kullanarak AK Parti, MHP ve DEM arasındaki siyasi iş birliğine dikkat çekti.
Özgür Özel ve "Ümmetçilik" Tartışmasıyla Gerilen Atmosfer
Konuşmasının önemli bir bölümünde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef alan Erdoğan, Özel'in kendilerini "ümmetçilikle" suçlamasına sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Ya Allah aşkına, bu ülkenin dirliğini, birliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu!" diyerek, "ümmetin birliğini savunmanın suç olmadığını" vurguladı. Muhalefetin "ümmet bilincini" bilmediğini ve İslam'a yabancı olduklarını öne sürdü.
Erdoğan, mevcut durumu "yeni bir senaryo" olarak nitelendirirken, bu "sorumsuz, şuursuz siyasi söylemleri" 23 yıldır yaşadıklarından bağımsız göremediklerini ifade etti. "Figürler farklı ama oyun aynı oyun. Bu tiyatroyu çok seyrettik. Amaçları ve aktörleri çok iyi tanıyoruz" sözleriyle muhalefete yüklenen Cumhurbaşkanı, "muhatabımız kuklalar değil onların istediği gibi oynatan kuklacılardır" diyerek iddialarını derinleştirdi. Erdoğan ayrıca, "dünkü kardeşlik manifestomuzun" birilerini rahatsız ettiğini, Türk, Kürt ve Arapların kucaklaşmasından bu ülkenin gelişmesinin neden rahatsız edici olduğunu sorguladı. Milli ekonomiye zarar verilmeye çalışıldığını ve "boykot listeleriyle" saldırılar yapıldığını da belirtti.
Terörsüz Bir Gelecek ve İslam Coğrafyasının Gözü Türkiye'de
Konuşmasının sonunda gelecek vizyonuna odaklanan Erdoğan, "Ne oyunlar oynarlarsa oynasınlar başaramayacaklar, yolculuğumuz kutlumuzdan döndüremeyecekler" diyerek kararlılık mesajı verdi. Milletin terör prangasından kurtulmasına mani olunamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Bugün dünden daha iyiyiz, gelecekte bugünden de iyi olacağız. Evlatlarımız terörsüz bir Türkiye'de yaşayacaklar" sözleriyle umut verdi.
Erdoğan, sadece 81 milyonun değil, tüm İslam coğrafyasının gözünün AK Parti kadrolarının üzerinde olduğunu dile getirdi. "Türkiye'yi güzel günlerin beklediğini yaşıyor ve bunun heyecanını titreyerek yaşıyorum" ifadeleriyle sözlerini noktalayan Erdoğan, tüm kadrolarından bu bilinçle çalışmalarını, neyi niçin yaptıklarını halka anlatıp ikna etmelerini ve tevazuya sahip çıkmalarını istedi.
Kızılcahamam'dan yükselen bu mesajlar, Türkiye siyasetindeki yeni dönemin hem çatışmacı hem de birleştirici unsurlarını aynı anda barındırıyor. Gözler şimdi, Erdoğan'ın çizdiği bu yol haritasının önümüzdeki süreçte nasıl bir karşılık bulacağında.