Kocabıyık'tan erken seçim iması ve emekli aylıklarına bloke şoku!
Eski AKP'li Hüseyin Kocabıyık'ın çarpıcı İmamoğlu yorumları parti içindeki sessiz isyanı ortaya koyarken, emeklilerin maaşlarına getirilen bloke tehdidi toplumu derinden sarsıyor. AKP'deki güven krizi ve olası erken seçim senaryoları masada!
Türkiye'nin hızla değişen ve her geçen gün yeni bir gündemle sarsılan siyasi atmosferinde, temmuz ayının 20'sinde dahi ne yöne gittiğimiz sorusu tüm ülkeyi derinden sarmaya devam ediyor. Freni patlamış bir tren gibi ilerleyen bu süreçte, yaşananlar hepimizi dehşete düşürürken, Can Ataklı'nın ifadesiyle "biz ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz?" soruları yankılanıyor. Gerçekleri görmezden gelmenin bir çözüm olmadığı, olayların doğrudan milletimizi, vatanımızı ve Türklüğü ilgilendirdiği aşikar. Bu hafta gündemi sarsan ve dikkatleri çeken en çarpıcı açıklamalardan biri ise, Adalet ve Kalkınma Partisi'nden ayrıldığını düşündüğümüz eski milletvekili Hüseyin Kocabıyık'tan geldi; Kocabıyık'ın sözleri, pek çok kesimde şaşkınlık ve merak uyandırdı ve bu makale, bu derinlemesine gelişmeleri aktarmaya devam edecek.
Hüseyin Kocabıyık, Halk TV'de katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Adalet ve Kalkınma Partisi içindeki düzenin itiraz kabul etmediğini net bir dille ifade etti. Kocabıyık'a göre, partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tıpkı diğer partilerdeki gibi bir tartışma ya da konuşma ortamına izin vermiyor. Meclis'te dahi parmakların kalkıp indiğini, fikirlerin dile getirilemediğini belirten Kocabıyık, "Biz sizin peşinize takıldık, biz sizinle bu milletin, bu ülkenin yararına işlere hizmetlere çalışıyoruz, yapıyoruz demek" dışında bir itirazın kabul görmediğini vurguladı. Hatta "şunu da şöyle mi yapsak acaba?" demenin dahi kabul edilemez olduğunu, bunun cevabını kendi deneyimleriyle verdiğini söyledi.
Sayın Kocabıyık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 3-4 kez mektup yazdığını, ancak bu mektuplarına hiçbir cevap alamadığını dile getirdi. Onun için bardağı taşıran son damla ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 19 Mart'ta yapılanlar ve Silivri'deki mahkumiyet sürecinin başlaması oldu. Kocabıyık, İmamoğlu'na yapılan bu olayın kendisini rahatsız ettiğini belirtirken, bunun parti içindeki birçok kişiyi de derinden etkilediğini ifade etti. Dikkat çekici bir noktaya değinen Kocabıyık, bir zamanlar Erdoğan'ın da İstanbul Belediye Başkanı iken benzer süreçler yaşadığını, bir şiir okuduğu için hapse girdiğini hatırlattı. Ancak Erdoğan'a yapılan ile İmamoğlu'na yapılan arasındaki farkın "uçurumlar" kadar büyük olduğunu ekledi. Kocabıyık'a göre, Erdoğan şu anda haksız bulduğu bir şeyi başkasına yapıyor ve bu, "sadece ve sadece koltuğunu kurtarmak için" yapılıyor. Parti içinde Bülent Arınç gibi isimlerin bile "yeter artık kes sesini" denilerek susturulmaya çalışıldığını aktaran Kocabıyık, İmamoğlu'na yapılan haksız suçlamanın kendilerine ve partiye yakışmadığını, parti tabanında da bu durumun "bize yakışır mı?" sorusunu sordurduğunu belirtti. Daha fazla detay ve analiz için mutlaka https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Peki, Kocabıyık bu kadar cesurca konuşurken, diğer AKP milletvekilleri neden sessiz kalıyor? Kocabıyık'ın ifadesine göre, arkadaşları ona "sen kahramansın, sen cesursun, bu işi yaptın, bizde bu cesaret yok" demişler. Can Ataklı ise bu noktada tüm AKP milletvekillerine seslenerek, milletvekili maaşını kaybetmekten ya da sandalyelerini yitirmekten mi korktuklarını sorguluyor. Ataklı, "babalar gibi masaya yumruğunu vurmak var, biz buyuz diye insan olmak, adam olmak var" diyerek, sıradan bir "koyun gibi elini kaldır indir yapmakla" arasındaki farka dikkat çekiyor. Gerçekten de, tüm AKP tabanının İmamoğlu'nun uğradığı bu haksız durumdan son derece rahatsız olduğu ve "bu bize yakışır mı?" diye sorduğu belirtiliyor; ancak bu soruyu asıl adrese, yani parti yönetimine sormaktan çekindikleri iddia ediliyor.
Öte yandan, Sayın Kocabıyık'ın Devlet Bahçeli hakkında söylediği bir söz de siyaset gündemine bomba gibi düştü: "Bir sabah kalkıp 'haydi bakalım erken seçime gidiyoruz' diyebilir." Bu sözler, köprülerin altından daha ne sular akacağını, siyasi dengelerin nasıl değişebileceğini akla getiriyor. Ancak bu gelişmeler yaşanırken, ülkenin en çok etkilenen kesimlerinden biri de emekliler. Emeklilerin "ne işiniz var, niye yaşıyorsunuz ki artık?" denilir gibi muamele gördüğü bir dönemde, maaşlarına bloke konulabileceği haberi şok etkisi yarattı. Eskiden böyle bir durum söz konusu değilken, emekliler kredi çekerek ya da kredi kartlarıyla geçimlerini sağlıyor, hatta ekmek alırken bile kredi kartı kullanmak zorunda kalıyorlardı. Sarayın, uçakların ve makam arabalarının günlük masrafları göz önünde bulundurulduğunda, emeklilerin zaten cüzi olan maaşlarının yüzde 26'sına, yüzde 18'ine dahi el uzatılmasının "biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar" atasözünü akıllara getirdiği belirtiliyor.
Tüm bu iç ve dış siyasi gerilimler, ekonomik buhranlar ve toplumsal huzursuzluklar arasında, AKP'den gelen oy oranlarına dair açıklamalar da çelişkilerle dolu. AKP'den üst düzey yönetici Mustafa Şen, oylarının yüzde 36, CHP'nin ise yüzde 28 olduğunu iddia ederken, eski AKP milletvekili Şamil Tayyar ise gülerek, AKP'ye güvenin yüzde 30'a indiğini dile getiriyor. Bu yüzde 30'luk güven endeksinin, aslında kamu çalışanları ve parti üyeleri gibi devletle doğrudan bağı olan kesimleri kapsadığı yorumu yapılıyor. Emeklinin, asgari ücretlinin, işçinin ve dar gelirlinin durumu her geçen gün daha da ağırlaşırken, Anadolu toprakları ve Türklüğün kaderi belirleyici bir eşiğe gelmiş durumda. Ya bu topraklara ve kimliğimize sahip çıkılacak ya da tarih olup gidecek. Bu kritik dönemeçte, Hüseyin Kocabıyık gibi isimlerin çıkışları, siyasetin de ötesinde, vicdanların ve cesaretin sorgulandığı bir dönemin başladığının ilk işaretleri olarak görülüyor. Türk siyasetinde dengeleri alt üst edecek ve milyonların kaderini belirleyecek asıl fırtına ise, bu gergin bekleyişin sonunda ortaya çıkacak. Bu çarpıcı gelişmelerin tüm ayrıntılarını ve etkilerini takip etmek için https://www.avazturk.com adresi her zaman doğru kaynak olacaktır.