Bu haber makalesi, Bulgaristan’da ortaya çıkan şok edici bir olayın ardından Türkiye siyasetinde yankı uyandıran ve pek çok soruyu beraberinde getiren kritik bir duruma odaklanıyor. Makalenin devamı, bu olayın perde arkasındaki çarpıcı iddiaları ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) bu duruma nasıl yaklaştığını, kamuoyunda infial yaratan bu konunun detaylarını adım adım gözler önüne serecek ve sizi koltuğunuza bağlayacak derinlemesine bir analiz sunacak.

Olayın fitilini ateşleyen gelişme, Bulgaristan’ın Türkiye’ye açılan Kapitan Andreevo Sınır Kapısı’nda yaşandı: Türkiye’ye girmek üzere gelen diplomatik plakalı bir araçta tam 205 kilo kokain ele geçirildi. Ancak skandal bununla da sınırlı kalmadı; ele geçirilen kokain paketlerinin üzerinde "üç hilal amblemi" olduğu iddiaları, kamuoyunda büyük bir şok dalgası yarattı ve tartışmaları bambaşka bir boyuta taşıdı. Bu gelişme üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek, sessizliğini bozarak yapılan haberlere sert bir tepki gösterdi. Çiçek, Bulgaristan’daki bu olay üzerinden, üç hilal sembolünü "kasıtlı bir kumpasla ilişkilendirip MHP ve Ülkücü Hareketi genelleyerek karalamanın düpedüz şerefsizlik olduğunu" dile getirdi.

Çiçek, bu olay üzerinden sol medyanın ve trollerin MHP’yi ve Ülkücü camiayı karalama çabasını "alışıldık ikiyüzlülüğün yalnızca yeni bir örneği" olarak tanımladı. Geçmişte benzer olayların "onların ideolojilerini ve destekledikleri yapıları da hedef almadığını" sorgulayarak, "kendilerini çok akıllı, herkesi kör, alemi sersem sandıklarını" belirtti. Çiçek, uyuşturucu üretiminin ve ticaretinin dünya genelindeki en büyük aktörlerinden birinin, bugün "Terörsüz Türkiye" hedefiyle bitirilmek istenen PKK olduğunu vurgulayarak, "sol medyanın bugüne dek PKK’nın uyuşturucu ticaretindeki rolünü lanetleyen tek bir satır yazıp yazmadığını" sordu. Bu gelişmelerle birlikte, Avaztürk gibi önemli haber platformları da olayın detaylarını araştırmaya devam ediyor ve gerçeklerin peşine düşüyor. Çiçek, bu "ikiyüzlü tavrın, onların kara propaganda çarkını bir kez daha gözler önüne serdiğini" kaydetti.

Yıldıray Çiçek’in açıklamaları, her siyasi parti ve ideolojik yapının içinde "ahlaksızlar, iş takipçileri, rüşvetçiler ya da kimlik ve sıfatını istismar edenler bulunabileceği" gerçeğini de hatırlattı. Ancak bu tür kişisel eylemlerin, bir partinin programı ya da tüzüğüyle eş tutulamayacağını, yapanın "kişisel ahlaksızlığı ve suçu" olduğunu net bir dille ifade etti. Çiçek, elbette AK Parti’den, MHP’den ve diğer partilerden de bu tür sıfat istismarına dair örnekler bulunabileceğini kabul etti. Ancak meselenin özü, Bulgaristan’daki olay üzerinden, üç hilal sembolünü kasıtlı bir kumpasla ilişkilendirip MHP ve Ülkücü Hareketi genelleyerek karalamanın "düpedüz şerefsizlik" olduğuydu. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, üç hilal sembolünü istismar edenlere karşı yıllardır sergilediği ilkeli duruş ortadayken, sol medyanın bu olay üzerinden genelleme yapmasının, "kara propaganda saplantılı, takıntılı ve hastalıklı ideolojilerinin bir kusmuğu" olduğunu dile getirdi. Çiçek, bu tarz karalamaların yıllardır devam etse de, "üç hilali asla kirletemeyeceklerini" belirterek sözlerini noktaladı ve olayla ilgili tüm detayları https://www.avazturk.com adresi üzerinden de takip edebilirsiniz.