Kurtuluşun Tek Yolu Parlamenter Sisteme Dönmek ve Erken Seçim

Kurtuluşun Tek Yolu Parlamenter Sisteme Dönmek ve Erken Seçim

Gazeteci Rahmi Turan, 12 Temmuz 2025 tarihli köşe yazısında, 2018'de geçilen "Tek Adam Sistemi"nin Türkiye'yi ekonomi ve siyasi baskılar başta olmak üzere her alanda gerilettiğini iddia etti. Turan, ülkenin kurtuluşu için "Parlamenter Sisteme dönüş" ve...

Gazeteci Rahmi Turan, Sözcü gazetesindeki bugünkü "Kurtuluşun tek yolu!" başlıklı köşe yazısında, Türkiye'nin 2018 yılında geçilen "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" olarak adlandırılan "Tek Adam" yönetimiyle adeta geriye vites taktığını ve o günden bu yana sürekli gerilediğini iddia etti. Turan, başta ekonomi ve milli eğitim olmak üzere hemen her alanda yaşanan düşüşü vurgulayarak, mevcut sistemde ileriye gitmenin mümkün olmadığını belirtti.

"Ay Vaadi" Tutmadı, Yoksulluk Derinleşti

Yazısında, Aziz Nesin'in "Herkes Ay’a, biz yaya!" sözünü hatırlatan Turan, iktidarın 2023 yılında Ay'a gitme vaadinin bir masal olarak kaldığını ve şimdi 2025 olmasına rağmen bu konuda bir ses seda olmadığını ifade etti. Turan, Ay'a gitmek bir yana, dar gelirli vatandaşların markete dahi gidemediğini sert ifadelerle dile getirdi. Ona göre, mesele sadece mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil, bu sistemde kim gelirse gelsin sonucun değişmeyeceği ve işlerin düzelme ihtimalinin olmadığı savundu.

Sistemin Doğurduğu Sorunlar ve Çözüm Önerisi

Turan, sistem değişikliğinden sonra enflasyonun freninin patladığını, fiyatların dev dalgalar halinde büyüdüğünü ve yoksulluğun arttığını belirtti. Ayrıca, siyasi alanda baskıların yoğunlaştığını, gözaltı ve tutuklamaların arttığını ve ülkenin bu hale geldiğini vurguladı. Dünyada eşi benzeri olmayan bu sistemin, iktidara gelenleri "güç zehirlenmesine" sevk edeceğini, yönetimin giderek otoriterleşeceğini, sertliğin artacağını ve demokrasinin sadece adının kalacağını, her yanı hukuksuzluğun saracağını öne sürdü.

Rahmi Turan'a göre, "Tek Adam Rejimi", "söz dinleyen, soruşturmayan, araştırmayan, sadece emredileni yapan, kuzu gibi insanlar" ister ve itiraza, karşı sese tahammül edemez.

Peki, çare ne? Turan, çözümün herkes tarafından bilindiğini ancak iktidara kabul ettirilemediğini belirtti. Yazısında, "Tek yol 'PARLAMENTER SİSTEME' dönmektir!" diyerek, çalışmaların hep bu yönde olması gerektiğini ve bu amaçla "ERKEN SEÇİME" gidilmesi gerektiğini vurguladı. Ulusça saplanılan bataktan kurtulmanın başka çaresi olmadığını iddia etti.

Meclis'teki "Utanç Tabloları" ve Yoksulluk Verileri

Yazısının "Utanç tabloları!" başlıklı bölümünde, Meclis'te yaşanan güncel bir olaya da yer verdi. En düşük emekli maaşının 14 bin 469 liradan 16 bin 881 liraya yükseltilmesi görüşülürken, DEVA Partili Elif Esen'in "En düşük emekli maaşı 35 bin lira olmalı" sözüne AKP sıralarından yükselen kahkaha, oturumu yöneten AKP'li Bekir Bozdağ'ı bile kızdırdı ve Bozdağ, "Kahkaha atan milletvekilini dışarıya davet ediyorum. Bu çok büyük bir saygısızlık" diyerek tepki gösterdi.

Turan, Meclis'in önceki bir oturumunda CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko'nun, Eurostat 2024 raporuna göre yaklaşık 18.6 milyon vatandaşın yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi verdiğini ifade ettiğini aktardı. Kanko'nun, gençlerin ve çocukların Avrupa ortalamasının çok gerisinde bir yoksulluk içinde olduğunu belirterek, bu tablonun kötü ekonomi yönetiminin sonucu olduğunu ve "Saray sefa sürerken milletin kuru ekmeğe muhtaç hale geldiğini" dile getirdiğini yazdı. Turan, bu "utanç tablolarının üstünün örtülemeyeceğini" vurgulayarak yazısını tamamladı.