Diyarbakır'da bulunan Dicle Üniversitesi kampüsündeki İyaz Bin Ganem Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan öğrenciler, yaşam koşullarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşadıklarını dile getirerek isyan etti. Yurtta karşılaşılan hijyen eksikliği, kötü yemek koşulları, temizlik sorunları ve hatta böcek şikayetleri, öğrencilerin sabrını taşıran temel nedenler arasında yer alıyor. Bu dayanılmaz şartlar karşısında bir araya gelen öğrenciler, seslerini duyurmak amacıyla protesto düzenlediler.

Öğrencilerin bu protestoları ve dile getirdikleri sorunlar üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, söz konusu yurdu ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi. Tanrıkulu, ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, öğrencilerin şikayetlerinin ne kadar vahim olduğunu vurguladı ve bu sorunların acilen çözülmesi gerektiğini belirtti.

Ancak durum, öğrencilerin yaşadığı sorunların ötesinde, yönetimden gelen yanıtla daha da vahim bir hal aldı. Tanrıkulu'nun aktardığına göre, öğrencilerin dile getirdiği bu ciddi şikayetlere karşılık yurt yönetiminden "Babanızın evinde klima mı vardı, doğalgaz mı vardı?" şeklinde, aşağılayıcı ve durumu hafife alan ifadeler kullanıldı.

Sezgin Tanrıkulu, bu tür bir yaklaşımın kesinlikle kabul edilemez olduğunu sert bir dille ifade etti. Tanrıkulu, "Hiçbir yönetici öğrenci taleplerine karşı böyle bir üslup kullanamaz" dedi. Öğrencilerin yaşadığı sorunların sadece barınma sorunu olmadığını, bunun temel bir insan hakkı sorunu olduğunu da sözlerine ekledi. Bu açıklama, yurtlardaki yaşam koşullarının sadece bir konfor meselesi değil, aynı zamanda insani standartlarla ilgili bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Yaşanan bu gelişmeler üzerine Milletvekili Tanrıkulu, Diyarbakır Valiliği'ne acil bir çağrıda bulundu. Tanrıkulu, Diyarbakır Valiliği'nin bu yurtta ve il genelindeki diğer öğrenci yurtlarında ivedilikle bir inceleme başlatması gerektiğini ve bu iddialar karşısında gerekli yasal işlemlerin yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, öğrencilerin en temel ihtiyaçları olan hijyen, yemek ve barınma koşullarının derhal iyileştirilmesi gerektiğini, bunun ertelenemez bir talep olduğunu dile getirdi. Tanrıkulu'nun bu çağrısı, hem somut sorunların çözümü hem de yönetimin öğrencilere karşı takındığı tutumun araştırılması gerektiğine işaret ediyor.

Bu olay, KYK yurtlarındaki barınma koşullarının ve öğrenci-yönetim ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışmalarını alevlendirecek nitelikte. Öğrencilerin temel insani koşullarda yaşama hakkının korunması ve şikayetlerinin ciddiye alınması, yetkililerin öncelikli görevi olarak öne çıkıyor. Diyarbakır Valiliği'nin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ve yurtlardaki durumla ilgili ne gibi adımlar atacağı merakla bekleniyor.