Manisa'yı sarsan Ferdi Zeyrek soruşturmasında yaşanan son dakika gelişmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Merhum Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in hayatına mal olan süreçte gözaltına alınan iki şüphelinin hakim karşısına çıktıktan sonra serbest bırakılması, olayın seyrine ilişkin soruları artırdı ve adalet arayışını daha da derinleştirdi. SÖZCÜ Televizyonu canlı yayınında konuşan, doğma büyüme Manisalı duayen isim Cenk Özatıcı, Zeyrek'in karakterini, rantla mücadelesini ve siyasi kişiliğini detaylı bir şekilde anlattı, soruşturmanın arka planına ve siyasi boyutlarına ışık tuttu.

Cenk Özatıcı, bir Manisalı olarak Ferdi Zeyrek'i uzun yıllardır tanıdığını ve onunla ilgili özel bir sorumluluk hissettiğini belirtti. Özatıcı'nın ifadesiyle, merhum Ferdi Zeyrek, "çok namuslu, vatansever, halkçı, hakkaniyetli bir belediye başkanıydı, bir siyasetçiydi". Henüz belediye başkanı adayı bile değilken konuşmalarını ve videolarını takip ettiğini söyleyen Özatıcı, Zeyrek'in o dönemde dahi ranta karşı net bir duruş sergilediğini özellikle vurguladı. Bu duruşun, yerel yönetimdeki parti aidiyetinin ötesinde bir önem taşıdığına dikkat çekildi ve yerel yönetimde partinin ne kadar önemsiz olduğunun altı çizildi.

Manisa'nın teveccühüyle yönetimi devraldıktan sonra Ferdi Zeyrek'in attığı adımlar, şehirdeki yerleşik düzeni kökünden sarstı. Cenk Özatıcı, "rant hortumlarını kesti" ifadesiyle Zeyrek'in icraatlarına bizzat şahit olduğunu aktardı. Önceki yönetimler tarafından yıllardır yürütülen pek çok "rant operasyonunun bıçak gibi kesildiğini" belirten Özatıcı, bu durumun belli çevrelerde büyük bir rahatsızlık yarattığını dile getirdi. Manisa özelinde, 2024 yerel seçimleri yapılmadan önce kararları alınmış, bazı inşaat şirketleriyle ortaklaştırılmış ve masa üzerinde payeler dağıtılmış çok ciddi rant projelerinin tamamının bozulduğunu ortaya koydu.

Ferdi Zeyrek'in, bu rant düzenini bozma girişimleri sırasında tehdit edildiğini kendi açıklamalarında da belirttiği öğrenildi. Bu bilgiler, olayın basit bir vaka olmadığını, arkasında karmaşık ve güçlü bir yapının olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Cenk Özatıcı, bu meselenin şahsen takipçisi olacağına dair kendi kendine söz verdiğini ve gücü yettiğince sonuna kadar peşinden gideceğini açıkça belirtti. Bu kararlılık, Zeyrek'in mücadelesinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. https://www.avazturk.com olarak, bu tür önemli davaların kamuoyu nezdinde şeffaf ve kararlı bir şekilde takibinin sağlanması gerektiğine inanıyoruz.

Türkiye genelinde de Manisa'dakine benzer meselelerin yaşandığına dikkat çeken Özatıcı, yönetimin değişmesiyle birlikte yıllardan beri sömüren ve bir takım kesimleri ihya ettiği, zenginleştirdiği "müesses nizamın" çarkının değiştiğini ifade etti. Bu değişimin, AK Parti aleyhine işlediğini ve milletin iradesini kaybeden iktidarın, kılcal damarları olan belediyeler aracılığıyla milletin iradesini gasp ederek bunu kazanmaya çalıştığını öne sürdü. Ancak Özatıcı'ya göre, "bu korkunun ecele faydası yok" ve bu tür girişimler herhangi bir netice getirmeyecektir. Milletin iradesinin aslında çok daha önce kaybedildiğini vurguladı.

Millet iradesinin tecelli makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte bir kenara itildiği tespiti yapıldı. Yasama yapma ve yönetim denetimi yapmakla mükellef olan TBMM'nin bu sistemle işlevini yitirdiği, dolayısıyla denetimin ve yasama faaliyetinin orada gerçekleşemediği belirtildi. Milletin tercihlerinin komisyonlara ve genel kurula yansımadığı, bu durumun belediye meclislerine de yansımadığı ve buralarda da millet iradesinin tam olarak tecelli etmediği vurgulandı. Bu durum, yerel yönetimdeki mücadelenin ne denli önemli ve aynı zamanda zorlu olduğunu gösteriyor. https://www.avazturk.com olarak, demokratik kurumların işlevselliğinin, toplumsal iradenin tam tecellisi için hayati önem taşıdığını hatırlatmak isteriz.

Zeyrek soruşturmasına ilişkin gelişmeler hız kesmeden devam ederken, canlı yayında Adalet Bakanı'nın duyurusuyla iki şüphelinin hakim karşısına çıktıktan sonra serbest bırakıldığı bilgisi aktarıldı. Ekrandaki "zeyrek soruşturmasında şüpheliler serbest" KJ'si (ekran yazısı) de bu son dakika gelişmesini doğruladı. Bu serbest bırakılma kararı, özellikle olayın ardındaki karanlık noktaların aydınlatılması beklentisi içinde olan Manisalılar ve tüm Türkiye için önemli bir dönemeç teşkil ediyor ve kamuoyunun dikkatini bu davanın üzerine daha fazla çekiyor.

Özatıcı, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde bilirkişi raporuna ve konunun diğer detaylarına uzun uzun değineceklerini belirtse de, bu son dakika gelişmesinin önemini vurguladı. Belediyeyi belirli yöntemlerle teslim alıp "utanmadan gülerek o masada oturan insanların" ne Gosman Paşa'ya, ne İstanbul'a ne de Türkiye'ye hiçbir şey veremeyeceğini ifade eden Özatıcı, milletin bu konuda gereğini yapacağına olan inancını dile getirdi. Ferdi Zeyrek'in örnek alınması gereken bir siyasetçi profili çizdiği ve bu vakanın Türkiye siyaseti için bir ders niteliği taşıdığı açıkça ortadadır. Özellikle şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından, bu davanın seyri https://www.avazturk.com tarafından yakından takip edilmeye devam edecektir.

Manisa'da başlayan bu rant karşıtı mücadele ve ardından gelen şüpheli gelişmeler, Türkiye'nin muhtelif illerinde, ilçelerinde ve vilayetlerinde de benzer yapıların varlığına işaret ediyor. Bu durum, sadece Manisa'nın değil, tüm ülkenin geleceği için hayati önem taşıyan bir adalet arayışının parçası olarak görülmelidir. Ferdi Zeyrek'in mirası, dürüst ve halkçı siyaset anlayışının ne kadar değerli ve aynı zamanda tehlikeli olabileceğini çarpıcı bir şekilde göstermektedir. https://www.avazturk.com tüm okuyucularını bu kritik sürecin detaylarını ve gelecekteki gelişmelerini takip etmeye davet ediyor.

Bu olayın çok yönlü bir siyasi ve toplumsal dinamizmi barındırdığı aşikardır. Şüphelilerin serbest bırakılması, davanın henüz tamamlanmadığı ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu mesajını veriyor. Gelecek adımlarda, bilirkişi raporları ve soruşturmanın diğer unsurları, adaletin tam olarak tecelli etmesi için büyük önem taşıyacaktır. Kamuoyu ve medya olarak bu sürecin her aşamasında şeffaflığın sağlanması, benzer olayların önüne geçilmesi ve gerçeklerin ortaya çıkması adına elzemdir.