Mattia Ahmet Minguzzi davasında sular durulmuyor: Candaş Tolga Işık’a tehdit üstüne tehdit, çete devrede iddiası gündemi sarstı!
Türkiye’nin kanını donduran, yüreğini parçalayan bir cinayet vakası şimdi bambaşka bir karanlığa sürükleniyor. Henüz 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin hunharca öldürülmesinin ardından ortaya çıkan detaylar, sadece bir çocuğun katledilmesiyle...
Olayın ardında yatan suç ağının ve organize yapıların izleri, şimdi gazetecilere yönelen tehditlerle bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.
Gazeteci ve televizyoncu Candaş Tolga Işık, Türkiye'nin en çok konuşulan cinayetlerinden biri olan Minguzzi davasında, katledilen çocuğun ailesini programına çıkarmak istediği için tehdit edildiğini açıkladı. Kendi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Işık, hiç çekinmeden, hiçbir diplomatik dil kullanmadan “Vız gelir tırıs gider” diyerek tehditlere meydan okudu. Ancak bu tehditler öyle sıradan mesajlar değil — iddialara göre bu tehditlerin arkasında çocukları suç makinasına çeviren organize bir çete var!
Candaş Tolga Işık’ın ortaya attığı iddialar Türkiye’nin hukuki ve toplumsal sistemini adeta sorguya açıyor. İddialara göre söz konusu yapı, 18 yaşından küçük çocuklara para ve uyuşturucu karşılığında küçük suçlar işlettirerek onları birer suç makinesine dönüştürüyor. Bu çocuklar yaşlarından ötürü az ceza alırken, çete bu zayıf noktayı fırsata çevirip güçlenmeye devam ediyor. Devletin otoritesi, organize suçun gölgesinde sarsılıyor.
İşin en çarpıcı yanı ise bu organize yapının sadece gençleri değil, bu yapıya karşı sesini yükselten gazetecileri, programcıları, hatta mağdur aileleri bile susturmaya çalışıyor olması. Minguzzi ailesi tehditlerin ardından resmî korumaya alındı. Aileye, yani bir evladını yitirmiş acılı insanlara koruma verilirken, kamuoyunun aklındaki en yakıcı soru ise şu:
"Bu kadar ciddi bir organize suç dosyasına neden hâlâ Asayiş Şube bakıyor? Neden Terör veya Organize Şube devreye girmiyor?"
Candaş Tolga Işık’ın ifadesine göre, bu yapı Anadolu’daki bir şehirden tüm Türkiye’ye suç işlettiriyor. Bu yalnızca bir suç hikayesi değil, bu aynı zamanda hukuk sistemine, devletin otoritesine, medyanın bağımsızlığına ve çocukların geleceğine açılmış bir savaş.
İşledikleri suçlarla büyüyen bu yapı, şantajla, tehditle, korku iklimiyle toplumu sindiriyor. Eğer bu yeni nesil suç yapılanmasına karşı acil bir yasal düzenleme yapılmazsa, uzmanlara göre yarının Türkiye’si çok daha karanlık bir tabloya uyanabilir. Candaş Tolga Işık’ın dediği gibi:
“Bir insanı kalbinden beş kez bıçaklayarak öldüren çocuk olmaz!”
Ne olmuştu?
Olay 24 Ocak’ta Kadıköy’de başladı. 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, arkadaşlarıyla kaykay malzemesi almak için pazara gitmişti. Orada B.B. ve U.B. isimli iki kişiyle tartışma yaşandı. Tartışma büyüdü, pazar yerinden ayrılmaya çalışan Minguzzi, B.B. tarafından bıçaklandı, U.B. ise yerdeki çocuğa tekme attı. Ağır yaralanan Minguzzi, 9 Şubat’ta yaşam savaşını kaybetti. İki fail tutuklandı, yargılamaları sürüyor.
Ancak artık mesele yalnızca bir cinayet değil. Artık mesele, bu cinayetin üzerine örülmeye çalışan sessizlik duvarını yıkma meselesi. Ve o duvarı yıkmaya çalışan herkes hedefte.