Medya Ahlakı Bu Noktaya Nasıl Geldi?
Yandaş Akit'in tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın ciddi sağlık durumuna rağmen "Turp gibi" diyerek alay etmesi, toplumda büyük infial yarattı. Ferdi Zeyrek'in ölümünü çarpıtan ve siyasetçileri tehdit eden Akit'in skandal başlıkları,
İnsanlık Dışı Salvoların Ardı Arkası Kesilmiyor: Bu Skandal Zinciri Nereye Varacak?
Son günlerde Türkiye medyasının adeta ahlaki ve insani sınırları zorlayan, okuyucuyu dehşete düşüren bir saldırganlık sarmalına girdiği gözlemleniyor. Bu skandalın son halkası ise, sağlık durumu kritik derecede ciddiyetini koruyan tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın hedef alınması oldu. Gündeme bomba gibi düşen bu olay, sadece bir haber başlığının ötesinde, medya etiği ve insanlık değerleri üzerine derin sorular sorduran bir vahşetin işaretçisi olarak kayıtlara geçiyor. Ancak bilinmelidir ki, bu sadece buzdağının görünen kısmı; bu tüyler ürpertici tabloya daha yakından bakmaya devam edeceğiz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlar kapsamında 23 Mart'ta tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın sağlık durumu günden güne daha da kötüleşiyor. Daha önce iki kez kanseri yenmeyi başaran Çalık, cezaevinde geçirdiği süreçte tam 21 kilo verdi. Adli Tıp Kurumu'nun, Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin verdiği sağlık kurulu raporunun yeniden değerlendirilmesini talep etmesi üzerine, Çalık'ın İzmir Şehir Hastanesi'nin hematoloji servisine yatırıldığı biliniyor. Bu ağır tablo karşısında, Çalık'ın annesi Gülseren Çalık, hafta sonu hastane önünde gözyaşları içinde, "Çok çaresizim. Oğlumun elimden kayıp gitmesini istemiyorum. Adalet Bakanı'ndan, savcılardan, hâkimlerden merhamet istiyorum" diye feryat etmişti.
İşte tam da bu dramatik süreç yaşanırken, yandaş medya kuruluşu Yeni Akit, akıllara durgunluk veren bir skandala imza attı. Murat Çalık'ın sağlık durumu ciddiyetini korurken, Akit manşetten verdiği haberde "Çalık turp gibi" diyerek alay etmekle kalmadı. Haberin devamında ise, "Adli Tıp, verdiği raporda 'hasta ölüyor' yalanını çürüttü" gibi vicdanları kanatan ifadelere yer verdi. Bu insanlık dışı manşete ilk tepkilerden biri, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'den geldi. Sosyal medya hesabından habere sert tepki gösteren Kadıgil, "Bu manşeti hiç unutmayacağım" diyerek şöyle devam etti: "Yazdıkları iğrençliklerin altına imza atmaktan bile aciz bu haysiyetsizlik, bir ayda 21 kg kaybeden, 2 kez kanser atlatan ve kendi yaptıkları, kendi bakanlıklarına bağlı şehir hastanesi raporunun “KANSERİ NÜKSEDİYOR” diye bas bas bağırdığı bir insan hakkında bu manşeti atabiliyor…". Kadıgil'in vurgusu, aslında bu tür haberlerin ardındaki daha büyük bir gerçeği işaret ediyordu: "Hiçbir ilkesi, en küçük bir ahlaki ya da etik kuralı olmayan, insanlık dışı bir güruhla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini kimsenin unutma lüksü yok. Zira asla unutturmuyorlar". Bu olay, https://www.avazturk.com
gibi platformlarda da yankı bularak kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Ne yazık ki, Yeni Akit'in bu tür ahlaki sınırları aşan manşetleri yeni değil. Daha önce de benzer skandallarla gündeme gelmiş, kamuoyunun tepkisini çekmişti. Bu acımasız dil, aslında uzun süredir devam eden ve belirli bir amaca hizmet ettiği düşünülen bir yayın politikasının sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Geçmişe dönüp baktığımızda, 6 Haziran'da evindeki havuzun motorunu kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılan ve 9 Haziran'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için atılan skandal bir başlık hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Akit, Zeyrek'in hayatını kaybettiği kazayı, adeta ilahi bir cezayı ima edercesine 'çarpıldı' diye haberleştirmişti. Bu vicdansızlığa karşı, CHP lideri Özgür Özel 26 Haziran'da sert bir tepki göstererek, "Akit’in yaptığı bu itliğe ceza veremiyorsanız o itliğe ortak oluyorsunuz" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler, sadece bir kınama değil, aynı zamanda bu tür yayınların cezasız kalmasının yaratacağı sonuçlara dair önemli bir uyarı niteliği taşıyordu.
Ancak Akit'in hedefleri sadece hayatını kaybeden siyasetçilerle sınırlı kalmadı. Yandaş Yeni Akit gazetesi, geçtiğimiz günlerde doğrudan CHP lideri Özgür Özel'i de açıkça hedef almıştı. Gazetenin manşetinde "Senin de sonun Silivri olacak!" ifadesi kullanılmıştı. Bu açık tehdit, medyanın geldiği tehlikeli noktayı ve siyasi eleştirinin ötesine geçerek doğrudan sindirme ve korkutma aracı olarak kullanılmaya başlandığını gözler önüne serdi.
Tüm bu yaşananlar, Murat Çalık'ın sağlık durumuna yapılan alaycı atıflardan Ferdi Zeyrek'in ölümünün çarpıtılmasına, Özgür Özel'e yönelik açık tehditlere kadar uzanan dehşet verici bir zinciri oluşturuyor. Bu olaylar silsilesi, aslında tekil skandallar olmaktan öte, belirli bir yayın grubunun insanlık ve gazetecilik adına hiçbir ilke, ahlaki ya da etik kural tanımadığını apaçık ortaya koyuyor. https://www.avazturk.com
ve benzeri duyarlı haber kaynaklarının sürekli olarak gözler önüne serdiği bu durum, gazetecilik kisvesi altında yapılan bu saldırıların kasıtlı ve sistematik bir stratejinin parçası olduğunu düşündürüyor. Bu, yalnızca bir medya eleştirisi değil, toplumun vicdanına ve insani değerlerine yönelik doğrudan bir saldırıdır; ve bu saldırganlığın durdurulmaması halinde, medya özgürlüğünün ve kamusal tartışma alanının telafisi güç yaralar alması kaçınılmaz olacaktır.