Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük mirası ve vasiyetlerinden biri olan Atatürk Orman Çiftliği, sadece bir tarım alanı değil, aynı zamanda ulusal bir sembol ve kamuoyu vicdanında özel bir yere sahip. Ankara'nın yeşil akciğeri olarak da bilinen bu tarihi alanın her bir metrekaresi, geçmişten bugüne taşınan bir emanet olarak kabul ediliyor. Bu kutsal emanete yönelik her türlü girişim, kamuoyunda büyük bir hassasiyetle takip ediliyor ve tartışmalara neden oluyor.

Son zamanlarda bu tarihi araziyle ilgili ortaya atılan bir iddia, tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Siyasi kulislerden sızan ve kısa sürede kamuoyuna yayılan iddialara göre, Atatürk Orman Çiftliği arazisinin bir bölümü, akıl almaz bir yöntemle elden çıkarılmaya çalışılıyordu. Bu satış girişiminin arkasında, uluslararası bir alıcının olması, olayın ciddiyetini ve hassasiyetini daha da artırıyordu. İddialar, arazinin bir bölümünün, bir tıp fakültesi yapılması şartıyla bir üniversiteye verildiğini, ancak daha sonra bu arazinin usulsüz bir şekilde üçüncü bir kuruma devredilerek bir dış güce satıldığını işaret ediyordu.

Bu durum, kamuoyunda büyük bir infial yarattı. Milli bir mirasa yapılan bu müdahale, sivil toplum kuruluşlarını ve meslek odalarını harekete geçirdi. Hukukçular ve mimarlar, bu satış girişiminin Atatürk'ün şartlı bağışına ve vasiyetine aykırı olduğunu savunarak konuyu yargıya taşıdı. Uzun ve çetin bir hukuk mücadelesi başladı. İlk aşamada yerel mahkemelerden istenilen sonuç elde edilemedi. Mahkeme, satış kararını onaylayarak, tartışmalı arazinin el değiştirmesine yeşil ışık yaktı. Bu karar, milli mirasa sahip çıkan herkesi büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.

Ancak hukuk mücadelesi henüz bitmemişti. Dosya, ülkenin en yüksek yargı organı olan Yargıtay'a taşındı. Onlarca hukukçunun, siyasetçinin ve sivil toplum kuruluşunun gözü bu kritik karardaydı. Ve beklenen o son dakika kararı geldi. Yargıtay, tüm şaşırtıcı detaylarıyla birlikte, daha önce yerel mahkeme tarafından onaylanan o satış kararını bozdu ve dosyayı yeniden görülmek üzere alt mahkemeye gönderdi. Yargıtay'ın bu kararı, arazinin bir tıp fakültesi yapılması şartıyla Gazi Üniversitesi'ne verildiğini, ancak üniversitenin bu alanı hukuka aykırı şekilde TOKİ'ye devrettiğini ve TOKİ'nin de büyükelçilik için ABD'ye sattığını ortaya çıkardı. Mimarlar Odası'nın açtığı bu davanın Yargıtay tarafından kabul edilmesi, milli mirasın usulsüz bir şekilde elden çıkarılmasına son anda bir 'dur' denilmesini sağladı. Böylece, Atatürk Orman Çiftliği arazisi, yedi düvele karşı verilen bir hukuk mücadelesiyle kurtarıldı.