CEMAL DEMİRTAŞ

CEMAL DEMİRTAŞ

MUHAFAZAKAR KESİMLE HELALLEŞMEK Mİ ?

Yılmaz Özdil öyle bir yazı yazmış.

Okurken ağlayasım geldi.

Kıbrıs’ı nasıl CHP’nin aldığından tutunda,

İkinci Dünya Harbine Türkiye’yi sokmadığına, Kardak Kayalıkları’na karşı nasıl da büyük bir duruş sergilediğine kadar ne ararsan yazmış. Hatta Merkez Bankası’nı nasıl kurduğundan bile bahsetmiş.

CHP’nin başına geçirilen bütün genel başkanların, hatta en sonuncusu dahil, nasıl da Sayın, Siz ile hitamkar olduklarını bile ballandıra ballandıra anlatmış.

Bu yazıyı okuyan CHP’lilerin seri şekilde Yılmaz Özdil’i arayıp tebrik!! etmediklerini düşünemem.

Yazının 8 bölümünün son 3 bölümü asıl mühim bence.

CHP’nin Genel Başkanın anne tarafından büyük dedesinin miras meselesi ile, CHP amblemi olan o 6 OK’un geldiği mana ve Özdil’e göre ehemmiyet.

Meğer CHP ne kadar Osmanlı hayranı, ne kadar mu'min miş de.

Bizi gidi biziiii.

Hep biz yapmışız bunları zağar.

CHP’nin resmi köşe yazarı desek doğru olur mu bilmem de.

Yılmaz Özdil.

2023 seçimlerine ramak kala, CHP’nin bitmek bilmez polemik siyasetinin nerelere varacağının bence sinyalini verdi. Onu son kısımda dile getireceğiz.

Şimdi gelelim önce bu CHP’nin 6 okunun nasıl mübarek olduğuna.

Partinin kuruluşu üzerinden 10 yıl geçmiş. Birden bire CHP Genel Başkanı 10’uncu yıl anısına parti rozeti dağıtmak aklına gelmiş. Aramışlar taramışlar, sonunda yurt dışında birini bulmuşlar. Çağırmışlar gel bize rozet yap diye.

O ayağının tozu ile gelir gelmez doğru Topkapı Sarayına gitmiş. Bütün her şeyi incelemiş. Özellikle OK’ları !

Özel ! izinle Topkapı’da bulunan ecdad yadigarı OK'ları "özenle" sarıp sarmalamış. Doğru Ankara’ya getirmiş. Aylarca OK'ları incelemiş! Sonra.

işte o malum CHP amblemi olan 6 OK amblemini bulmuş. Biri kertikli ama.

Onun da anlamını yazmış Yılmaz Özdil.

Yani.

Demeye çalıştığı şu aslında ;

Bana bakın ey AK Parti’ye MHP ye veya BBP’ye oy veren Osmanlı sevdalıları. Sizin yeriniz onların yanı değil, parti amblemini bile Osmanlı OKlarından yapan CHP’nin yanı. Asıl biz (takiyye) Osmanlıyı onlardan çok seviyoruz.

Demeye getirmiş.

Bu konu ileride farklı versiyonlar ile CHP tarafından gündem yapılacağı kesindir.

Gelelim diğer mühim! kısmına.

Hacı Emin Paşa.

17 yıl Mekke Şeyhül İslamlık yapmış Osmanlı Paşası. Medine Şeyhül Haremi aynı zamanda. Alemlere Rahmet Peygamber Hz.Muhammed (sav)in Kabri Şerifinin de içinde bulunduğu arazinin tapulu sahibi. 110.000 metrekare.

Osmanlı dağılınca Suudi Arabistan kuruluyor tabi. Ama mülkiyet her yerde olduğu gibi orada da devam ediyor..

Hacı Emin Paşa'nın 47 varisi mahkemeye gidiyor. Kazanıyorlar davayı.

Tarih 2005’te.

Sonra o zamanki Suudi Kral vereselere 340 milyon dolar vermeyi teklif ediyor.

Vereseler TAMAM diyor.

Arazi bedeli 1 milyar 700 milyon dolar iken 340 milyona tamam diyorlar.

Sonra.

Bu varislerden biri, kendine düşen payı, Diyanet İşleri Başkanlığına "Medine’ye giden Türk Hacıların ücretsiz kullanmaları amacı ile Konaklama Tesisi yapılması" şartı ile devrediyor.

Sonuç; 2005’te biten mahkeme neticesine para hala ödenmemiş. Yani konaklama tesisi de doğal olarak yapılmamış.

Yılmaz Özdil her konuda ismen konu belirten biri olmasına rağmen, her nedense bu konu için isim yerine SADECE ünvan kullanmayı özellikle yapmış.

Peki kim bu mirası Diyanete bırakan kişi?

CHP Genel Başkanı.

Kim kim?

CHP Genel Başkanı işte.

Yani Kemal Kılıçdaroğlu.

Yok yok.

O değil.

Ama o CHP Genel Başkanı.

Tamam da.

Bu o değil.

Ana tarafından Büyük Dedesi Merhum Hacı Emin Paşa'nın varisi olan kişi,

Eski Başbakan, DSP Eski Genel Başkanı olan Rahmetli Bülent Ecevit.

Yılmaz Özdil bile bile Bülent Ecevit’i bile CHP’ye alet etme derdine düşüvermiş işte. Nasıl olsa oltayı at, ne çıkarsa yerler misali.

Yani Yılmaz Özdil’e göre Rahmetli Bülent Ecevit hala CHP Genel Başkanı.

Ya da Mehmet Bekaroğlu hala SP Genel Başkan Yardımcısı diyelim. Veya Yılmaz Özdil’i şımartmak için Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı bile diyelim yani.

Peki.

Yılmaz Özdil ne yapmaya çalışıyor dersiniz?

Elbette daha bir hafta evvel Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun

"muhafazakar dünyayla!! helalleşmemiz lazım" sözünü en başa yazmak gerek önce.

Tam da bu cümle ile başlayan yeni politik operasyon.

Yılmaz Özdil sizin bilmediğiniz daha neler var bir bilseniz diyerek şadırvana yanaşma derdinde.

Başlangıç ordan.

Abdest falan alma değil derdi.

Birazdan gireceğin Camii de bizim eserimiz deme derdinde.

Ama biz aynı zamanda laikiz. Onun için bunları hiç bugüne kadar söylemedik. Yani Dini siyasete alet etmedik..

diyecek yani.

Sizin devlet madalyası verdiğiniz Suud Kral bizim Genel Başkanın parasını verseydi, şimdi Medine’de ücretsiz tesis yapılmış olurdu. Hem de kılıcı eline alıp, Hutbeye çıkardığınız Diyanet İşleri Başkanı vasıtası ile..

Demek istediği bu.

Ne fikri, ne de zikri bu değil..

2023 te Recep Tayyip Erdoğan’ı Beştepe’den, AK Parti’yi de TBMM’den indirmek için her yol artık mübah diyor yani.

İstemesek de, sevmesek de Osmanlı severlere, Mekke Medine aşıklarına ihtiyacımız var. Belki yutturabiliriz derdinde yani.

Önümüzdeki günlerde bunu çok farklı versiyonlarla gündem yapacaklar.

Hem de hiç durmadan yapacaklar.

Muhafazakarlarla helalleşmemiz lazım sözü boşuna söylenmiş söz asla değil.

Bu sözü söylemek, hele hele Canan Kaftancıoğlu gibi, Tunç Soyer, Erol Çeviköz, hatta Serra Kadıgil gibi kökten muhaliflere rağmen söylemek hem de.

Demek ki önce onlar " İKNA ODALARI"nda halledilmiş.

Bize düşen ne?

Hiç kimse hiçbir CHP’liyi dinsiz demedi demez de. Ama bizim açık ve net dediğimiz tek şey ; CHP zihniyetinin İslamla olan mesafesi. Müslümanlara baktığı açı. Bunu asla şahıslara indirmedik. CHP de hiçbir zaman şahıslardan çıkamadı.

Özdil "bizim CHP’siz muhafazakarlara çok şeyler yaptı, siz bilmiyorsunuz" deme gayreti bundan. Yıldız Sarayının kumarhane olması, camilerin ahır, Ayasofya’nın müze olması, Ezanın Türkçe, İslami kitapların topladıkları falan.. Bunlar hiçbir şey. Siz bizim kalbimize bakın ! demek istiyor yani. Günah çıkarma işi buradan başladı.

Tam da bıçak sırtında sayılan oy oranlarına yapılacak her türlü fikri operasyonlara karşı behemehal karşı fikirler geliştirmek olmalıdır.

Bunların attığı her yalan elbette çürütülüyor. Fakat ya izi?

Bizden demesi.

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar