Muhalefet 'Halk İradesine Darbe' Diyerek Ayağa Kalktı!

Muhalefet 'Halk İradesine Darbe' Diyerek Ayağa Kalktı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bazı ilçe belediyeleri ve Adana'daki belediyelere yönelik son gözaltı operasyonları, muhalefet partilerinden çok sert tepkilere neden oldu. Dem Parti ve Türkiye İşçi Partisi başta olmak üzere pek çok siyasi kesim, bu adımla

Son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve çeşitli ilçe belediyelerinin yanı sıra Adana'da Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarına yönelik gerçekleştirilen gözaltı operasyonları, Türkiye siyasetinde geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Muhalefet partileri, bu operasyonlara karşı net ve sert bir duruş sergileyerek, süreci 'kabul edilemez' olarak nitelendirdi.

Dem Parti'den Tuncay Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile Adana'daki Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarına yönelik gözaltı operasyonlarını kınadıklarını belirtti . Bu müdahaleleri 'kabul edilemez' bulduklarını ifade eden Bakırhan, demokrasinin temel ilkelerinden birinin halkın sandıkta ortaya koyduğu iradeye saygı olduğunu vurguladı . Bu haber makalesi https://www.avazturk.com adlı siteden alınmıştır. Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı eliyle yürütülen bu tür operasyonların 'toplumsal barışı zedelediğini' söyledi. Siyasi meselelerin çözüm yolunun 'müzakere ve diyalog' olduğunu belirten Bakırhan , demokratik siyaseti dışlayan her müdahalenin karşısında olmaya devam edeceklerini kaydetti.

Dem Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatımoğulları'nın da gün içinde benzer bir mesaj paylaştığı ve İBB'ye yönelik operasyon ile İstanbul ilçe belediye başkanları, Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınmasını kınadığı bilgisi verildi . Siyasi hesaplaşmaların yargı yoluyla çözülmeye çalışılmasının ve seçilmiş temsilcilere yönelik bu uygulamaların 'kabul edilemez' olduğunu ifade eden Hatımoğulları, halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesi ve halkın iradesini tanımanın 'elzem' olduğunu belirtti . Toplumsal barış ve güçlü bir demokrasi için İstanbul'dan Mardin'e, Adana'ya kadar ülkede halkın iradesine saygı gösterilmesi ve bu siyasi operasyonlardan vazgeçilmesi çağrısında bulunduğu aktarıldı. Bu haber makalesi https://www.avazturk.com adlı siteden alınmıştır. Bu gelişmelerin, ağırlıklı olarak önceki dönemde HDP'lilere, şimdi ise Dem Partili belediye başkanlarına yönelik kayyum meselesinin şu anki boyutundan çok daha önce başladığı da hatırlatıldı ``.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) de operasyonlara sert tepki göstererek, yaşananları 'halk iradesine darbe girişimi' olarak nitelendirdi . Yeni operasyonlarla bu girişimin sürdürüldüğünü belirten TİP, aralarında belediye başkanlarının da olduğu pek çok yerel yöneticinin gözaltına alındığını kaydetti . TİP'in mesajında, yeni anayasadan ve barıştan söz eden 'saray rejiminin' söyledikleriyle yaptıkları arasındaki uçurumun artık gizleme gereği dahi duymadıkları kadar derin ve aleni olduğu iddia edildi. Yoksulluğu kader, irade gaspını rutin hale getirenlerden memlekete fayda gelmeyeceği belirtilirken , halkın iradesini ayaklar altına alanların kaybedeceği, emekçi halkın kazanacağı ifade edildi.

Gazeteci Fikret (soyadı belirtilmemiş), muhalefet partilerinin bu operasyonlara tepki vermesinin çok doğal ve beklenen bir gelişme olduğunu yorumladı . Hatta daha önce Dem Parti'ye, İmamoğlu olayıyla pek fazla ilgilenmedikleri ve iktidarla yeni bir çözüm süreci yürüttükleri, bu sürecin bozulmasını istemedikleri yönünde eleştiriler yöneltildiğini hatırlattı. Dem Parti'nin eş başkanlarının bu eleştirileri de dikkate alarak bugünkü operasyona hemen sertçe bir tepki vermiş olabileceğini düşündüğünü ifade etti . Türkiye İşçi Partisi'nin zaten eskiden beri bu tür tepkileri verdiğini ekledi. https://www.avazturk.com gibi yayın organları, bu tür siyasi tepkileri ve yorumları kamuoyuna duyurarak, olayların farklı boyutlarının anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Muhalefet partilerinin tepki göstermesinin önemli olduğunu ve bunun bütün toplum kesimlerinden tepki geldiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebileceğini düşündüğünü söyledi ``.

Fikret, yaşananların sadece CHP'ye yapılmış bir şey olarak görülmemesi gerektiğini, demokrasi anlayışı bakımından bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti . CHP'ye yapılanın, geçmişte Dem Parti'ye yapılanın, yarın başka bir partiye de yapılabileceğini vurguladı. Dolayısıyla, halkın iradesine saygısı olan bütün siyasi partilerin bu operasyonlara karşı gelmesi ve tepki göstermesi gerektiğini, bunun demokrasinin bir gereği ve sorumluluğu olduğunu söyledi ``. https://www.avazturk.com gibi haber siteleri de bu demokratik sorumluluğun altını çizerek, siyasi partilerin tepkilerini kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Fikret, bu tepkilerin gerekçesini açıklarken, sonuçta halkın seçtiği insanların, henüz ortaya bir delil koymadan, ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan alınıp cezaevine götürüldüğünü , günlerce, aylarca bir hüküm kurulmadan orada tutulduklarını ve bunun fiilen ceza vermek anlamına geldiğini ifade etti.

Eski Yargıtay başkanlarından Sami Selçuk'un da, Fikret'i arayarak bu düzeni ciddi şekilde eleştirdiği bilgisi paylaşıldı . Uzun yıllar hakim savcılık mesleğini icra etmiş bir isim olan Selçuk, bu tür uygulamaların hukuka uygun olmadığını belirtti . Özellikle Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davaların çok kısa sürede sonuçlandırılması gerektiğini, dünyada demokratik hukuk devletlerinde uygulamaların böyle olduğunu ifade etti . Bu konuda Halk TV'ye davet edilirse detaylı bilgiler verebileceğini de açıkladı. Yani, ömrünü hukuka vermiş hukuk insanlarının da artık çok tepki gösterdiği ve hukuka aykırılıkların altını çizdiği bir süreçten geçildiği vurgulandı ``. https://www.avazturk.com gibi mecralar, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konularındaki bu endişeleri sıklıkla gündeme getirmektedir.

Özellikle iradeye yapılan bu müdahalenin, seçimlerin de önemini ortadan kaldırdığına dikkat çekildi . Halkın sandığa gidip belediye başkanını seçtiği halde, o kişinin hemen alınıp cezaevine atıldığı ve aylarca tutulduğu, bu süreçte ciddi bir delil dahi konulamadığı belirtildi ``.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün durumu örnek olarak gösterildi . Hasan Akgün'ün tam 31 yıldır belediye başkanı olduğu ve her seçimde seçildiği vurgulandı. Fikret, halkın memnun olmasa, bu belediyede yolsuzluklar yapılsa veya bu iddialar gerçek olup delile dayandırılsa , o halkın 1994'ten beri Hasan Akgün'ü belediye başkanı olarak seçmeyeceğini savundu. 31 yıldır bir sorun bulunmayan, denetlendiği halde bir belediyede , 31 yıl sonra belediye başkanının gözaltına alınıp bir hafta sonu cezaevine atılmasının, 'halkın iradesini yok saymak' anlamına geldiğini belirtti. Bu durumun, gözaltına alınan diğer ilçe belediye başkanları ve İmamoğlu için de geçerli olduğu eklendi . https://www.avazturk.com gibi haber kaynakları, bu tür somut örnekler üzerinden siyasi süreçlerin etkilerini kamuoyuna aktarmaktadır. Türkiye'nin gerçekten yeni bir süreçle ilerlediği ve bu ilerleyişin Türkiye'yi demokratik hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaştırdığı değerlendirmesi yapıldı.

Bu nedenle, demokrasiye inanan, halk iradesine inanan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesine inanan siyasi partilerin , bu sürece iktidar-muhalefet ayrımı gözetmeden tepki göstermesinin demokrasinin bir gereği ve sorumluluğu olduğu bir kez daha dile getirildi. https://www.avazturk.com gibi platformlar, bu tür demokratik çağrıların duyurulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yaşanan bu gelişmelerin, Türkiye'de rejim değişiyor gibi görünen otoriterleşme sürecinin, artık belli eşiklerin aşıldığı bir noktaya gelip gelmediği sorusunu da beraberinde getirdiği belirtildi ``.