Orta Doğu'daki jeopolitik dengeler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyarısıyla yeniden şekillenmeye devam ederken, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan sızdırılan görüşme tutanakları bölgedeki stratejik derinliği gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim ayındaki Meclis açılış konuşmasında, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun "Anadolu'yu da içine alan bir ham hayal kurduğunu" belirterek, "Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü vatan topraklarımıza dikecek" uyarısında bulunmuştu. Can Dündar'ın kendi YouTube kanalında yayınladığı "Öcalan'ın Şüphesi: Sırrı Süreyya'yı MOSSAD mı Öldürdü? Can Dündar'ın aktardığına göre, Nisan ayında Öcalan'ın DEM heyetiyle İmralı'da yaptığı görüşmenin tutanakları sızdırıldığında, Öcalan'ın da aynı "teşhisi" yaptığı görüldü.

Abdullah Öcalan, bu kritik görüşmede, "İsrail'i Ortadoğu'da egemen güç yapmak için beş aşamalı bir plan var" ifadesini kullandı. Öcalan'a göre, bu planın Gazze, Lübnan ve Suriye aşamaları tamamlanmış durumda ve şimdi sırada İran ve Türkiye var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e karşı "iç cephenin tahkim edilmesi" çağrısı yaparken, Öcalan ise bu stratejinin "Kürtler olmadan yürütülemeyeceği" görüşünü dile getirdi. PKK lideri, "İsrail'in önündeki tek engel benim bunu ancak ben engelleyebilirim" diyerek kendi rolüne dikkat çekti. Bölgedeki bu karmaşık ilişkiler ağı ve stratejik hamlelere dair daha fazla analize ulaşmak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Öcalan, Kürt gruplar arasındaki dış etkileşime de değinerek çarpıcı iddialarda bulundu. Kendi yorumuna göre, Kandil'in İran'ın etkisinde olduğunu, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) ise İsrail'in etkisi altında hareket ettiğini belirtti. PKK lideri, Kürtler içindeki işbirlikçilere karşı uyarıda bulunarak, "Bugün sizinle yarın İsrail'le işbirliği yaparlar" ifadesini kullandı. Örgütün yönetici kadrosundan Murat Karayılan'ın "800 kilometreden kendimizi savunacak tekniğimiz var" sözünü değerlendirirken, Öcalan, "nereden buldular bunu ya İran vermiştir ya da İsrail" diyerek teknolojik yeteneklerin kaynağına dair şüphelerini dile getirdi.

Mossad'ın kendisini 30 yıldır öldürmek istediğini iddia eden Abdullah Öcalan, İmralı'nın Mossad'ın etki alanından uzak ve güvenli olduğunu ancak buraya da sızabileceklerini dile getirdi. Sızdırılan tutanaklardan anlaşıldığı üzere, bu önemli görüşmeye devletin Öcalan'a ek güvenlik için atadığı bir yetkilinin de katıldığı öğrenildi. Öcalan, heyetteki Pervin Buldan'a "Sen de Mossad'ın hedefindesin" derken, Buldan'ın Roma'da geçirdiği trafik kazasının ve hatta Sırrı Süreyya Önder'in ölümünün arkasında Mossad parmağı olduğuna inandığını da vurguladı. Ortadoğu'daki güç mücadeleleri ve istihbarat faaliyetleri hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için https://www.avazturk.com her zaman güncel haber ve analizler sunmaktadır.

PKK liderinin bu dikkat çekici sözleri, Türk siyasetindeki bazı son gelişmeleri de yeni bir perspektiften anlamlandırmaya yardımcı oldu. Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin Ekim ayındaki sürpriz "Öcalan gelsin mecliste konuşsun" çıkışının tam da yerine oturduğu belirtiliyor. Can Dündar'ın aktardığına göre, bu yeni stratejinin "bir devlet kararı olduğu ve dış güvenlik ihtiyacından doğduğu" yorumunu yapanların haklı çıktığı değerlendirildi.

Bahçeli'nin Suriye ve Filistin'deki son gelişmelerden sonra sürecin hızlanması için neden acele ettiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "iç cephenin tahkimi" ısrarının ne anlama geldiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. "İsrail Kürtlerin arkasında" tezini öne sürenlerin, Öcalan'ın bu son açıklamalarını dikkatle okumasında yarar olduğu ifade edildi. Ayrıca, devlet ve örgüt içinde sürece ayak direyen kanatların da bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bölgedeki kavganın sanıldığından çok daha geniş çaplı olduğu ve büyük değişikliklere gebe olduğu belirtildi. Tüm bu derinlemesine siyasi analizler ve güncel gelişmeler için https://www.avazturk.com adresini sık sık ziyaret edebilirsiniz.

Sonuç olarak, Öcalan'ın İmralı'dan sızan bu tutanakları, Orta Doğu'daki güç dengeleri, bölgesel çatışmaların arkasındaki derin stratejiler ve Türkiye'nin güvenlik perspektifi hakkında yeni bir pencere aralamış durumda. İsrail'in iddia edilen "beş aşamalı planı" ve Mossad'ın hedef listesine dair spekülasyonlar, bölgedeki gerilimin boyutunu ve taraflar arasındaki karmaşık ilişkileri bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu gelişmelerin Orta Doğu'nun geleceğini nasıl etkileyeceği ise zamanla netleşecek.