Ortadoğu'dan Yükselen Savaş Davulları: Türkiye, Füze Kalkanı ve İç Hesaplaşma Arasında!

Ortadoğu'dan Yükselen Savaş Davulları: Türkiye, Füze Kalkanı ve İç Hesaplaşma Arasında!

Gazeteci Murat Yetkin, İsrail-İran geriliminin ardındaki ABD desteği ve Türkiye'nin füze kapasitesi hedeflerini derinlemesine analiz ediyor. Ümit Özdağ'ın siyasi yasaklı tahliyesi, Özgür Özel'in hükümete sert eleştirileri ve Selahattin Demirtaş'ın kritik

Ortadoğu coğrafyasında savaş rüzgarları giderek yayılıyor ve sertleşiyor. Gazeteci Murat Yetkin'in YouTube kanalında yayınladığı videoda aktardığına göre, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri'ni İran'a yönelik saldırılarına doğrudan ortak etmek istiyor. Halihazırda ABD, İsrail'e her türlü desteği sağlamakta ve "İran'a dokunan bize dokunmuş sayılır" gibi ifadelerle arkasında durmaktadır. Ancak İsrail, bu desteği yeterli görmeyerek ABD'den özel bombalar talep ediyor. Yetkin'in belirttiğine göre, İsrail, İran'ın nükleer tesislerinin 50-60 metre derinlikte olduğunu ve kendi bombalarının bu tesislere erişemediğini, sadece hasar verip geciktirebildiğini iddia ediyor. İsrail, ABD'den elindeki bu özel bombaları ve bunları taşıyacak uçakları kullanarak saldırıyı kendisinin yapmasını istiyor.

Bu talebe eski ABD Başkanı Donald Trump'ın bile hayır dememesi dikkat çekici. Murat Yetkin, Trump'ın 13 Haziran'da İsrail saldırısının başladığı günü kastederek, "Ben size zamanında İran'a 60 gün veriyorum demiştim, işte dedim bu da 61 gün oldu görüyorsunuz değil mi?" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, Trump'ın kapıyı kapatmadığını vurguluyor. Yetkin'e göre, ABD yönetimi üzerinde İsrail lobisinin mali güçleriyle çok etkili olması, siyasi gücü de beraberinde getiriyor ve Trump'ın buna karşı koyup koyamayacağı henüz belirsizliğini koruyor. Bölgedeki bu kritik gelişmeler ve uluslararası ilişkilerdeki detaylı analizler için avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bu tansiyonlu süreçte Türkiye'den de önemli bir ses yükseldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin füze kapasitesine ilişkin stratejik bir mesaj verdi. Erdoğan, "Orta ve uzun menzilli füze stoklarımızı son gelişmeler ışığında caydırıcılık düzeyine getirecek üretim planlamaları yapıyoruz demek ki daha caydırıcılık düzeyinde değiliz inşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç ama hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı bir savunma kapasitesine erişmiş olacağız" ifadelerini kullandı. Murat Yetkin, bu açıklamanın "demek ki şu anda bize efelenen var" anlamına geldiğini ve Türkiye'ye füze tehdidinde bulunabilecek iki ülkenin İran ve İsrail olduğunu belirtti. İran'ın şu anda elindeki füze stoklarını tüketmekle meşgul olduğu göz önüne alındığında, Cumhurbaşkanı'nın İsrail'i kastettiği yorumu yapılıyor. Yetkin, orta ve uzun menzilli füze ifadesinin oldukça ilginç olduğunu vurguladı.

Murat Yetkin, Türkiye'nin elindeki hava savunma kapasitesi, uçaklar ve füzeler ile Amerika'nın İsrail'den istediği bomba türleri ve bunları taşıyabilecek uçaklar gibi teknik detayları ayrı bir videoda ele alacağını, bu videonun yalnızca "katıl tuşu"na basarak katkıda bulunan meraklı izleyiciler için yayınlanacağını da belirtti. Küresel güvenlik ve askeri stratejilerdeki son gelişmeler hakkında daha fazla bilgi ve derinlemesine analizler için avazturk.com adresini takip edebilirsiniz.

İç Cephedeki Dalgalanmalar: Ümit Özdağ'ın Tahliyesi ve Siyasi Yasağı

Ortadoğu'daki dış gerilimler sürerken, Türkiye'nin iç siyasetinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Gazeteci Murat Yetkin'in aktardığına göre, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün duruşması vardı ve tahliye kararı verildi. Ancak mahkeme, Özdağ'a 2 yıl 4 ay 3 gün gibi siyasi yasak getirebilecek bir ceza verdi. Yetkin, bu durumu "12 Eylül hukuku"na benzetti; yani insanların tutuklanıp hapiste yatırıldıktan sonra, kanıt olmasa dahi tam günü gününe bir ceza verilerek serbest bırakılmalarına atıfta bulundu.

Bu durumun, Rahip Brunson'ın davasındaki gibi, mahkeme kararının tam da beklenmedik bir anda, günü gününe gelmesiyle benzerlik gösterdiğini ifade eden Yetkin, "Bu can bu bedende oldukça olmaz, al papazı ver papazı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından Rahip Brunson'ın bir anda serbest kalıp Amerika'ya gitmesini hatırlattı. Murat Yetkin, Ümit Özdağ'ın siyasi yasak kılıcının başında sallanmaya devam edeceğini ve bu durumun "iç kaleyi güçlendirmek" adına atılan bir adım olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Ancak bu tür yargı süreçlerinin adil bir şekilde işlemesi ve şeffaf olması, hukukun üstünlüğü ilkesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu gibi yargı kararlarının toplumsal ve siyasal etkileri hakkında daha fazla haber ve yorum için avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Muhalefetten Hükümete Sert Eleştiriler: "İç Cephe Böyle Güçlenmez!"

İç cephenin güçlendirilmesi tartışmaları sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup toplantısında hükümete sert yüklendi. Özel, Ümit Özdağ'ın tahliye edildiğini bir müjde olarak duyururken, iç cephenin mevcut yaklaşımlarla güçlendirilemeyeceğini vurguladı. Özgür Özel, "Eğer siz iç cepheyi güçlendirmek istiyorsanız bakın Ekrem İmamoğlu içeride, bizim belediye başkanlarımız, belediye çalışanlarımız içeride. İftira ya da itiraf almak için her türlü şeyi yapıyorsunuz, baskıyı yapıyorsunuz, çocuklarıyla tehdit ediyorsunuz, onunla bununla işte uzak yerlere gönderiyorsunuz" ifadeleriyle hükümetin muhalefet üzerindeki baskılarını eleştirdi.

Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu tür uygulamalarla iç cephenin güçlenemeyeceğini belirterek, CHP'nin Türkiye'nin kurucu partisi olduğunu ve iç barışın sağlanması için birlikte çalışılması gerektiğini ifade etti. Toplantısında halkı hak aramaya davet eden Özel, insanları, emeklileri, işçileri, sendikaları haklarını aramaya çağırdı. Ayrıca hayat pahalılığına da değinen Özel, marketlerdeki fahiş fiyatlara dikkat çekerek, tek bir kirazın bile 10 liraya geldiği hesaplamasını paylaştı. Bu ekonomik zorluklar ve siyasi gerilimler hakkında daha fazla güncel haber ve analiz için avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Demirtaş'tan Kritik Çağrı: Ortak Politika Hattı ve Meclis Zirvesi

İç cephedeki bu tartışmalara cezaevinden Selahattin Demirtaş da dört maddelik bir mesajla dahil oldu. Demirtaş, birinci maddede "yargı tacizlerine son verilmeli, belediye başkanları ve bürokratlar tutuksuz yargılanmalı" çağrısını yaptı. Yıllardır cezaevinde bulunan Demirtaş'ın bu çağrısı, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi.

Demirtaş'ın dördüncü ve en çarpıcı maddelerinden biri ise, "Ortadoğu yangının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadede bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanının davetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının yapılması yararlı olacaktır" şeklindeki önerisiydi. Murat Yetkin, daha önce de Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a benzer çağrılar yapıldığını hatırlatarak, İsrail gibi ülkelerin Türkiye'nin Kürt meselesini kendi içinde çözmesini istemeyen ülkeler arasında olduğunu ve İran'la olan savaşının Türkiye'nin bu sürecini baltalamasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Bu önemli siyasi çağrılar ve bölgesel dinamikler hakkındaki güncel gelişmeleri avazturk.com adresinden takip edebilirsiniz.

Akın Gürlek Hakkında Şok İddialar ve Yolsuzluk Tartışmaları

Özgür Özel, grup toplantısında sadece hükümeti değil, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında da "acayip iddialar" ortaya attı. Özel, Ekrem İmamoğlu'nun 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni devraldığında 879 belediye aracının ortada olmadığını gördüğünü ve bunların tamamının Okçular Vakfı, TÜGVA, AK Parti Genel Merkezi ve AK Parti İstanbul İl Başkanlığı gibi kurumlara verildiğini tespit ettiklerini söyledi. Bu araçların geri alındığını ve 59 tanesinin AK Parti İl Başkanlığı'na seçim için tahsis edildiğini belirtti. Özel, bu araçların plakalarını tek tek sayarak, aralarında Opel Insignia marka lüks bir aracın da Akın Gürlek'e tahsis edildiğini iddia etti.

Özgür Özel, bu iddialarına ek olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti'deyken Gürlek'e bir lojman ve yat gezisi tahsis edildiğini de öne sürerek, Gürlek'i bu iddiaları yalanlamaya davet etti. Murat Yetkin, bu iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Özgür Özel aleyhine bir soruşturma başlatacağına hemen hemen emin olduğunu, hatta Ekrem İmamoğlu'nun duruşma görüntüsünü medyaya veren Murat Emir hakkında da soruşturma açıldığını ekledi. Yetkin, Mansur Yavaş'ın Melih Gökçek dönemi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı 99 suç duyurusuna dahi soruşturma açılmadığını hatırlatarak, yolsuzluk dosyalarına da bakılması gerektiğini savundu.

Türkiye, bir yandan Ortadoğu'daki savaş rüzgarları ve artan dış tehditlerle yüzleşirken, diğer yandan iç siyasette yargı bağımsızlığı, siyasi özgürlükler, yolsuzluk iddiaları ve hayat pahalılığı gibi ciddi sorunlarla boğuşmaktadır. Kürt meselesine çözüm süreci ve terörsüz Türkiye hedefi de tüm bu tartışmalarla bağlantılı olarak ilerlemeye çalışmaktadır. Murat Yetkin, tüm bu gelişmelerin "içeride yeni düşmanlar, yeni kavgalar yaratmak kimin yararına, Türkiye'nin yararına mı bunlar?" sorusunu akıllara getirdiğini belirtti. Türkiye'nin elindeki orta menzilli füzeler, hava gücü ve savunma gücü ile ilgili teknik ve askeri ayrıntıların, İsrail'in ABD'den istediği bombaların özellikleri ve F-35 meselesi gibi konuların, ayrı bir video içeriğinde detaylıca ele alınacağını da sözlerine ekledi.