Özdağ Yargıda: Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hapis istemi

Özdağ Yargıda: Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hapis istemi

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, 21 Ocak’tan bu yana tutuklu bulunduğu davada "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Duruşmada Özdağ, kendini savunarak suçlamaların asılsız olduğunu ifade etti.

Özdağ, konuşmalarının hiçbir şekilde hakaret içermediğini belirterek beraat talebinde bulundu. Mahkeme, davanın 10 Eylül’e ertelenmesine karar verdi.

umit-ozdag-hakkinda-sok-dava-4-yil-8-ay-hapis-istemi.jpeg

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, Cumhurbaşkanı'na yönelik sözleri nedeniyle tutuklanmasının ardından açılan davada önemli gelişmeler yaşandı.

umit-ozdag-hakkinda-sok-dava-4-yil-8-ay-hapis-istemi-001.jpeg

Özdağ, 21 Ocak’tan bu yana tutuklu bulunuyor ve bugüne kadar yapılan duruşmalar, kamuoyunun yakından takip ettiği davalar arasında yer alıyor.

Özdağ, özellikle partisinin politikaları ve eleştirileriyle sıkça gündeme geliyor. Bu dava da, Zafer Partisi liderinin sert üslubuyla bilinen söylemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Özdağ Savunmasında Beraat Talep Etti: Sözlerim Hakaret Niteliği Taşımıyor

Duruşma, Özdağ’ın "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla hakim karşısına çıkmasıyla başladı. Özdağ, mahkeme salonunda yaptığı savunmasında, suçlamaların temelsiz olduğunu vurguladı.

Savunmasında, konuşmalarının hiçbir şekilde hakaret içermediğini belirten Özdağ, yaptığı açıklamaların tamamen eleştiri ve siyasal söylem kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Özdağ, "Konuşmalarımda ne hakaret ne de aşağılama söz konusu olmuştur. Benim amacım, ifade özgürlüğü kapsamında siyasi eleştirilerde bulunmaktır. Dolayısıyla beraatimi talep ediyorum" dedi.

Zafer Partisi liderinin ifadeleri, duruşmaya katılanların dikkatini çekerken, Özdağ’ın avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğuna dair çeşitli argümanlar sundu.

Özdağ’ın avukatları, konuşmaların belirli bir bağlam içinde yapıldığını ve bunların herhangi bir şekilde hakaret amacı taşımadığını savundu. Özdağ’ın savunma konuşması, mahkeme heyeti tarafından dikkatle dinlendi.

Özdağ’ın davada, ifade özgürlüğünü savunarak yaptığı açıklamalar, siyasi bir açıklama olarak değerlendirilen sözlerin yargı önüne taşınmasının, demokratik toplumda ifade özgürlüğüne darbe vurulması anlamına gelebileceği yönünde yorumlar yaptı.

Özdağ’ın bu duruşmada yaptığı savunma, Türkiye’deki siyasal atmosferdeki gerginliği de gözler önüne serdi.

Duruşmanın sonunda mahkeme, davanın daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesi için 10 Eylül’e ertelenmesine karar verdi.

Bu erteleme kararı, Özdağ’ın dava sürecindeki tutukluluğunun devam etmesine de neden oldu. Davanın ertelenmesiyle birlikte, Özdağ’ın tutukluluğu süresince savunmalarını yapma ve delillerin değerlendirilmesi süreci daha da uzun bir zaman dilimine yayılmış oldu. Bu durum, siyasi arenada da geniş yankı uyandırdı.

Ümit Özdağ, daha önce de çeşitli siyasi konuşmalarında sıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almış ve sert eleştirilerde bulunmuştu.

Özdağ’ın Zafer Partisi’nin lideri olarak yaptığı açıklamalar, birçok kesim tarafından desteklenmiş ancak bir o kadar da eleştirilmişti.

Özdağ’ın davaları, yalnızca şahsi bir dava değil, aynı zamanda Türkiye’deki siyasal atmosferin de bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Davanın 10 Eylül’e ertelenmesiyle birlikte, Özdağ’ın tutukluluğu da devam edecek. Bu süreç, Türkiye’nin mevcut siyasal atmosferinde ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları üzerine önemli tartışmalara yol açıyor.

Özdağ’ın ve avukatlarının savunmaları, bu davanın nasıl sonuçlanacağına dair ipuçları verirken, mahkemenin vereceği karar, Türkiye’deki ifade özgürlüğü anlayışını bir kez daha test etme niteliği taşıyacak.

Zafer Partisi liderinin tutukluluğu ve dava süreci, Türk siyasetinde önemli bir dönemeç oluşturuyor. Özdağ’ın siyasi duruşu ve davanın seyri, Türkiye’deki birçok siyasi aktör tarafından yakından izleniyor.

Özdağ, bu davanın sonucuna göre yalnızca kendi siyasi kariyerini değil, aynı zamanda Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusunda önemli bir öncü adım atmayı da hedefliyor.

Ümit Özdağ’ın davası, sadece bir suçlama ve savunma sürecinden ibaret olmamakla birlikte, Türkiye’deki siyasi iklimin ve ifade özgürlüğü anlayışının sınırlarını sorgulayan bir dava olarak tarihe geçebilir.

Davanın ertelenmesi ve Özdağ’ın tutukluluğunun devam etmesi, sürecin ne denli politik bir boyut kazandığını ve kamuoyunda büyük bir merak uyandırdığını gösteriyor.

Savcılık, Özdağ’a 4 Yıla Kadar Hapis Cezası İstedi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen duruşmanın ilk oturumu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda yapıldı.

Özdağ, başka bir suçtan tutuklu olarak duruşmaya katılırken, yanında avukatları da hazır bulundu. Salonda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisi yöneticileri ve partililer de izleyici olarak yer aldılar.

Duruşma, sanığın kimlik tespitiyle başladı ve Özdağ'ın savunması alındı. Savunmasında, Özdağ, sözlerinin hiçbir şekilde hakaret içermediğini savunarak beraat talebinde bulundu.

Duruşma sırasında, Özdağ’ın partilileri ve polisler arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Adliye binasına giren bazı partililer, salona alınmamaları üzerine sloganlar atarak tepki gösterdiler. Bu olayın ardından, adliye ve çevresinde polis tarafından sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Duruşmanın izlenmesi için salona çok sayıda basın mensubu da katıldı. Özdağ’ın yargılanmasına dair, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanığın 19 Ocak'ta partisinin il başkanlarıyla yaptığı istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik kullandığı sözlerle ilgili soruşturma başlatıldığı ifade ediliyor. Özdağ’ın, bu toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sarf ettiği sözlerin, Erdoğan’ın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu ve bu ifadelerle alenen hakaret suçunu işlediği belirtiliyor.

İddianamede, Özdağ hakkında cumhurbaşkanına alenen hakaret suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, kamu görevinden mahrumiyet" düzenlemesi de Özdağ’ın hakkında uygulanması talep edilen bir diğer husus. Duruşma, dosyanın mütalaa için savcıya gönderilmesine karar verilerek 10 Eylül'e ertelendi.