Özel'den Kritik Ziyaret Sonrası O İddiaya Sert Yanıt
CHP lideri Özgür Özel, Silivri ziyaretleri sonrası flaş açıklamalar yaptı. İmamoğlu'nun tahliye şartı iddialarını yalanlarken, "CHP her şartta komisyona girecek diye bir şey yok" dedi. Karalar'ın tutukluluğuna değinerek yargıdaki çelişkilere dikkat çekti.
Türkiye siyaseti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı kritik Silivri ziyaretleri ve ardından gelen çarpıcı açıklamalarla adeta soluksuz bir dönemeçten geçiyor. Son günlerde kulislerde dolaşan ve siyasi çevrelerde büyük yankı uyandıran komisyon iddialarına yönelik CHP lideri Özel'den gelen net yanıtlar, gündeme bomba gibi düştü. Özel'in tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP'li belediye başkanları ile bürokratlarla yaptığı görüşmelerin ardından dile getirdiği sözler, siyasi dengeleri derinden etkileyecek ve önümüzdeki dönemde çokça konuşulacak gelişmelere kapı aralayacak nitelikte. Perde aralanmaya devam ediyor, gelişmelerin tüm ayrıntıları için okumaya devam edin.
Özgür Özel, bugün Silivri'deki 15. ziyaretini gerçekleştirdiğini belirterek sözlerine başladı. Ziyaretlerinde tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Rıza Akpolat, Çağla Demir, Kadriye Kasapoğlu, Oya Tekin, Mustafa Akın, Baki Aydöner ve Aykut Erdoğdu ile görüştüğünü ifade etti. Özel, konuşmasında Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'na (TRT) sert tepki göstererek, "Biz TRT'ye çalışıyoruz, reyting rekorları kıracak adam buraya gelmiyor, TRT'nin boş yerini teşhir edin" ifadelerini kullandı. Özellikle Zeydan Karalar'ın tutukluluğuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Özel, rüşvet iddialarının 2017'de başladığını söylerken, bugün gördüğü resmi evrakların bu şahsın 2014, 2015 ve 2016'da daha düzenli ödeme aldığını, 2017'den sonra ise ödemelerin bozulduğunu ve tutarın düştüğünü ortaya koyduğunu belirtti. Karalar ile izin almadan görüşebildiklerini, çünkü kendisine "örgüt üyesi" denilemediğini vurgulayan Özel, söz konusu örgütün bu olaylardan 5-6 sene sonra kurulduğunu, ancak Karalar'ın İstanbul'da sanki örgüt üyesiymiş gibi yargılandığını dile getirerek durumdaki çelişkiye dikkat çekti. Bu ve benzeri siyasi gelişmelere ilişkin daha detaylı analizler için https://www.avazturk.com gibi haber kaynaklarını takip edebilirsiniz.
CHP lideri Özel, tutuklu yargılanan tüm isimler için "tutuksuz yargılama" taleplerini yineleyerek, "Ekrem İmamoğlu kaçsa, buna en çok Tayyip Bey sevinir, kurtulur çünkü. İmamoğlu'nun kaçma şüphesi olsa, Tayyip Bey Saray'ın bahçesinde lokma döktürür sevinçten" sözleriyle mevcut durumu hicvedici bir dille eleştirdi. Bu açıklamalar, İmamoğlu davasının siyasi boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasetin nabzını tutan çevrelerde, CHP'nin Kürt sorununun demokratikleşme çerçevesinde çözülmesi için bir komisyona katılma şartı olarak, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere tutuklu yargılanan belediye başkanlarının serbest bırakılmasını talep edeceği yönünde iddialar dolaşıyordu. Bu iddialar, siyasi kulislerde büyük bir merak ve gerilim yaratmış durumda.
Ve işte şimdi, tüm siyasi iddiaların ve meraklı bekleyişin doruğa ulaştığı o an! Özgür Özel, komisyonla ilgili ortaya atılan bu "şart" iddialarına çok net bir dille yanıt verdi. Özel, "Bütün herkesin tutuksuz yargılanması esas, komisyona girmek için böyle bir ön şart koştuğumuzu kimse söyleyemez" diyerek, CHP'nin bu konudaki duruşunu netleştirdi. Ayrıca, "Sadece Ekrem Bey üzerinde, Ekrem Bey'in de bizimde bu sorunun çözümüne nereden baktığımız belli. Komisyon fikri bize ait, bu komisyon Kürt sorununu demokratikleşme çerçevesinde çözmelidir. Biz kimsenin emir eri değiliz. Bunun için en yüksek katkıyı vermeye hazırız" ifadelerini kullanarak, komisyonun asıl amacına ve CHP'nin bağımsız duruşuna vurgu yaptı. Özel, Diyarbakır'da demokrasi varken İstanbul'da otokrasinin varlığını eleştirerek, Resul Emrah Şahan'ın bir DEM kökenli kişiyi belediye meclis üyesi yapması yüzünden yargılanmasını, ancak diğer tarafta 200 PKK mensubunun salıverilmesini "vicdana, akla aykırı" bulduğunu ve böyle işlerin toplum vicdanı tarafından reddedileceğini söyledi. Sözlerinin sonunda ise adeta siyasi bir manifestoya dönüşen şu ifadelerle tüm iddialara son noktayı koydu: "Şart dediğiniz somut, kaba bir şartla, 'biz komisyona gireriz ama şu arkadaşımızı serbest bırakın' değil. Biz bu komisyonun yol haritasını Eylül-Ekim geldiğinde ne göreceğiz bunları bilmemiz lazım. Bu konuda Numan Kurtulmuş'un olumlu yaklaşımları var. Kimse de şunu düşünmesin CHP her şartta komisyona girecek diye bir şey yok!". Bu sert açıklamalar, Türkiye siyasetinde önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelere ışık tutarken, siyasi gerilimin ne denli yüksek olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu ve benzeri önemli siyasi gelişmeler ile ilgili detaylı haber ve analizleri takip etmek için https://www.avazturk.com gibi saygın haber kaynaklarını düzenli olarak ziyaret edebilirsiniz; zira siyasetin nabzı hızlanmaya devam ediyor.