Bir siyasi liderin güvenliği bu kadar kolay mı delinmeli? CHP Genel Başkanı Özgür Özel, uğradığı saldırının ardından konuştu. Açıklamaları adeta yer yerinden oynattı.

“Bu iş anlık değil, planlıydı”

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in anma programına katılmak üzere AKM’ye giden Özel, çıkışta yumruklu saldırıya uğradı. Olay kamuoyunu ayağa kaldırırken, Özel detayları gazeteci İsmail Saymaz'a anlattı: “Beni saatler öncesinden izliyordu. Mikrofonlara konuştuğum an bile oradaydı. Vuracağı yeri planlamıştı. Gelişini gözümle gördüm, refleksle kafamı çektim. Bu adam, önceden hazırlanmıştı. Müsabakaya çıkar gibi...”

Otoparka sokmayan emniyetçi kim?

Olayın en çarpıcı bölümü burasıydı: Özel, “Bizim aracı otoparka sokmadılar. Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek, korumalara kızıp bizim aracı içeri almadı. Oradan yürümek zorunda kaldık. Saldırgan tam o noktada bekliyordu. Bize tuzak kurulduğunu düşünüyorum” dedi.

“Tek şüphelim var: Emniyet müdür yardımcısı”

Özgür Özel açıklamasında doğrudan hedef gösterdi: “İçişleri Bakanı’na ya da valiye güvenim sarsılmadı. Ama o müdür yardımcısına dair ciddi şüphem var. Aracı bilerek otoparktan sokmadı. Ben 13 yıllık vekilim, böyle bir engellemeye ilk kez rastladım. Bizi zorla o kapıdan geçiren kişiye soruşturma açılmalı. Şoförüm, milletvekilleri, herkes aynı şeyi söylüyor. Bu işin bir ayağı emniyetin içinde olabilir.”

"Bu sadece bir yumruk değil, bir tehditti"

CHP lideri, saldırının altında yatan niyeti ise şu cümlelerle ifade etti: “Bu olay sıradan bir cinnet değil. Bu bir mesaj. Birileri CHP'ye, bana, muhalefete diyor ki: ‘Ayağınızı denk alın.’ Sokaktan çekilin, miting yapmayın, susun diyorlar. İlk ifadesinde ‘sokak çağrılarına sinirlendim’ demiş. Bu, siyasete sopa gösterme girişimidir.”

Ve mesaj netleşiyor...

Yıllardır süregelen kutuplaşma, siyasetçilere yönelen bireysel şiddet olaylarıyla başka bir boyuta taşınıyor. Bu saldırı, sadece bir bireye değil; demokratik muhalefete, siyasal katılıma, sokağa ve özgürlük talebine yöneltilmiş örtülü bir tehdit olabilir. Özgür Özel’in dikkat çektiği detaylar, yalnızca bir saldırganın değil, arka plandaki gölgelerin de sorgulanması gerektiğini ortaya koyuyor.