Ankara'nın siyaset kulisleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in Anayasa tartışmaları ve hukukun üstünlüğü üzerine yaptığı çarpıcı açıklamalarla çalkalanırken, Sözcü TV'ye yönelik 10 günlük ekran karartma kararı, medya özgürlüğü mücadelesini yeniden alevlendirdi. Bu sıcak gündemde, Özel'in canlı yayında dile getirdiği sert tepkiler ve umut veren mesajlar, tüm gözleri www.avazturk.com üzerinden yayınlanan bu haberimize çevirdi. Haberimiz ilerleyen paragraflarda daha detaylı bilgiler sunmaya devam edecektir.

SÖZCÜ TV ekranlarından kamuoyuna seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, programın sunucusunun ("Can Bey" olarak da bahsedilen sunucu) teşekkür ve vedalaşma sözlerinin ardından, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Özel, özellikle Anayasa yapımı sürecine dair iktidarın yaklaşımlarını sert sözlerle eleştirdi. Anayasaların "aşkın zamanlı toplumsal mutabakat metinleri" olduğunu ve zaman geçtikçe güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Özgür Özel, mevcut iktidarın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadığını, hatta Anayasa Mahkemesi'ni tanımadığını ve kapatmakla tehdit ettiğini belirtti. Özel, "Erdoğan'a bir anayasa yapmak lazımken Erdoğan'a bir anayasa yapmışız" ifadesini kullanarak, iktidarın kendi istediği Anayasadan bile memnuniyetsizlik duyduğunu ve ona uymadığını savundu.

"Ne Anayasası?" Çıkışı ve Hukuksuzluk Vurgusu

Özgür Özel, SÖZCÜ TV sunucusunun sorularına yanıt verirken, kendilerinin Anayasa masasına oturmak için "Anayasaya uyan muhataplar" aradıklarını net bir şekilde ifade etti. Geçmişte bir yayında sarf ettiği "ne anayasası bu şartlarda senden menemen yapmam" sözünü hatırlatan Özel, bu sert çıkışın arkasındaki nedenleri şöyle sıraladı:

• Çifte Hukuk Sistemi: Ülkede "ikili hukuk sisteminin" ve muhaliflere "düşman hukukunun" uygulandığına dikkat çekti. Bu duruma örnek olarak, 100 ihalenin 77'sini AK Partililerle, 23'ünü CHP'lilerle yapmış olmasına rağmen 11 yıl geriden bir teması olan Zeydan Karalar'ın tutuklanmasını gösterdi. Buna karşılık, Denizli Büyükşehir Belediyesi'nde çuvallarla teleferik biletlerinin genel müdüre teslim edildiği iddialarının bir yıldır araştırılmadığını dile getirdi.
• Yargıya Müdahale: AK Parti'nin gençlik kollarından ve avukat bürolarından yargıçlar atadığını ve onlara siyasi talimatlarla hareket ettiğini iddia etti.
• Yargı Kararlarına Direnç: İktidarın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadığını, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği zeytin kanunu veya çevre kanunu gibi düzenlemeleri sürekli yeniden getirmeye çalıştığını belirtti.
• Tutuklu Yargılama Prensibine Aykırılık: Tutuksuz yargılamanın esas olmasına rağmen, Gezi tutukluları, Osman Kavala ve Can Atalay gibi isimlerin bırakılmamasını eleştirdi.
• Doğa Katliamları ve Peşkeş Çekme: Çevreye ve doğaya aykırı uygulamaların, ayrıca halkın malı olan madenlerin yandaş şirketlere peşkeş çekilmesinin devam ettiğini vurguladı.

Özgür Özel, tüm bu kurallara uyulduğu takdirde Anayasa masasına oturmaya hazır olduklarını, aksi halde "bataklığa girmeyeceklerini" ve ülkeyi bu durumdan kurtarmanın peşinde olduklarını kesin bir dille ifade etti.

SÖZCÜ TV'ye Koşulsuz Destek ve "İktidarı Değiştirme Suçu"

Konuşmasında SÖZCÜ TV'ye yönelik 10 günlük ekran karartma kararına da değinen Özgür Özel, bu durumdan duyduğu üzüntüyü ve güçlü dayanışma duygularını dile getirdi. SÖZCÜ TV'nin ve SÖZCÜ Gazetesi'nin yayın hakkı mücadelesini ve zorluklarla nasıl ayakta kaldığını hatırlatan Özel, kanalı "şaklabanlık görmediği," "halkın zararına bir şey görmediği" ve "televizyonculuğu kullanarak millete bir şey pazarlayıp para kazanmadığı" için takdir etti. Ayrıca, mesleğini yapmak isteyen genç gazetecilere alan açtıklarını ve SÖZCÜ TV'nin Ankara ekibinin "pırıl pırıl, gencecik arkadaşlar" olduğunu, "can siperhane gayret gösterdiklerini" ve "namuslu, çalışkan, bütün zorluklara rağmen doğru tarafta duran insanlar" olduğunu belirtti.

Özgür Özel, CHP örgütünün (ilçe başkanları, il başkanları, il yönetimi) SÖZCÜ TV binası önünde destek verdiğini belirterek, "Biz sonuna kadar halkın haber alma hakkının ve bunu savunan sizin gibi kıymetli gazetecilerin yanındayız arkasındayız" mesajını verdi.

Konuşmasının sonunda siyasi hedeflerini de açıkça ortaya koyan Özel, partisinin 31 Mart 2024'te 47 yıl sonra AK Parti'yi yenerek birinci parti olduğunu hatırlattı. Görevinin "yapılacak ilk seçimlerde bu iktidarı değiştirmek" olduğunu söyleyen Özel, "eğer bir suç arıyorsa evet yapılacak ilk seçimlerde Türkiye'de iktidarı değiştirme suçuna teşebbüs halindeyim şu anda ve teammüden bu suçu işlemek üzereyim" diyerek meydan okudu.

SÖZCÜ TV sunucusu Sayın Can Bey'in vedalaşma ve son bir destek cümlesi talebinin ardından Özgür Özel, sözlerini şu çarpıcı mesajla noktaladı:

"SÖZCÜ TV'ye şimdiden geçmiş olsun diyorum ama çok güzel yayınlar da yaptık mesela 31 Mart gecesi otobüsün üstünden eee kapanmayan ışıklarını gösterdim partinin inanın yine yapılacak ilk seçimlerde çok güzel bir akşamı hep birlikte eee yaşayacağız. TRT Şoku yaşarken SÖZCÜ TV zaferi yayınlıyor olacak buna söz veriyoruz. Kimse moralini bozmasın en sonunda iyiler kazanır kötüler kaybeder bir gecenin bir karanlığın ilaniyaya kaydığı görülmemiştir her gecenin sabahında şafak çöker güneş doğar hiçbir kış kalmaz bahar gelir. O yüzden ekran kararacak ama daha güçlü bir şekilde açılacak biz de sizin yanınızda arkanızda olmaya devam edeceğiz. Sağ olun Sayın Genel Başkanım."

Bu sözler, yaşanan tüm zorluklara rağmen demokrasinin ve gerçeğin er ya da geç kazanacağına dair sarsılmaz bir inancın ilanıydı. www.avazturk.com olarak, bu tarihi açıklamaların yankıları ve gelecek seçimlere dair beklentilerin de yakından takipçisi olmaya devam edeceğiz. Gece ne kadar uzun olursa olsun, şafak mutlaka sökecek ve bahar gelecek.