Rakamlarla Acı Gerçeği Tek Tek Açıkladı!
Asgari ücretli %33 daha fakir, bütçe 6 ayda 850 milyar lira açık verdi! Ekonomist Onur Çanakçı, Türkiye ekonomisinin röntgenini çekti. Rakamlar, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon, artan hayat pahalılığı ve düşen alım gücünün yarattığı sarmalda debelenmeye devam ederken, vatandaşın mutfağındaki yangın bir türlü sönmüyor. Hükümetin ekonomi kurmayları, her ne kadar "başarı" hikayeleri ve rekor ihracat rakamları açıklasa da, çarşıdaki, pazardaki ve evdeki gerçekler bambaşka bir tabloyu işaret ediyor. İşte bu noktada, rakamların dilini en iyi konuşan isimlerden biri olan ekonomist Onur Çanakçı, katıldığı bir YouTube yayınında Türkiye ekonomisinin röntgenini çekerek, makyajsız ve ham gerçekleri tek tek ortaya koydu. Bu, bir ekonomik analizden çok daha fazlası; milyonlarca insanın yaşadığı geçim sıkıntısının, rakamlarla ve verilerle kanıtlanmış bir manifestosuydu.
Bu haberin ilerleyen satırlarında, Onur Çanakçı'nın asgari ücretlinin bir yılda nasıl %33 fakirleştiğini, rekor vergi gelirlerine rağmen bütçenin ilk 6 ayda nasıl 850 milyar lira gibi devasa bir açık verdiğini ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in programının neden halkı değil, finans çevrelerini kurtarmaya odaklandığını tüm detaylarıyla okuyacaksınız. Okumaya devam ettikçe, açıklanan parlak rakamların arkasındaki karanlık tabloya ve ülkenin ekonomik olarak nasıl bir çıkmaza sürüklendiğine tanıklık edeceksiniz.
Gazeteci Emre Kulcanay'ın sunduğu programda konuşan Ekonomist Onur Çanakçı, Türkiye ekonomisinin en temel sorunlarından biri olan alım gücü kaybını sarsıcı bir örnekle açıkladı:
Onur Çanakçı: "TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları, hayatın gerçeğini yansıtmıyor. Sadece son 6 aylık enflasyonla bile asgari ücretlinin cebinden 4.200 lira çalındı. Geçen seneye göre asgari ücretli, reel olarak %14 daha fakir. Bunun üzerine %19'luk ek kaybı da koyduğunuzda, toplamda bir yılda yaşanan alım gücü düşüşü %30 ila %33 arasında. Bu, bir ailenin bir yıl öncesine göre üçte bir oranında fakirleşmesi demektir."
Onur Çanakçı, bu acı tablonun nedenlerini ve hükümetin ekonomi politikalarındaki çelişkileri de bir bir sıraladı. Çanakçı'ya göre, sorunların temelinde insan odaklı bir üretim ekonomisi yerine, finansal kârı önceleyen bir anlayış yatıyor:
Onur Çanakçı: "Bakan Mehmet Şimşek bir iktisatçı değil, bir finansçıdır. Onun önceliği, halkın refahı değil, bütçe rakamlarının iyi görünmesi ve finansal kârın maksimize edilmesidir. Bu yüzden sürekli vergileri artırıyor. 2025 bütçesinin %85'i KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerden, yani doğrudan halkın cebinden çıkacak paralardan oluşuyor. Peki, bu kadar vergiye rağmen ne oluyor? İlk 6 ayda 850 milyar TL bütçe açığı veriyoruz. Çünkü toplanan paralar, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri gibi, halka değil, bir avuç müteahhite hizmet eden kanallara akıyor. 2025 bütçesinde bu projelere ayrılan para 202 milyar lira!"
Çanakçı, ülkenin içinde bulunduğu durumu özetlerken, vatanseverlik tartışmalarına da değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
Onur Çanakçı: "Elbette İHA'larımızla, SİHA'larımızla gurur duyacağız. Bunlar bizim milli başarılarımızdır. Ancak bu başarılar, mutfaktaki yangını söndürmüyor. İnsanlar çocuklarının beslenme çantasına bir şey koyamaz hale gelmişken, asgari ücretle İstanbul gibi bir şehirde yaşamak imkansızken, bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. Gerçek vatanseverlik, bu sorunları dile getirmek ve çözüm aramaktır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve bu krizleri de aşacak güce sahiptir. Yeter ki niyetimiz, tarıma, hayvancılığa, yani üretime yatırım yapmak olsun. Ancak 2025 bütçesinde tarıma sadece 91 milyar lira ayrılmış olması, ne yazık ki bu niyetin olmadığını gösteriyor."