RTÜK'ten Medyaya sert uyarı: Etik ve yasal sınırlar aşılıyor
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yayıncılık ilke ve esaslarına dikkat çekerek, medya kuruluşlarına arşiv görüntülerinin ve canlandırmaların kullanımına ilişkin önemli bir hatırlatmada bulundu.
RTÜK, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin sağlanması açısından bu tür görsel materyallerin sunumunda izleyiciyi yanıltabilecek herhangi bir unsurun bulunmaması gerektiğini vurguladı.
Arşiv ve Canlandırma Kullanımına Açıklık Getirildi
RTÜK tarafından yapılan yazılı açıklamada, özellikle haber bültenlerinde kullanılan geçmişe ait arşiv görüntüleri ile olayları canlandırmak amacıyla hazırlanan videoların zaman zaman güncel olaylarla ilişkilendirilerek yanlış anlaşılmalara yol açabildiği ifade edildi.
Kurul, bu durumun hem kamuoyunu yanıltabileceği hem de yayın ilkeleri açısından sakıncalı olabileceğine dikkat çekti.
Medya kuruluşlarına gönderilen uyarıda, geçmişte yaşanmış olaylara ait görüntülerin güncelmiş gibi yansıtılmasının etik yayıncılık anlayışıyla bağdaşmadığı belirtildi.
RTÜK, bu tür yayınlarda ilgili görüntülerin arşiv veya canlandırma olduğunun açık bir şekilde belirtilmesini zorunlu hale getirdiğini hatırlattı.
Görsel Unsurların Etik Sınırları
Açıklamada, canlandırmaların özellikle kriminal, toplumsal olaylar veya kazaların aktarımında kullanıldığına işaret edildi.
Ancak bu içeriklerin senaryo ürünü olduğu konusunda gerekli uyarıların yapılmaması durumunda, izleyicinin gerçeği yansıttığına dair yanlış bir izlenim edinebileceği vurgulandı.
RTÜK, etik ilkelerin ihlal edilmesinin kamuoyunun yanlış yönlendirilmesiyle sonuçlanabileceği gibi, haberin tarafsızlığına gölge düşürebileceğini de ifade etti.
Yayıncılardan, haberlerde kullanılan tüm içeriklerde doğruluk, tarafsızlık ve şeffaflık ilkelerine azami düzeyde uyulması talep edildi.
Yayın İlkelerine Vurgu
Kurul, yayın hizmetlerinin temelini oluşturan ilkelere bağlı kalınmasının, toplumun haber alma hakkının korunması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
RTÜK, özellikle görsel içeriklerin sunum biçiminde, yayıncıların kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu çerçevesinde dikkatli hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.
Yayıncıların “haber verme” görevini yerine getirirken, kamuoyunda panik yaratabilecek, yanlış yönlendirmeye sebep olabilecek içeriklerden kaçınmaları gerektiği kaydedildi.
Bu bağlamda, özellikle sosyal medya kaynaklarından edinilen videoların doğruluğunun teyit edilmeden kullanılması da sakıncalı bulundu.
İzleyici Güvenini Korumak Öncelikli Amaç
RTÜK, medya kurumlarının güvenilirliğini sürdürmesi için izleyici ile kurulan bağın sağlam temellere oturtulması gerektiğine dikkat çekti.
Doğru ve tarafsız haber sunumu kadar, kullanılan görsellerin içeriği ile uyumlu olması ve izleyicide yanlış algı oluşturmaması da yayıncılık kalitesinin temel göstergeleri arasında sayıldı.
Kurumun açıklamasında, görsel materyallerin haber metniyle çelişmemesi gerektiği, aksi halde haberin inandırıcılığını zedeleyebileceği ifade edildi.
RTÜK, izleyiciye karşı duyulan sorumluluk gereği, görsel ve işitsel tüm unsurların dikkatle seçilmesini ve sunulmasını talep etti.
Yanıltıcı Yayınlara İdari Yaptırım Uyarısı
RTÜK, uyarı metninde yanıltıcı yayınlar yapılması halinde idari yaptırımların uygulanacağını da açıkça belirtti. Yayıncı kuruluşların daha önce benzer konularda uyarıldığı ve bazı örneklerde yaptırımların hayata geçirildiği hatırlatıldı.
Kurul, özellikle reyting kaygısıyla gerçeği çarpıtacak ya da dramatize edecek yayınlardan kaçınılmasının gerekliliğine işaret etti.
RTÜK, bu tür yayınların toplum üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, kamu yararının her zaman ön planda tutulması gerektiğini vurguladı.
Görüntü Etiketleme Zorunluluğu
RTÜK’ün yayıncı kuruluşlara ilettiği bildiride, arşiv veya canlandırma görüntülerinin ekranın uygun bir köşesinde, dikkat çekecek şekilde ve okunabilir büyüklükte etiketlenmesi gerektiği belirtildi.
"Arşiv", "Canlandırma", "Temsili Görüntü" gibi ifadelerin eksiksiz olarak kullanılması ve bu bilgilerin görüntü süresince ekranda kalması gerektiği ifade edildi.
Kurul, görsel kaynakların niteliğine ilişkin bilgilendirmenin sadece sözlü olarak değil, aynı zamanda yazılı olarak da verilmesini zorunlu kıldı. Bu sayede izleyicilerin yanlış bir izlenim edinmelerinin önüne geçilmesinin hedeflendiği aktarıldı.
Eğitim ve Denetim Süreçleri Güçlendirilecek
Açıklamada, RTÜK’ün denetim faaliyetlerini daha da yoğunlaştıracağı, aynı zamanda yayıncılara yönelik eğitim programlarının da artırılacağı duyuruldu.
Kurul, özellikle genç medya mensuplarının etik habercilik konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, medya okuryazarlığının hem üretici hem de tüketici açısından önemli bir konu olduğunu vurguladı.
RTÜK, üniversitelerle ve medya kuruluşlarıyla iş birliği içinde yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını genişletmeyi hedeflediğini belirtti.
Bu sayede medya alanındaki profesyonellerin etik çerçevede daha donanımlı hale gelmelerinin sağlanması amaçlanıyor.
Sonuç olarak RTÜK, yayıncı kuruluşlara gönderdiği bu son uyarıyla birlikte medya alanında etik duyarlılığın artırılmasını hedefliyor.
Görsel içeriklerin doğru bağlamda sunulmasının yalnızca yayın ilkeleri açısından değil, toplumsal sorumluluk açısından da büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
Kurum, medya kuruluşlarının bu çerçevede daha dikkatli hareket edeceğine inandığını ve izleyicilerin haber alma hakkını koruma yönündeki kararlılığını sürdüreceğini ifade ediyor.
RTÜK, medya hizmet sağlayıcıların kamu yararına hizmet etme görevlerini unutmadan, şeffaf ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket etmelerinin önemini bir kez daha vurguluyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), son dönemde bazı yayın organlarının haber içeriklerinde ciddi yayıncılık hatalarına yer verdiğini tespit ettiğini belirterek, kamuoyuna önemli bir uyarıda bulundu.
RTÜK tarafından yapılan açıklamada, bazı medya kuruluşlarının geçmişe ait görüntüler ya da canlandırma içerikleri izleyicilere sunarken bu materyallerin ait olduğu bağlamı açıklamadan kullandıkları, ayrıca başka medya mecralarından alınan haber içeriklerinin de kaynak gösterilmeden yayımlandığı bildirildi.
Kurul, söz konusu tespitlerin yalnızca yayıncılık ilkeleri açısından değil, aynı zamanda kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgilendirilmesi açısından da ciddi sakıncalar doğurduğuna dikkat çekti.
RTÜK açıklamasında, bu tür yayın anlayışının, medya kuruluşları arasında etik dışı bir rekabet ortamı yarattığına ve izleyicinin güvenini sarsacak sonuçlar doğurduğuna işaret etti.
Yapıcı Yaklaşımın Sınırları Aşılmış Durumda
RTÜK’ün açıklamasında, kurulun bugüne kadar medya kuruluşlarıyla doğrudan yaptığı görüşmelerle ve kamuya yönelik bilgilendirme faaliyetleriyle, yapıcı ve yol gösterici bir tutum sergilemeye özen gösterdiği vurgulandı.
Ancak buna rağmen bazı yayıncıların, söz konusu uyarılara ve rehber niteliğindeki açıklamalara gereken önemi vermediği, yayıncılıkta şeffaflık ve sorumluluk ilkelerine aykırı davranışlarını sürdürdüğü belirtildi.
Üst Kurul, bu bağlamda yayıncıların kamu hizmeti niteliği taşıyan yayın faaliyetlerini sürdürürken, toplumsal sorumluluklarını göz ardı edemeyeceklerini, yayıncılığın yalnızca bir içerik üretim süreci değil, aynı zamanda kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu taşıyan bir meslek alanı olduğunu vurguladı.
6112 Sayılı Kanun’un Hükümleri Açık: Doğruluk ve Şeffaflık Yasal Zorunluluk
RTÜK açıklamasında, medya hizmet sağlayıcılarının uymak zorunda olduğu yasal çerçeveye de dikkat çekildi. 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ve buna bağlı yönetmeliklerin hükümlerine göre, yayınlanan haberlerin doğruluğunun araştırılması, manipülatif ya da gerçeği çarpıtıcı ses ve görüntülerin kullanılmaması, görüntülerin geçmişe ait arşiv ya da canlandırma olup olmadığının açık bir şekilde belirtilmesi ve haber kaynaklarının şeffaf biçimde izleyiciyle paylaşılması zorunlu tutuluyor.
Bu kuralların yalnızca hukuki birer yükümlülük değil, aynı zamanda meslek etiğinin vazgeçilmez unsurları olduğunun altı çizilen açıklamada, izleyicinin yanıltılmasının, yayıncılığın temel değerleriyle bağdaşmadığı, aynı zamanda güven ilişkisini zedelediği ifade edildi.
Etik Dışı Yayıncılık, Haksız Rekabete Yol Açıyor
RTÜK, etik dışı yayıncılığın yalnızca izleyici açısından değil, medya sektörünün genel sağlığı açısından da olumsuz sonuçlar doğurduğunu vurguladı.
Kurallara uygun biçimde yayın yapan medya kuruluşlarının, sorumluluklarını yerine getirmeyen diğer yayıncılara karşı haksız rekabet koşullarına maruz kaldığını belirten Üst Kurul, bu durumun sektördeki dengeyi bozduğunu ve kaliteli yayıncılığın önünü tıkadığını kaydetti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kurallara riayet etmeyen medya hizmet sağlayıcıları hem kamuoyunu yanıltmakta hem de etik yayıncılığı ilke edinen yayıncılar aleyhine haksız bir rekabet ortamı yaratmaktadır. Bu durum yalnızca yasalara aykırılık teşkil etmekle kalmamakta, aynı zamanda yayıncılık mesleğinin itibarına da zarar vermektedir.”
Yaptırımlar Kapıda: RTÜK İhlallere Karşı Kararlılığını Sürdürecek
RTÜK, açıklamasının son bölümünde, söz konusu ihlallerin sürmesi durumunda, 6112 Sayılı Kanun’un ilgili maddeleri kapsamında gerekli tüm idari yaptırımların uygulanacağını açıkça beyan etti.
Kurul, bu konuda artık daha kararlı bir tavır takınacağını ve uyarılara rağmen sorumluluklarını yerine getirmeyen yayın kuruluşları hakkında idari para cezası, program durdurma ya da lisans iptali gibi yaptırımların gündeme gelebileceğini belirtti.
Ayrıca, medyada etik ve sorumlu habercilik anlayışının güçlendirilmesi için izleyici farkındalığının artırılmasının da önemine vurgu yapıldı.
Kurul, izleyicilerin bilinçli medya tüketicileri haline gelmesiyle birlikte, etik dışı yayınların kamuoyu nezdinde daha kolay tespit edilebileceğini ve bu tür uygulamalara karşı toplumsal bir refleks geliştirilebileceğini ifade etti.
RTÜK’ün Temel Vurgusu: Şeffaflık, Doğruluk ve Kamu Yararı
Açıklamanın geneline yayılan temel vurgu, yayıncılığın kamusal bir hizmet olduğu ve bu hizmetin yürütülmesinde şeffaflık, doğruluk, kaynak belirtme ve etik değerlere bağlılığın vazgeçilmez olduğu yönünde oldu.
RTÜK, medya kuruluşlarını bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmaya, topluma karşı olan sorumluluklarını unutmadan yayın yapmaya davet etti.
Yayıncılık alanında sorumlu davranışların benimsenmesi ve izleyicinin doğru bilgilendirilmesinin, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda demokrasinin temel unsurlarından biri olduğuna işaret edilen açıklamada, RTÜK’ün medya düzenini koruma konusundaki görevini titizlikle sürdüreceği belirtildi.