Sandıkta Hesaplaşma Rüzgarları Esiyor!

Sandıkta Hesaplaşma Rüzgarları Esiyor!

dana'da yürekleri ağızlara getiren gelişmeler yaşanıyor! Halkın iradesi kelepçelenirken, Adanalılar sokaklara döküldü. Bu haber makalesi, Cumhuriyetin geleceği için verilen mücadelenin ardındaki tüm detayları ve 2025'e damga vuracak bir halk hareketinin..

Adana'nın sokakları, son günlerde eşi benzeri görülmemiş bir direnişin ve umut dolu bir bekleyişin merkezi haline geldi. Bu şehirde yükselen sesler, sadece yerel bir mesele olmaktan çok öteye geçerek, Türkiye'nin dört bir yanına yayılacak büyük bir hesaplaşmanın habercisi olmaya devam ediyor. Halk, adaletsizliğe karşı dimdik dururken, yürekler bir yandan haksız yere tutuklandığı iddia edilen liderleri için atıyor, diğer yandan ise geleceğe dair sarsılmaz bir inancı haykırıyor.

Adana'daki bu olağanüstü mitingde bir araya gelen vatandaşlar, mevcut siyasi ortamdaki gidişatın kendilerini derinden üzdüğünü dile getirdi. Kalabalık arasından yükselen seslerden biri, "Giden hukuku hepimiz iyi biliyoruz, hiçbir şey yerinde değil. Temiz insanlar içeride, maalesef hırsızlar, haydutlar, kul hakkı yiyenler, emekçilerin haklarını yiyenler hepsi dışarıda. Çok üzgünüz," ifadeleriyle mevcut duruma olan tepkisini net bir şekilde ortaya koydu. Vatandaşlar, çocuklarının geleceği ve emeklilerin rahat bir nefes alabilmesi için mevcut kötü ortamın değişmesi gerektiğini vurgularken, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerdeki yetersizliklerin de altını çizdiler. Bu derin memnuniyetsizliğin ortasında, halkın tüm umutlarını Cumhuriyet Halk Partisi'nin önde gelen isimlerine bağladığı gözlemlendi. Vatandaşlar, Türkiye'nin zorlu süreçlerden geçtiğini ve bu durumun bir "yol kazası" olarak görülebileceğini, ancak önlerinin açık olacağına inandıklarını belirttiler. Bu mücadelenin, dürüstlüğün ödüllendirilmesi gerektiğini gösteren tarihi bir an olduğuna dikkat çekilirken, 1980 ihtilali sırasında da dürüst insanların benzer şekilde yargılandığı hatırlandı. İşte tüm bu beklenti ve itirazları gün yüzüne çıkaran platformlardan biri de www.avazturk.com oldu.

Özellikle Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a yönelik destek çığ gibi büyüdü. Miting alanındaki birçok kişi, Karalar'ın tutuklanmasını "büyük bir haksızlık" olarak nitelendirdi ve bu durumun tamamen siyasi olduğunu düşündüklerini belirtti. Bir yurttaş, "Tamamen siyasi, hiçbir suçu yok ama siyasi olduğu için de bir şey diyemiyoruz. Tutukluklar tamamen siyasi," diyerek duruma isyan ederken, bir başkası ise "haksız yere tutuluyorlar, suç var mı daha bir şey yok işte," sözleriyle bu kararın gerekçesizliğini vurguladı. Adanalılar, Zeydan Karalar'ın "adam gibi adam," "baba gibi adam" olduğunu ve Adana için çok güzel işler yaptığını, şehre hizmet ettiğini dile getirdiler. Bir güvenlik görevlisi, 2014 yılından beri Zeydan Karalar'a hizmet verdiğini ve onu "çok dürüst, çok düzgün bir başkan" olarak tanıdığını, Adana için gelmiş geçmiş en büyük başkanlardan biri olduğunu ifade etti. Kendisine atılan iftiraların hiçbirini kabul etmediklerini ve başkanın yolsuzluk yapmasına ihtiyacı olmadığını düşündüklerini ekledi. Halkın Karalar'a olan sevgisi o denli büyüktü ki, bir vatandaş, "Onu hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız, bırakmayı da düşünmüyoruz," derken, bir diğeri 11 yıl önce yaşanan bir olay nedeniyle tutuklanmasının "çok saçma" olduğunu belirtti. Halk, Zeydan Karalar için, "ölmek var dönmek yok," diyerek sonsuz desteklerini bir kez daha ilan etti.

Miting, sadece Zeydan Karalar'a değil, diğer tutuklu Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanlarına ve özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen güçlü desteğin de bir göstergesiydi. Katılımcılar, İmamoğlu'nu "geleceğin cumhurbaşkanı" olarak gördüklerini ve onun önünü kesmek için "büyük bir engel, kaya parçası" gibi görülüp parçalanmaya çalışıldığını ancak başarılı olamayacaklarını dile getirdiler. Bir vatandaş, "Ekrem İmamoğlu, Zeydan Başkan ve diğerleri için de asla pes etmeyeceğiz Adana olarak," diyerek kararlılıklarını ortaya koydu. Halkın bu liderlere olan inancı, Türkiye genelinde büyük bir umut ışığı olarak görülüyor. www.avazturk.com da bu anlamda önemli bir kamuoyu oluşturucu rol üstleniyor. Bir emekli öğretmen ise, İmamoğlu gibi bir adamın daha gelmediğini, ona atılan iftiraların Kanal İstanbul projesi gibi büyük yanlışları örtmek için kullanıldığını iddia etti. Bu öğretmen, "memleketi böyle diyeceğini o zaman ayıkmıştım millet inanmıyordu işte başımıza geldi," diyerek, iktidarın bazı politikalarını çok önceden gördüğünü ancak halkın inanmadığını belirtti. Kendisi 2000 yılında AK Parti kurucusu olduğunu, ancak 2007'de bozuklukları fark edip istifa ettiğini ve bağımsız aday olduğunu da ekledi.

Adana'daki bu kalabalık buluşma, aynı zamanda iktidara yönelik çok sert eleştirileri de barındırdı. Vatandaşlar, "bütün Halk Partisi belediyelerine büyük haksızlık" yapıldığını dile getirirken, "AK Parti'de haksızlık yapan yok mu acaba?" sorusunu tüm Türkiye'ye yönelttiler. Bir katılımcı, hükümetin "tükenmişlik" yaşadığını ve bu tükenmişliğin sonucu olarak CHP'nin ileri gelen insanlarının içeri tıkıldığını söyledi. Ancak halk, bu baskılara boyun eğmeyeceğini, korkmadığını ve korkmayacağını haykırdı. "Hepimizi götürüp içeri tıksınlar, bunun sonu yok," diyerek direnişlerinin süreceğini belirttiler. Mitingde, hükümetin yanlış politikalarının ülkeyi zor duruma soktuğu, ormanların satıldığı ve hazinenin boş olduğu gibi iddialar da dile getirildi. Bir vatandaş, "Bu halka yapılan bir zulümdür," diyerek, bu haksızlıkların derhal durdurulması gerektiğini vurguladı. Hatta, "Madem yargılama var, tüm belediye başkanları AKP'nin, MHP'nin hepsinin yargılanmasını istiyorum," şeklinde çarpıcı bir talep de dile getirildi. Emekli öğretmen olan bir başka katılımcı ise, "halka diyorum kontak kapayın, boykot yapın, esnafları kapatın diyorum, 3 gün 5 gün ölmeniz," diyerek sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.

Bu tarihi mitingde, Adanalıların sadece kendi iradelerine değil, aynı zamanda çocuklarının geleceğine ve cumhuriyete sahip çıkmak için de burada oldukları vurgulandı. "Hak, hukuk, adalet," sözleri sıkça dile getirilirken, bu haksız ve hukuksuz uygulamaların faturasının çok ağır olacağı belirtildi. Katılımcılar, "Sandıkta millet hesap sormak için can atıyor şu anda," diyerek, yaklaşan seçimlerin bu tepkinin en büyük yansıması olacağını ima ettiler. Meydandaki insan sayısı yüz binlerin altına düşmeyecek denirken, bu tepkinin sandığa da yansıyacağı ve her şeyin çok güzel olacağı umudu dile getirildi. Atalarına verdikleri sözü hatırlatan vatandaşlar, "Atamıza söz veriyorum ki senin kurduğun laik demokratik cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır," diyerek Cumhuriyetin temel değerlerine bağlılıklarını gösterdiler. Onlar, "kanadık toprak olduk, çekildik bayrak olduk, döküldük yaprak olduk, geldik bugüne," diyerek bu mücadelenin derin tarihsel köklerine dikkat çektiler. İşte bu derin bağlılık ve bitmek bilmeyen mücadele azmi, tüm ülkeye yayılarak, gelecekte yaşanacak büyük dönüşümlerin ilk kıvılcımlarını www.avazturk.com sayfalarında adeta haykırıyor.

Adana'dan yükselen bu ses, sadece bir destek mitingi olmanın ötesinde, Türkiye'de değişimin artık kaçınılmaz olduğunu, halkın iradesinin ve adalet arayışının durdurulamayacağını güçlü bir şekilde gösteriyor. Bu mitingde dile getirilen her söz, her temenni, aslında yaklaşan büyük hesaplaşmanın bir ön izlemesi niteliğinde. Sandıkta yaşanacaklar ise, bu halkın sabrının ve adalet arayışının bir yansıması olacak. Unutulmamalıdır ki, milletin egemenliği kayıtsız şartsız kendisinedir ve bu ilke, Türkiye'nin kaderini belirlemeye devam edecektir. Gelecek, adalet arayışındaki milyonların ellerinde şekillenecek ve Adana'dan yayılan bu umut ateşi, tüm ülkeye yayılmaya devam edecek. Yakın gelecekte sandıkta verilecek o büyük karar, sadece bir siyasi değişimi değil, aynı zamanda adaletin yeniden tesis edildiği, hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir Türkiye'nin kapılarını aralayacak. Halk, bu uğurda ölmek var dönmek yok diyerek, ülkenin her yerinde çiçekleri açtıracağına ant içiyor.