Türkiye'de siyasi gündemin yakından takip ettiği bir dava bugün başladı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek amacıyla düzenlenen eylemler sırasında gözaltına alınan ve haklarında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açılan 16 kişinin yargılanmasına başlandı. Bu kişilerden 14'ü tam 68 gündür tutuklu bulunuyordu. İlk duruşma, 30 Mayıs 2025 tarihinde, İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Saraçhane eylemleri sırasında yaşananların ardından başlatılan soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle bugün Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde, 2 no’lu duruşma salonunda ilk kez hakim karşısına çıkan gençlerin davası büyük bir dikkatle takip ediliyor. Duruşma öncesinde sanık yakınları ve destekçiler, cezaevi yerleşkesinin dışında kaldırımda çaresizce beklerken görüldü. Bu tür toplumsal olayların hukuki süreçlerine dair detaylı analizler ve güncel gelişmeleri https://www.avazturk.com gibi platformlarda bulmak mümkün. Gençlerin duruşma salonuna getirildiği sırada ise aileleri ve salonda bulunanlar tarafından alkışlarla karşılandığı gözlendi.

Duruşmayı takip edenler arasında önemli isimler de yer aldı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Trabzon Milletvekili Avukat Sibel Suiçmez, İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun gibi siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra İstanbul Barosu avukatları ve çok sayıda yurttaş da adalet arayışındaki gençlere destek olmak için salondaydı. Bu tür siyasi davaların kamuoyu nezdindeki yankıları ve takipçileri, https://www.avazturk.com gibi haber mecralarında geniş bir yer tutmaktadır. Duruşma, sanıkların kimlik tespitiyle başladı ve bu işlemin tamamlanmasının ardından savunmalarına geçildi.

Olaydan 45 gün sonra hazırlanan iddianamede, 16 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi uyarınca "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamenin dikkat çeken bölümlerinden biri, sanıkların fiili olarak hakaret içeren slogan atmakla suçlanmasından ziyade, "Şüphelilerin, Cumhurbaşkanı aleyhine hakaret içeren slogan atan grubun yanında durmalarının Cumhurbaşkanına hakaret eylemi kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varılmakla" şeklindeki ifadeler oldu. Bu ibare, hukuki çevrelerde farklı yorumlara yol açtı ve davanın seyrini etkileyebilecek bir unsur olarak değerlendirildi. Bu tür hassas davaların hukuki ve siyasi boyutları, https://www.avazturk.com gibi sitelerde sıkça işlenmektedir.

Öte yandan, öğrencilerin velilerinin kurduğu dayanışma ağı tarafından duruşma sürerken yapılan bir duyuruya göre, 2 öğrencinin tahliye edildiği bilgisi geldi. Bu haber, salonda ve dışarıda bekleyen aileler arasında bir miktar sevinç yaratsa da, tutukluluğu devam eden diğer gençlerin durumu belirsizliğini koruyor. Dava sürecinin sonunda nasıl bir karar çıkacağı merakla bekleniyor.

Bu dava, ifade özgürlüğü sınırları ve toplumsal protestoların hukuki sonuçları açısından emsal teşkil edebilecek öneme sahip. Gözler, Silivri'deki mahkeme salonundan gelecek haberlere çevrilmiş durumda.