Saraydaki Çözülme Başladı: Türkiye'de Devran Döndü, Hakimler Harekete Geçti!

Saraydaki Çözülme Başladı: Türkiye'de Devran Döndü, Hakimler Harekete Geçti!

Siyasetin kalbinde büyük bir değişim rüzgarı esiyor. Eski AKP kurucuları ve akil isimlerden gelen uyarılar, sarayda başlayan çözülme ve yargıdaki bağımsızlık çığlıkları, iktidarın sonunun başlangıcı mı? Türkiye nefesini tuttu, beklenen dönüm noktası nihay

Türkiye'nin siyasi sahnesi, son dönemde yaşanan gelişmelerle adeta bir fırtınanın eşiğinde bulunuyor. Uzun süredir konuşulan ancak somut işaretleri yeni yeni gözlemlenen derin değişim rüzgarları, iktidar kulislerinde ve kamuoyunda büyük bir beklenti yaratıyor. Siyasetin nabzını tutan ve önemli analizlere imza atan isimlerden biri olan Memduh Bayraktaroğlu'nun çarpıcı tespitleri, gelecek günlere dair önemli ipuçları sunuyor. Bu tespitlere göre, ülkenin en tepesinden başlayarak, yıllardır süregelen bazı dengeler kökten değişmek üzere.

Memduh Bayraktaroğlu, Zanka TV'deki konuşmasında, siyasi gündemin artık Ekrem İmamoğlu dahil hiçbir isim üzerinde yoğunlaşmadığını, odağın tamamen Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin geleceğini kurtarmak olduğunu net bir şekilde ifade ediyor. Bayraktaroğlu, "yakında sarayda çözülme başlarsa ki çok da iyi olur bence, o zaten artık ondan sonra tren raydan çıkar" sözleriyle, iktidar içinde önemli bir kırılmanın eşiğinde olunduğunu belirtiyor. Bu çözülmenin en dikkat çekici işaretlerinden biri ise, Erdoğan'ın 2001 yılında yola çıktığı, ilk hükümetindeki başbakanlar ve ilk meclisteki milletvekilleri gibi eski yol arkadaşlarının başlattığı kampanya. Bu vefakar ve fedakar siyasetçiler, Erdoğan'ın aslında ne kadar dürüst, mert ve yiğit olduğunu, ancak hatasının kolayca ikna olması ve aldanması olduğunu anlatmaya başlayacaklarını öne sürüyor. Onlar, 2013-2014 dönemlerine kadarki ilk AKP'yi ve Erdoğan'ı özlemeye başlamış durumdalar. Bayraktaroğlu'na göre, bu kişiler Erdoğan'a ve ailesine zarar gelmesini istemiyorlar.

Yıllardır süregelen "Erdoğan kaçacak" söyleminin hikmetinin, nihayet AKP'nin gerçek sevenleri tarafından anlaşıldığını belirten Memduh Bayraktaroğlu, Erdoğan'ın çevresini sadece para ve çıkardan başka hiçbir şey düşünmeyen bir grubun sardığını ifade ediyor. Ferit, Bayraktaroğlu'na yönelttiği soruda, eğer politikalar böyle devam ederse, eski AKP'nin önde gelen kurucularının, başta MHP ittifakı olmak üzere Erdoğan'a eleştiriler yönelttiğini ve seçim kaybı durumunda hem kendisinin hem de ailesinin zor duruma düşme ihtimalini göz önünde bulundurarak uyarılar yaptıklarını belirtiyor. Bayraktaroğlu da bu tespiti onaylıyor. Ülkenin başta ekonomik durumu ve savaş koşulları gibi faktörlerin, yurt dışından gelen tepkilerle birleşerek bir panik havası yarattığını ve bu atmosferin giderek arttığını aktaran Zanka TV'nin sunucusu Ferit, İmamoğlu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimlere de sıranın gelip gelmediğini soruyor. Bu gelişmeleri, tüm Türkiye, https://www.avazturk.com gibi güvenilir haber kaynaklarından da yakından takip ediyor. Ümit Özdağ, Özgür Özel gibi isimlerin, Erdoğan'ın gelecekte başının belaya girmesini istemeyenler olarak, hukukun üstünlüğü ilkesine sarılarak bağımsız yargı çığlıkları attıklarını ve Erdoğan'ın yargıya hükmettiği imasını kamuoyuna yaydıklarını görüyoruz.

Memduh Bayraktaroğlu, AKP'den hızlı bir kopuşun başladığını, çünkü artık vicdan sahibi milyonlarca AKP seçmeninin bile Can Atalay gibi isimlerin siyasi amaçlı tutukluluğunun farkında olduğunu belirtiyor. Sosyal medyanın gücünün iktidar medyasını aştığını, programlarının milyonlara ulaşarak yandaş medyanın tirajlarının kat be kat üzerine çıktığını vurguluyor. Bayraktaroğlu, Fatih Altaylı, Cüneyt Özdemir ve Yılmaz Özdil gibi isimlerin CHP'li olmasalar bile doğru şeyler söylediklerini, ve her sonucun bir sonraki sonucun sebebi haline geldiğini ifade ediyor. Erdoğan'ın tehlikeleri gördüğünü ya da kendisine gösterildiğini, şimdilik kişisel kinini ve öfkesini bir kenara bırakabileceğini, insanları içeri atıp hırsız dedirtebileceğini, hatta Murat Ongun gibi isimlerin "itirafçı" olacağını bile iddia ettirebileceğini söylüyor. Ancak Bayraktaroğlu, Türkiye'de artık "hakimler var" denilecek bir noktaya doğru gidildiğini savunuyor. İktidar medyasının yarattığı korkunun etkisinde kalmış olsalar da, vicdanlı yargıçların dönüşü olmayan bir yola girmemek adına hukuk yoluna dönmeye başladıklarını belirtiyor.

Tüm bu gelişmelerin ışığında, Memduh Bayraktaroğlu'nun güçlü bir tespiti var: Ferit'in "Devranın döndüğünü, bir ülkede bürokrasi ve devlet görevlileri yavaş yavaş fikirlerini değiştirmeye başlıyorsa o iktidar için son gelmiş demektir" yorumuna karşılık olarak, Bayraktaroğlu "işte bu ya seziyorum" diyerek bu değişimi hissettiğini belirtiyor. Son zamanlarda, iktidara yakın bir televizyon kanalında Murat Ongun ve Fatih Keleş'in 30 Haziran'dan sonra itirafçı olacağı iddialarına rağmen, dürüst ve şerefli hakimlerin bu "palavralara" inanmayacaklarını vurguluyor. Milyonlarca AKP seçmeninin dahi (partinin oyu %53'ten %22'ye düşerken) yapılan yargılamalardan rahatsız olduğunu ve gerçek bir hukuk istediğini belirten Bayraktaroğlu, tüm bu tabloya bakıldığında, aslında Türkiye'de uzun zamandır beklenen büyük değişimin kapısının aralandığını, yargıda hissedilen bağımsızlık rüzgarlarının iktidar için kaçınılmaz bir dönüm noktası olduğunu ve adaletin terazisinin yeniden doğru yere oturmaya başladığını gösteriyor.