Saray'dan Gelen O Belge Resmen Doğrulandı: İmamoğlu Davası Kilitleniyor!

Saray'dan Gelen O Belge Resmen Doğrulandı: İmamoğlu Davası Kilitleniyor!

Fahrettin Altun'un avukatı, İBB operasyonundaki 'kilit isim' Serdar Haydanlı'ya yönelik yazıyı doğruladı! CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, bunun 'belgelenmiş bir kumpas' olduğunu iddia etti. Ankara'yı sarsan bu açıklama, siyasi arenada tansiyonu...

Türkiye siyaseti, son günlerde adeta bir bomba etkisi yaratan gelişmeyle çalkalanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) operasyonunda adı "kilit isim" olarak geçen bir şahısla ilgili gönderilen resmi bir belgenin, uzun süren sessizliğin ardından şimdi doğrulanması, gündeme oturdu. Bu doğrulamayla birlikte muhalefetten gelen sert tepkiler, olayların daha da büyüyeceğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde siyasi arenada çok konuşulacak bu gelişmelerin tüm detayları için okumaya devam edin; zira perde yavaş yavaş aralanıyor ve gerçekler gün yüzüne çıkıyor.

İletişim Başkanlığı görevinden alınan Fahrettin Altun'un avukatı Sezgin Tunç aracılığıyla yapılan açıklama, İBB operasyonunda adı "kilit isim" olarak geçen Serdar Haydanlı'ya yönelik kamu kurumlarına gönderilen o çok konuşulan yazının varlığını resmen teyit etti. Bu şaşırtıcı doğrulama, beraberinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir'den sert bir yanıt getirdi ve siyasi tansiyonu hızla yükseltti. Konuyla ilgili bugüne kadar süregelen belirsizlikler ve resmi makamların ne yalanlama ne de doğrulama yönünde bir adım atmaması, bu itirafı daha da çarpıcı kılıyor.

Altun’un avukatı Sezgin Tunç’un gazeteci Ertuğrul Özkök ile paylaştığı bilgilere göre, söz konusu yazının yalnızca Serdar Haydanlı'ya değil, Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları kapsamında birçok şirkete gönderilen bir "işbirliği tavsiye yazısı" olduğu belirtildi. Ancak bu "tavsiye yazısı"nın, İBB soruşturmasında "naylon fatura" iddialarıyla gündeme gelen Serdar Haydanlı ile ilişkilendirilmesi, olayın seyrini değiştirdi. Avukat Tunç, neden bugüne kadar sessiz kaldıkları sorusuna ise, "Yürüyen bir soruşturma nedeniyle açıklama yapmamayı uygun gördük" yanıtını verdi. Bu gelişmeler ve benzeri iddialar hakkında daha fazla bilgi ve analize ulaşmak için genel haber kaynaklarını, örneğin https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç’un açıklamalarına sosyal medya hesabı X üzerinden sert bir şekilde karşılık verdi. Emir, Sezgin Tunç’a hitaben, "Sezgin Tunç, o belgeleri siz paylaştınız, şimdi çıkıp 'yargıyla ilgisi yok' diyemezsiniz!" ifadelerini kullanarak, olayın yargı süreciyle bağlantısını net bir şekilde vurguladı. Murat Emir'in bu çıkışı, söz konusu belgenin kamuoyuna ilk kez CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından sunulduğu ancak resmi makamlarca onaylanmadığı ya da yalanlanmadığı gerçeğiyle birleşince, iddiaların ciddiyetini artırıyor.

Ve işte şimdi, tüm siyasi hesaplaşmaların ve iddiaların doruğa ulaştığı o an! Murat Emir’in ifadeleri, sadece bir açıklama olmaktan öte, siyasetin karanlık dehlizlerinde dönen entrikaları açıkça gözler önüne seriyor. Emir, "Ortada iddia değil, belgelenmiş bir kumpas var!" diyerek, olayın boyutunu bir kez daha vurguladı. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ve özellikle Ekrem İmamoğlu'na yönelik 19 Mart darbesiyle başlatılan operasyonların arkasında, yıllardır Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) ihale alan "işbirlikçilerin" olduğu iddia edildi. Emir’in açıklamalarına göre, Cumhurbaşkanlığı antetli ve Fahrettin Altun imzalı o yazılar, kamu kurumlarına "bu firmalara kolaylık sağlayın" talimatı taşıyordu. Ve şimdi, daha önce ihale dağıtılan bu isimler, "itirafçı" kılıfıyla Ekrem İmamoğlu ve CHP'li belediyelere "kumpas kurmak" için kullanılıyor. Emir, Altun’un avukatına hitaben, "Şimdi çıkıp 'yargı süreciyle ilgisi yok' diyorsunuz. Öyleyse neden 125 gün susup izlediniz?" sorusunu yönelterek, sessizliğin nedenini sorguladı. 388 ihalenin 300'ünü AKP'li belediyelerden alanların sadece CHP'li başkanlara karşı konuşmasının "hukuk değil, siyasi tetikçilik" olduğunu net bir dille ifade eden Emir, Serdar Haydanlı'nın bir telefonla nasıl serbest bırakıldığını Genel Başkan Özgür Özel’in anlattığını ve bu durumun Altun’un avukatı tarafından susarak onaylandığını belirtti. Murat Emir, sözlerini şu çarpıcı ifadelerle tamamladı: "Asıl soruşturulması gerekenler ödüllendirilirken, halkın seçtiği belediye başkanları tutsak ediliyorsa; bu düzene yargı değil, çürüme denir! Milletimiz, iradesine yapılan kumpası da, bu çürümüş iktidarı da tarihe gömecek!". Tüm bu iddialar ve siyasi gelişmelerle ilgili derinlemesine analizler ve güncel haberler için https://www.avazturk.com gibi saygın haber kaynaklarını takip etmek faydalı olacaktır. Bu "itiraf" ve sonrasında yaşananlar, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir; gelişmeler heyecanla bekleniyor.