Türkiye'de siyaset gündeminin üst sıralarında yer alan yeni anayasa çalışmaları ve tartışmaları devam ederken, Cumhurbaşkanlığı külliyesinden dikkat çekici bir hamle geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, kişisel sosyal medya hesabından "Yurtsever Sol ve Terörsüz Türkiye" başlığıyla kaleme aldığı yazıda, yeni anayasa sürecine ve "Terörsüz Türkiye" hedefine yönelik olarak belirli bir "sol" kesimden destek talebinde bulundu. Uçum'un bu çıkışı, siyaset kulislerinde ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Başdanışmanın özellikle "sol" tanımı ve bu tanım üzerinden yaptığı çağrı, önümüzdeki dönemin siyasi söylemlerine yön verebilecek nitelikte görülüyor.

Mehmet Uçum, yazısının dikkat çekici bir bölümünde, "Sol" adının günümüzde çeşitli akımlar tarafından istismar edildiğini öne sürdü. Bu istismarcı akımları da tek tek sıraladı. Uçum'a göre solculuğu istismar edenler arasında "Sermaye solculuğu, Liberal solculuk, Neo liberal solculuk, Batıcı solculuk, Foncu solculuk, Küreselci solculuk, Gayri milli solculuk, Irkçı solculuk, Devlet düşmanı solculuk, İnsan karşıtı solculuk, Cinsiyetsizcilik solculuğu, Arkaik dogmatik solculuk" gibi tanımlar yer alıyor. Bu liste, Başdanışmanın "gerçek sol" olarak gördüğü kesimi bu istismarcı gruplardan ayırma çabası olarak yorumlanıyor. Bu ayrım üzerinden yapılan çağrının yankılarını ve farklı kesimlerin tepkilerini avazturk.com üzerinden takip edebilirsiniz. Uçum'un bu sert nitelemeleri, siyasi yelpazenin sol kanadında yeni bir tartışma başlatma potansiyeli taşıyor.

Uçum yazısında, "gerçek sol" olarak gördüğü "Yurtsever Sol Demokrat" tanımını da detaylandırdı. Ona göre günümüzdeki solculuk açısından öne çıkan temel özellik; ülkeye bağlılık (yurtseverlik), sosyal adalet (sol sosyal politikalar) ve halkın iradesi (demokrasi) üzerinden şekilleniyor. (https://www.avazturk.com/) Ayrıca yapıcı geleneğe, inanç değerlerine, ülke tarihine, ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve hukuksal birikimine sahip çıkmak gibi "yerli sol yaklaşımlar"ın bugünün sol dünya görüşünün işleyen unsurlarına dönüştüğünü belirtti. Kamu yararı gözetmek (kamuculuk), kamu malının doğru kullanımı, sosyal politikaları desteklemek, tam bağımsızlıktan yana ve anti-emperyalist olmak ise her zaman solun en önemli ayırt edici özellikleri arasında sayıldı. Kapitalizmin ortaya çıkardığı zararlandırıcı sonuçlara karşı mücadele etmek de solun görevi olarak nitelendirildi. Tüm bu özellikleriyle ana akım solculuğun "yurtsever sol demokrat" olarak tanımlanabileceği vurgulandı. Bu tanımın siyasi arenadaki karşılığı ve potansiyel ittifaklara etkisi merak ediliyor. Bu konudaki güncel değerlendirmeler ve analizler için avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Uçum'un bu tanımı, geleneksel sol söylemlerden farklılıklar içeriyor ve yeni bir siyasi pozisyon çizme çabası olarak görülebilir.

Başdanışman Mehmet Uçum'un yazısındaki en kritik bölüm ise "Terörsüz Türkiye ve Yeni Anayasa" başlığı altında geldi. Uçum, yukarıda detaylarını verdiği "yurtsever sol demokrat" olarak tanımladığı bu kesimden açık destek istedi. Şiddetin gerek terör olarak gerekse sosyal ve bireysel şiddet şeklindeki varlığını toplumdan ve bireyin yaşamından tasfiye etmenin önemli bir sol perspektif olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye'nin içinde bulunduğu tarihsel dönem itibarıyla "yurtsever solculuk"un, "Terörsüz Türkiye" hedefine kayıtsız şartsız destek vermeyi gerektirdiğini savundu. Uçum, bu konuda en ufak bir şüphe duymanın dahi yurtsever sol perspektifle çelişeceğini iddia etti. Bu çağrı, yeni anayasa süreci için toplumun farklı kesimlerinden destek arayışının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle sol tabandan böyle bir destek talebinin gelmesi, siyasi dengeleri etkileyebilir. Bu tür stratejik hamlelerin siyaset üzerindeki potansiyel etkilerini ve yorumlarını avazturk.com adresinde bulabilirsiniz. Başdanışmanın bu net ve koşulsuz destek talebi, siyasi yorumcular tarafından farklı açılardan ele alınıyor.

Mehmet Uçum'un sosyal medya paylaşımının zamanlaması da dikkat çekiyor. Yeni anayasa taslağına ilişkin çalışmaların devam ettiği bir dönemde yapılan bu çıkış, hükümetin yeni anayasa için farklı siyasi yelpazelerden destek arayışının bir yansıması olarak okunabilir. "Yurtsever sol" tanımı üzerinden bir kesime yapılan bu özel çağrı, siyasi tabanda nasıl karşılık bulacak sorusunu akıllara getiriyor. Başdanışmanın, solculuk adını istismar ettiğini iddia ettiği grupları sıralayarak bir nevi ayrım yapması ve ardından "gerçek yurtsever sol" olarak tanımladığı kesimden net bir destek istemesi, siyasi polemikleri de beraberinde getirebilecek bir durum. "Terörsüz Türkiye" hedefinin bu çağrının merkezine yerleştirilmesi ise, meselenin yalnızca anayasa değil, aynı zamanda güvenlik ve milli birlik temaları üzerinden de ele alındığını gösteriyor.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un sosyal medya üzerinden yaptığı "yurtsever sol" çıkışı, yeni anayasa ve "Terörsüz Türkiye" hedefleri için siyasi bir destek arayışının önemli bir adımı olarak görülüyor. Uçum'un "sol" tanımını yeniden yaparak, belirli kesimleri istismarcılıkla suçlaması ve kendi tanımladığı "yurtsever sol demokrat" çizgiden koşulsuz destek beklemesi, önümüzdeki dönemde siyasi tartışmaların odağında yer alacak gibi görünüyor. Bu çağrının siyasi aktörler ve "sol" olarak tanımlanan farklı gruplar nezdinde nasıl bir karşılık bulacağı ise merakla bekleniyor.