Seçimleri kazandı! Kara ara düşünüyor...

Seçimleri kazandı! Kara ara düşünüyor...

Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’ı işgaline direnen Şii grup Mehdi Ordusu'nun lideri Mukteda es-Sadr, yapılan seçimleri önde bitirdi.

ABD karşıtlığıyla bilinen ve İran'a karşı mesafeli olan Mukteda es-Sadr, Irak’taki en büyük Şii tabana sahip.

Şimdiki Irak hükümetine muhalif olan Sadr'ın desteklediği Sairun Koalisyonu, terör örgütü DEAŞ sonrası yapılan genel seçimlerde açıklanan ancak nihai olmayan sonuçlara göre, başkent Bağdat'ta birinciliği elde etti. Sadr, Bağdat'ın yanı sıra Şiilerin yaşadığı güney kentlerinin çoğunda da seçimin galibi olarak birinci sıraya yerleşti. Sadr, bu seçimlerde Irak siyasetinde bir ilke imza atarak komünist ve liberal partilerle ittifak yapma yolunu denedi.

Sadr, ABD karşıtlığının yanı sıra Irak'ta güçlü nüfuzu bulunan ve İran'a karşı mesafeli olan ender Şii liderlerden sayılıyor.

Elde ettiği seçim başarısından dolayı Sadr'ın yeni hükümeti kurma sürecinde masaya güçlü şekilde oturacağı yorumları da yapılıyor. Ancak ülkede güçlü nüfuza sahip ABD ve İran'ın Sadr'a başbakanı seçme şansı bırakmayacağı da konuşuluyor. Irak'taki yasalara göre, seçimin galibi değil, mecliste en çok sandalyeye sahip olan veya en büyük ittifak grubunu elinde bulunduran hükümeti kurabilecek.

Bu da, Sadr'ı seçim yarışını kazanan diğer siyasi gruplarla ittifak yoluna itecek. Şii lider, daha önce yaptığı bir açıklamada, İran'a yakın Haşdi Şabi komutanlarından Hadi el-Amiri'nin başında olduğu Fetih ve Nuri el-Maliki'nin seçim koalisyonu dışında meclise girmeye hak kazanan diğer gruplarla ittifak kurabileceği mesajını vermişti.

Sadr'ın 329 sandalyeli mecliste 54 sandalye elde ettiği tahmin ediliyor.

Hayatı

Mukteda Sadr, Lübnan kökenli ve Şii âlimlerin olduğu bir aileden geliyor.

Şii dini lideri Ayetullah Muhammet Sadık es-Sadr'ın 4. oğlu ve Ayetullah Muhammed Bekir es-Sadr'ın damadı olan Mukteda es-Sadr, Irak hükümetinin herhangi bir resmi unvanına sahip değil ancak ülkenin en etkili dini ve politik figürlerinden birisi.

Bağdat'ın kurtarılmış bölge olarak nitelendirilebilecek Sadr Kent bölgesinin gayriresmi yöneticisi durumunda.

Sadr, Şii dünyada saygın bir yeri olan Ayetullah Muhammed Sadık es Sadr’ın 4. çocuğu olarak 1973 yılında doğdu.

Muhammed Sadık es Sadr iki oğlu Mustafa ve Muammile ile birlikte bir iddiaya göre Saddam Hüseyin’in emri ile 19 Şubat 1999’da düzenlenen bir suikast sonucu öldürülmüştü.

Mukteda Sadr ayrıca Ayetullah Muhammed Bakır es Sadr’ın damadı.

Bakır es Sadr Irak’ta 1980 yılında idam edilmişti. Mukteda Sadr’ın kuzeni Musa Sadr, İran – Lübnan temelli Amel hareketinin kurucusu olarak biliniyor.

Sadr, ailesi ve bağlantılarına rağmen iyi bir din eğitimi ve üst düzey bir Şii din âlimi olması için gereken müçtehit unvanından yoksun. Ayrıca Sadr’ın fetva vermeye de yetkisi yok.

ABD karşıtı

ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin Irak’a müdahalesinden hemen sonra Sadr, Irak’ı 21 Nisan 2003 - 28 Haziran 2004 tarihlerinde yöneten Geçici Koalisyon Yönetimi’ne karşı olduğunu söylemişti. Sadr, ABD tarafından 13 Temmuz 2003’te atanan Irak Yönetim Konseyi’nden daha fazla meşruiyete sahip olduğunu açıklamıştı. Nisan 2003’te Sadr şehrinde onun taraftarları tarafından kurulan Sadr Bürosu hizmet vermeye başladı. Sağlık, yiyecek ve temiz su, başlıca hizmetleri oluşturuyor.

2003’ten sonra Sadr şehrinde yaşayanlar, mahalle meclisini oluşturacak mahalle kurultaylarını ve Sadr şehrini temsil edecek belediye meclisini seçmek için bir araya geldi.

Sadr bürosu, Sadrcı Mehdi Ordusunun desteğiyle bölge meclisini birkaç hafta boyunca işgal ederek yeni bölge meclisini kaldırmaya çalıştı. Seçilmiş konsey, Amerikan güçlerinin Sadrcıları uzaklaştırmasıyla görevine devam edebildi. Buna rağmen Amerikan ve Irak güçleri Sadr bürosu ve Mehdi Ordusunun Sadr şehrindeki eylemlerine devam etmesine engel olamadı.

Mukteda Sadr, Irak’taki Amerikan varlığını sürekli eleştirdi. Sadr, Mehdi Ordusunun birincil amacının ülkedeki istikrarı yeniden sağlamak olduğunu söylüyor.

Sadr’ın Irak’ta bir teokrasi oluşturmak istediği bilinmesine rağmen o ‘İslami Demokrasi’ kurmak istediğini ifade etmişti. Sadr, Irak milliyetçiliği ve Şii inancını birleştirerek Iraklı yoksul Şii Müslümanlara rol modeli olmak istiyor. Sadr daha fazla popüler olabilmek için yoksul ve üzerine mal varlığı olmadığını söylüyor, bazı Iraklılar onu Amerikan işgaline karşı direnişin sembolü olarak görüyor.

Siyasi atılımı

Sadr’ın taraftarları Aralık 2005’teki seçimlerde parlamentoda Şii siyasi bloğunun parçası olan Birleşik Irak İttifakının yanında durdu. Ama Kasım 2006’da Sadr, başbakan Nuri el-Maliki ve George Bush liderliğinde Ürdün’de düzenlenen bir zirvede Irak hükümetini boykot ettiğini deklare etti.

Boykot iki ay boyunca sürdü, daha sonra Sadrcılar kendi pozisyonlarına geri döndüler.

Nisan 2007’de Sadr, Şiilerce kutsal sayılan Necef’te bir miting çağrısında bulundu, Nuri el-Maliki’den ABD öncülüğündeki güçlerin Irak’tan çekilmesi için bir takvimde anlaşmayı talep etti.

O zamandan bu yana Sadr’a sadık savaşçılarla Amerikan ve Irak güçleri arasında çatışmalar devam etti. Binlerce insan öldü, bir o kadarı da yaralandı.

Sadr hareketinin çıkış noktasında belirsizlik var ama giderek daha etkili bir dini parti gücü kazanıp mücadeleye devam ettikçe bu netlik kazanıyor.

Sadr söylendiğine göre savaşçılarının eylemleri engellendiğinde Ağustos 2008’de İran’daki Kum şehrine taşınmıştı.

2010’daki parlamento seçimlerinde Sadr’ın bloğu güçlü bir etki oluşturunca Ocak 2011’de Necef’e döndü.

Irak Parlamentosu’ndaki Sadr grubunun da lideri olan Şii lider, Maliki liderliğindeki Irak hükümetini, başına buyruk şekilde karar almak ve ülkedeki diğer siyasi grupları dışlamakla suçluyor.

Seçimden galip çıktı



Sadr'ın desteklediği Sairun Koalisyonu, terör örgütü DEAŞ sonrası yapılan genel seçimlerde açıklanan ancak nihai olmayan sonuçlara göre, başkent Bağdat'ta birinciliği elde etti. Sadr, Bağdat'ın yanı sıra Şiilerin yaşadığı güney kentlerinin çoğunda da seçimin galibi olarak birinci sıraya yerleşti. Sadr, bu seçimlerde Irak siyasetinde bir ilke imza atarak komünist ve liberal partilerle ittifak yapma yolunu denedi.

Sadr, ABD karşıtlığının yanı sıra Irak'ta güçlü nüfuzu bulunan ve İran'a karşı mesafeli olan ender Şii liderlerden sayılıyor.

Elde ettiği seçim başarısından dolayı Sadr'ın yeni hükümeti kurma sürecinde masaya güçlü şekilde oturacağı yorumları da yapılıyor. Ancak ülkede güçlü nüfuza sahip ABD ve İran'ın Sadr'a başbakanı seçme şansı bırakmayacağı da konuşuluyor. Irak'taki yasalara göre, seçimin galibi değil, mecliste en çok sandalyeye sahip olan veya en büyük ittifak grubunu elinde bulunduran hükümeti kurabilecek.

Bu da, Sadr'ı seçim yarışını kazanan diğer siyasi gruplarla ittifak yoluna itecek. Şii lider, daha önce yaptığı bir açıklamada, İran'a yakın Haşdi Şabi komutanlarından Hadi el-Amiri'nin başında olduğu Fetih ve Nuri el-Maliki'nin seçim koalisyonu dışında meclise girmeye hak kazanan diğer gruplarla ittifak kurabileceği mesajını vermişti.

Sadr'ın 329 sandalyeli mecliste 54 sandalye elde ettiği tahmin ediliyor.