Sedat Peker SÖZCÜ'den Saygı Öztürk'e Konuştu: "Asla Affetmeyeceğim 3 Kişi Var"
Sedat Peker, SÖZCÜ yazarı Saygı Öztürk'e verdiği özel röportajda, kırmızı bültenin kaldırılması taleplerinin rutin olarak reddedildiğini, Türkiye'ye dönüş haberlerinin doğru olmadığını ve 'Yaşadığım sürece affetmeyeceğim' dediği üç kişi olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin bir süredir en çok konuşulan isimlerinden Sedat Peker, sürgündeki yaşamından SÖZCÜ gazetesinden Saygı Öztürk'e önemli açıklamalarda bulundu. "Varsayılan suç örgütlerini oluşturmak, korkutucu güçten yararlanarak yağma, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" gerekçesiyle hakkında uluslararası yakalama kararı ve kırmızı bülten bulunan Peker'in Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) verdiği bu röportaj, gündeme bomba gibi düştü. Toplumun "Peker bugün ne açıklayacak" diye merakla beklediği günlerin ardından gelen bu röportaj, birçok soru işaretine yanıt verdi.
"Türkiye'ye Döndüğüm Haberleri Doğru Değil, Henüz Çok Erken"
Son dönemde tekrar alevlenen "Sedat Peker Türkiye'ye dönecek" söylentilerine en net yanıt Peker'den geldi. Gazeteci Timur Soykan'ın bu konudaki haberinin bir kesim tarafından yanlış anlaşıldığını belirten Peker, "Ben, ‘Türkiye’ye döneceğim’ ya da ‘Dönmek istiyorum’ diye bir kelime hiçbir zaman kullanmadım. Her zaman ‘Henüz çok erken’ olduğunu söyledim" diyerek bu iddiaları yalanladı. Haberlerin MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın İzzet Ulvi Yönter'in bir paylaşımından yola çıkılarak yapıldığını ifade etti.
Kırmızı Bülten Rutini ve Dönüşün Önündeki Engeller
Sedat Peker, hakkında çıkarılan kırmızı bülten kararının kaldırılması yönündeki avukatlarının başvurularının İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından her seferinde reddedildiğini, bunun dört senedir devam eden adeta "rutine bağlanmış bir durum" olduğunu vurguladı. Mahkemenin son duruşmada da kırmızı bülteni kaldırmamasının, "Peker'in Türkiye'ye dönüş yolunu kapattığı" yorumlarına yol açtığını kabul etti.
Ancak Peker'in açıklamaları daha da ileri gidiyor. Kırmızı bültenin kalkması durumunda dahi "şu an için Türkiye’ye dönmeyi düşünmediğini" net bir dille ifade etti. Bunun en önemli sebebi olarak ise Türkiye'de hakkında devam eden ve "birkaç tane yetkilinin kişisel ihtirasları ve kininden dolayı oluşturulmuş" olduğunu iddia ettiği iki ayrı tutuklama kararının bulunması. Peker, bu davalarda hiçbir suç unsuru olmadığını savundu ve dönmesi halinde mahkeme gününe kadar tutuklanarak cezaevine atılacağını belirtti.
"Yaşadığım Sürece Affetmeyeceğim Üç Kişi Var"
Röportajın en çarpıcı ve dikkat çekici bölümlerinden biri, Peker'in affetmeyeceği kişilerle ilgili sözleri oldu. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun BAE'ye geldiği ve kendisiyle barıştığı yönünde çıkan haberlere sert tepki gösteren Peker, "Beni tanıyan bütün herkes bilir ki ben yapılan kötülüğü de yapılan iyiliği de asla unutmam" dedi. Ardından tarihi bir açıklama yaparak şunları ekledi: "Yaşadığım sürece affetmeyeceğim ve barışmayacağım bu dünyada üç kişi var. Bahsettiğiniz şahıs bu üç kişiden biridir." Bu tip haberlerin "komediden başka hiçbir şey olmadığını" vurguladı.
Peker, bu denli kesin bir tavır takınmasının ardındaki kişisel nedeni de açıkladı. "Benim kızım büyüdü. Ancak o gün yaşadıklarının psikolojik etkisi bugün bile onun hayatının yaşam kalitesini çok kötü etkiliyorsa namus sahibi bir babaya yakışan barışmak değildir" diyerek, yaşananların kızının üzerindeki derin etkisine dikkat çekti. Hatta durumu öyle bir noktaya taşıdı ki, "Bana ‘Cennete gidebilmen için kefaretin bu üç kişiyle barışman’ denirse Yüce Allah’a yemin olsun cehenneme gitmeyi kabul ederim ancak onlarla yine de barışmam" sözleriyle bu konudaki kararlılığının boyutunu gözler önüne serdi.
"Şöhret Ateşten Gömlektir, Giymesini Bilmeyeni Yakar"
Sedat Peker'e karşı geçmişte tehdit ve hakaretlerde bulunan bazı kişilerin başına kötü şeyler geldiği, saldırıya uğradıkları yönündeki soruyu da yanıtlayan Peker, bu konulara girmek istemese de Saygı Öztürk'e olan saygısından dolayı cevaplayacağını belirtti. Kendisini sosyal medyada "YouTuber", Gazeteci Fatih Altaylı'nın tabiriyle ise "genç emekli mafya" (çalışma gününü doldurduğu için genç emekli olmuş) olarak tanımlandığını aktardı. YouTuber'ın veya emeklinin şiddet yapmasının mantıklı olmadığını sorguladı.
Kendisine hakaret eden ve tehdit eden birçok kişinin başına sıkıntılar geldiğini basından gördüğünü ifade eden Peker, "Ancak hiçbiri için üzülmüyorum. Çünkü ben onları uyarmıştım. Şöhret ateşten gömlek gibidir, giymesini bilmeyeni yakar demiştim" şeklinde konuştu. Bu kişilerin kendisine yaptıkları hakaretlerle kısa süreli bir şöhret yaşadıklarını, ancak "ateşten gömleği giymeyi uzun süreli başaramadıkları için ne yazık ki yandıklarını" öne sürdü.
İntikam Akılla Alınır: Ahmet Ağa'dan "Tabutuna Çivi" Nasihati
Peker, intikam konusunda çocukluğundan beri edindiği bir dersi, rahmetli büyüklerinden Şaban Eyüpoğlu amcadan dinlediği bir anıyla açıkladı. 22 yaşındayken Şaban amcanın kendisine, dedesi Ahmet Ağa'dan kalan bir nasihati aktardığını söyledi: Düşmanları yenmek için her zaman savaşın içinde olmaya gerek yoktur.
Şaban Eyüpoğlu'nun Ankara'da inşaat yaparken yaşadığı bir olayı anlattığını aktaran Peker, anlaşmalarına rağmen kendisinden iki katı para isteyen bir gruba oğullarının şiddetle karşılık vermek istediğini, ancak kendisinin göz işaretiyle engel olduğunu ve istenen parayı verdiğini söyledi. Oğullarının bunu bir rezillik ve haraç ödemek olarak gördüğünü belirten Şaban amca, onlara gülerek "Hayır oğlum, ben onların tabutunun çivilerini çaktım" dediğini aktardı. Aldıkları bu parayla aynı şeyi başkalarına da yapacaklarını, ancak sinirleri kendisi kadar sağlam olmayan birinin onları mutlaka öldüreceğini tahmin ettiğini ve nitekim o adamın birkaç sene sonra öldürüldüğünü duyduğunu anlattığını belirtti.
Bu hikayeden intikamın akılla alınacağını öğrendiğini söyleyen Peker, kendisine küfür edip tehdit edenlere cevap vermediğini, onların bu sayede meşhur olduklarını, ancak şöhretin getirdiği güzellikleri yaşayamadan öldüklerini ya da sakat kaldıklarını, çünkü kendisinden sonra başkalarına da aynı şeyi yapıp, o kişilerin sinirlerine hakim olamaması sonucu bu sonu bulduklarını dile getirdi. Sözlerini tarihin en eski öğretilerinden biri olan "Men dakka dukka" diyerek tamamladı: "Eden bulur."
Sedat Peker'in SÖZCÜ'ye verdiği bu detaylı röportaj, hem kişisel duruşu hem de geçmiş olaylara bakışı hakkında önemli ipuçları sunarken, Türkiye'ye olası dönüşü ve affetmeyeceği isimler gibi konularda net mesajlar verdi. Türkiye gündemini sarsan bu açıklamaların derinlemesine analizi ve farklı yorumlar için avazturk.com gibi yayınların değerlendirmeleri de dikkat çekiyor. Röportaj, Peker'in sessizliğinin ardında yatan düşünceleri ve geleceğe yönelik mesajlarını bir kez daha ortaya koymuş oldu.