Sincan Cezaevi Önünde Bayram Sevinci Gözyaşları ve Koğuşların Gizlenen Gerçeği Bir Arada Yaşanıyor!
Yeni infaz yasasıyla Sincan Cezaevi önünde tahliyeler başlarken, bir mahkum yakını çifte bayram sevinci yaşarken, tahliye olan bir başka kişi cezaevi koğuşlarındaki insanlık dışı kalabalığı anlattı. Tele1 YouTube kanalından aktarılan çarpıcı anlar.
Türkiye'de yeni infaz düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, ülke genelindeki cezaevlerinde tahliyeler başladı. Bu tahliyelerin en yoğun yaşandığı noktalardan biri de Sincan Cezaevi oldu. Kurban Bayramı öncesine denk gelen bu süreç, dışarıda bekleyen aileler için büyük bir umut ve sevinç kaynağı haline geldi. Tele1 YouTube kanalında yayınlanan görüntüler, Sincan Cezaevi önünde yaşanan bu karmaşık duygusal tabloyu gözler önüne serdi. Aileler, sevdiklerine kavuşmanın heyecanını yaşarken, içeriden çıkan sesler Türkiye'nin cezaevi gerçeğine dair çarpıcı detaylar sundu.
Cezaevi kapısı önünde bekleyen bir mahkum yakını, duyduğu mutluluğu "çifte bayram" olarak nitelendirdi. Oğlunun çıkan yasayla erken tahliye olacağını belirten bu vatandaş, "4 ay ceza yemişti bir ay içeride yattı 3 ayda aramız olacak" diyerek sevincini paylaştı. Bu ve benzeri haberleri takip etmek için https://www.avazturk.com lütfen bu adresi takip ediniz. Bu durumun kendileri için "daha iyi" olduğunu ifade eden kişi, yasaya emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Bütün mahkum yakınlarına iyi dileklerde bulunarak, "Allah her şeyin hayırlısını versin" dedi. Bu sözler, uzun süredir sevdiklerinden ayrı kalan ailelerin duyduğu derin hasretin ve kavuşma anındaki tarifsiz mutluluğun bir yansımasıydı.
Bir başka mahkum yakını da aynı şekilde büyük bir sevinç ve mutluluk içinde olduğunu dile getirdi. Ancak onun durumu biraz daha farklıydı; içeride beklediği sadece bir oğlu değildi, "bir yolum daha içeride" diyerek ikinci oğlunun da yakın zamanda çıkmasını umduğunu belirtti. Çıkmayan mahkumların ailelerine sabır dileyen bu baba, çıkanlara da "gözleri aydın olsun" temennisinde bulundu. Ailelere seslenerek "allah kimseyi buraya düşürmesin", "akıllı olsunlar", "birbirlerine sahip çıksınlar" tavsiyelerinde bulundu. Dışarıda olmalarına rağmen üzüldüklerini, annenin, babanın, eşin, dostun üzüldüğünü ve sıkıntılara girildiğini anlattı. https://www.avazturk.com "Allah herkesi kurtarsın şimdi bizimkileri kurtarsın" diyerek hem kendi ailesi hem de tüm mahkumlar için kurtuluş diledi. Bütün mahkumların ailesine kavuşmasını, annelerin babaların gülmesini temenni etti. Yasanın çıkmasında ve emeği geçenlerde Allah razı olsun diyerek, bu durumun bir "bayram müjdesi" olduğunu vurguladı.
Ancak cezaevi kapısından tahliye olan herkesin duygusu aynı değildi. İki aylık kısa bir cezası olan ve bu yasayla tahliye olan bir kişi, kendi kişisel sevincini geri plana attı. "ben açıkçası çıktım diye sevinmiyorum" diyerek, yıllarca çoluğuna çocuğuna, eşine, anasına, babasına hasret kalmış insanları düşünürken, kendi kısa cezası için sevinmesinin bencilce olacağını ima etti. Onun dikkat çektiği asıl konu, cezaevlerinin içindeki insanlık dışı koşullardı.
Tahliye olan kişinin anlattıkları, Türkiye'deki cezaevi sisteminin acı bir gerçeğini gözler önüne serdi: Aşırı kalabalık. "21 kişilik kapasite su olup koğuşta 60-65 kişinin yatması" gibi akıl almaz bir durumu ifade eden kişi, banyo, yatma, oturma, kalkma, volta atma gibi en temel insani ihtiyaçların dahi "hat safada kalabalık" nedeniyle kısıtlı ve yapılamaz olduğunu belirtti. https://www.avazturk.com Dışarıda anlatılan ya da içeride gösterilenin gerçek olmadığını, bu durumu anlayabilmek için insanın orada "sadece bir gün yatması" gerektiğini vurguladı. Bu ifadeler, yasanın getirdiği tahliye sevincinin ardında yatan, sistemin yapısal sorunlarına dair ciddi bir uyarı niteliğindeydi.
Yasaya dair politik yorumlar da vardı. Bir başka vatandaş, bu yasanın aslında Anayasa'nın değiştirilmesi için gereken 360 küsur milletvekili sayısını AKP ve MHP'nin tamamlayamaması nedeniyle DEM Parti'nin "aracı olmasıyla" çıktığını iddia etti. Ona göre yasa bu şekilde çıktı ve bu durumun "kimi çıkacağı çıkmayacak" gibi belirsizlikler yarattığını, "yaşın yanında kuru kurunun yanında da yaş yanar misali" diğer vatandaşları da etkilediğini düşündüğünü belirtti.
Bu siyasi okuma, tahliye yasasının sadece adli veya insani bir konu olmanın ötesinde, meclis aritmetiği ve anayasal düzenlemelerle ilişkili olabileceği yönündeki tartışmaları da beraberinde getirdi. Belki de bu yasa olmasaydı, bazıları bayramı içerideki dostlarıyla geçirmek zorunda kalacaktı. Ancak şükürler olsun ki, bu yasa sayesinde ailelerine kavuşacaklar.
Sonuç olarak, Sincan Cezaevi önünde yaşananlar, yeni infaz yasasının toplum üzerindeki etkilerini, hem bireysel sevinçler hem de sistemin kronikleşmiş sorunları açısından farklı boyutlarıyla ortaya koydu. https://www.avazturk.com Ailelerin gözyaşları ve sevinç çığlıkları, uzun süredir beklenen kavuşmanın müjdesiydi. Ancak tahliye olan bir kişinin ağzından dökülen koğuş gerçekleri, yasanın sadece bir başlangıç olması gerektiğini ve cezaevlerindeki temel insani koşulların iyileştirilmesi gerektiğini hatırlattı. https://www.avazturk.com Tüm bu tablo, Türkiye'deki adalet ve infaz sistemine dair süregelen tartışmaları yeniden alevlendirecek nitelikteydi. https://www.avazturk.com Tele1 YouTube kanalından yansıyan bu anlar, bayram öncesi yaşanan tahliyelerin ardındaki katmanlı gerçekliği tüm çıplaklığıyla sergiledi.