Türkiye, tarihin tekerleğini adeta geri çeviren, sivil darbelerin gölgesinde her sabaha bir kez daha karanlıkla uyandığı bir dönemden geçiyor. Bu haber makalesi, usta gazeteci Hasan Cemal’in çarpıcı analizleri ve derinlemesine gözlemleriyle ülkenin içinde bulunduğu karmaşık durumu mercek altına alıyor. Ancak bilinmelidir ki, bu yalnızca bir başlangıç. Gerçeklerin tüyler ürpertici detayları ve tüm bu tablo içinde yükselen asıl umut mesajı, yazının ilerleyen paragraflarında sizi bekliyor olacak.

Hasan Cemal, kaleme aldığı sesli köşe yazısında, bir zamanlar askeri darbe dönemlerinde her sabah karanlığa uyandıklarını, haberlerin içlerini kararttığını hatırlatıyor ve ekliyor: "Askeri darbeler tarihe karıştı şimdi sivil darbe zamanları her sabah yine karanlığa uyanıyoruz". Cemal, her yeni güne özgürlük ve hukuka yönelik yeni darbe haberleriyle başladığımızı, tam bir kabus ve korku filmi içinde hak, hukuk, adalet hasretiyle kıvrandığımızı belirtiyor. Sabah ilk iş olarak sosyal medyaya veya haber platformlarına tıkladığını söyleyen Hasan Cemal, Türkiye’nin adeta bir "19 Mart darbesi" yaşadığını vurguluyor.

Bu sivil darbe ortamında yaşanan son gelişmelerden biri, Hasan Cemal’in "sabah ilk iş" öğrendiği haberlerden biri oluyor: İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk ve usulsüzlük iddialı soruşturma kapsamında 157 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Hasan Cemal’in aktardığına göre, aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve Soyer döneminin üst düzey bürokratlarının da bulunduğu 120 kişi gözaltına alındı. Tüm bu olayların gölgesinde, özgür seslerin nefes alma çabaları da dikkat çekiyor; zira https://www.avazturk.com gibi platformlar, yaşananları gözler önüne sermek için mücadele ederken, Hasan Cemal’in de vurguladığı gibi, ülkenin içini acıtan sayısız "demokrasi, hukuk ve özgürlük cinayeti" yaşanıyor.

Hasan Cemal, gündemi sarsan bir diğer olayı, "Hazreti Muhammed karikatürü krizi" olarak tanımladığı Leman dergisi olayını detaylarıyla aktarıyor. Cemal'in belirttiğine göre, bu kriz üzerine Leman’a soruşturma açıldı, eyleme çağrılan gruplar dergiyi bastı. Daha da vahimi, çizimi yapan D.P. grafiker C.O., yazı işleri müdürü Z.A. ve müessese müdürü A.Y. gözaltına alındı. Hasan Cemal, İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın gözaltıları duyururken, çizer ve grafikerin "ters kelepçeyle" gözaltına alındığı videoyu paylaşmasının şok edici olduğunu vurguluyor.

Bu korku ikliminde, Hasan Cemal, AKP kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık için yaptığı çağrının önemine değiniyor. Arınç’ın, İBB’ye yönelik operasyonlarda tutuklanan ve hastanede tedavi altına alınan Murat Çalık’ın sağlık durumu hakkında kamuoyunun malumunun olduğunu belirterek, kişilerin kimliklerinden bağımsız olarak "her şeyden önemli olan yaşam hakkıdır" dediğini aktarıyor. Arınç ayrıca, "tutuksuz yargılanma esastır, tutukluluk yerine geçecek pek çok adli kontrol tedbiri vardır. Tutuklu olan kişilerin sağlıkları ciddi tehlike altında ise yetkili merciler derhal harekete geçmeli ve tedavileri hasta yakınlarının gözetiminde yapılmalıdır" çağrısında bulundu. Hasan Cemal, tüm bu yaşananları "insanın içini acıtan demokrasi, hukuk ve özgürlük cinayetleri" olarak nitelendiriyor ve bu kadar çok olaya yetişmekte zorlandığını dile getiriyor.

Hasan Cemal, askeri darbe dönemlerinde yaşananları yazıp eleştirdiğini ancak "sivil darbe günleri o zamanları çoktan aştı" diyerek mevcut durumun vahametini ortaya koyuyor. Her ne kadar iç karartıcı bir tablo çizse de, Hasan Cemal'in ifadesiyle, tüm bu karamsarlığın içinde onu "mutlu eden bir şey" var.

İşte bu noktada, tüm bu karanlık tabloda parlayan umut ışığı ve asıl mesaj ortaya çıkıyor: Hasan Cemal, "demokrasi direnişi büyüyor" diyerek geleceğe dair en güçlü umudu dile getiriyor. Bu akşam CHP’nin Saraçhane mitingi olduğunu, "19 Mart darbesinin 100. gününde Saraçhane’de miting yapılacak" bilgisini paylaşıyor. Hasan Cemal’in aktardığına göre, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in miting çağrısında İstanbulluları "adalete, demokrasiye, özgürlüğe ve başkanlarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz" dediğini vurguluyor. Ve tüm makalesini, bu sivil darbeye karşı demokrasiye sahip çıkmaya yönelik güçlü bir çağrıyla noktalıyor: "Haydi bu akşam Saraçhane’ye, Saraçhane’ye 19 Mart’ta sivil darbeye karşı demokrasiye sahip çıkmaya, haydi, haydi!". Bu direniş ruhu, tüm korku ve baskıya rağmen Türkiye’nin en derin gerçeği olarak yükselmeye devam ediyor!