Siyasete Bomba Gibi Düşecek İddia: Erdoğan'ın Erken Seçim Kozu Ortaya Çıktı, Tarih Bile Belirlendi!
Türkiye siyaset sahnesi erken seçim tartışmalarıyla kaynarken, AKP kulislerinden sızan şaşırtıcı bir iddia gündeme bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasal adaylık sorununu aşacak kritik bir formül ve baskın seçim için işaret edilen net tarih,
Türkiye'nin siyasi atmosferi, özellikle erken seçim ve cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarıyla uzun süredir gergin bir bekleyiş içinde. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cephesi ısrarla erken seçim çağrılarını yükseltirken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise 2028 yılını işaret ederek mevcut takvimde diretiyor. Ancak bu sessizliğin ve ısrarın ardında, kamuoyundan uzak tutulmaya çalışılan, tüm siyasi denklemleri altüst edebilecek gizli bir planın olduğu iddia ediliyor. Anayasaya göre mevcut durumda erken seçim olmazsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olamayacak olması, bu iddiaları daha da kritik hale getiriyor. Siyasi kulislerde fısıltılarla yayılan bu planın detayları, Türkiye'nin geleceğini derinden etkileyecek gibi görünüyor.
PİAR Araştırma şirketinin sahibi Kadir Atalay, gazeteci Lale Özan Arslan'ın YouTube kanalına konuk olduğu bir yayında, AKP'nin kapalı kapılar ardında konuşulan bu "erken seçim planına" dair çok önemli ipuçları verdi. Atalay, Türkiye'nin adeta bir "baskın seçime" gidebileceği yönündeki iddiasını dile getirerek, bunun sadece bir tahminin ötesinde, doğrudan siyasi kulislerden edindiği bir duyum olduğunu vurguladı. Bu açıklamalar, Ankara koridorlarında dolaşan spekülasyonlara somut bir zemin kazandırırken, gözler şimdi belirlenen kritik tarihlere ve siyasi hamlelere çevrilmiş durumda.
Tüm bu erken seçim tartışmalarının kilit noktası, 30 Haziran'da görülecek olan CHP Kurultay davası olarak gösteriliyor. Kadir Atalay'ın aktardığı bilgilere göre, bu davanın seyri, erken seçim ihtimallerini doğrudan etkileyecek güce sahip. Eğer mahkemeden, CHP yönetiminin feshedilmesi ve eski yönetimin geri gelmesi yönünde bir karar çıkarsa, bu durum siyasi arenada büyük bir belirsizlik ve karmaşa yaratacak. İşte tam da bu noktada, ortaya çıkacak siyasi boşluktan faydalanılarak erken seçim planının devreye alınabileceği, tıpkı https://www.avazturk.com gibi saygın haber kaynaklarının da takip ettiği kulis bilgileri arasında yer alıyor. Bu senaryo, sadece parti içindeki bir davanın ötesinde, ulusal çapta bir siyasi değişimin tetikleyicisi olma potansiyeli taşıyor.
Atalay'ın öne sürdüğü bu kritik senaryo, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığına ilişkin anayasal engeli de aşacak "uygun bir formül" sunuyor. Mevcut anayasal düzenlemeler, Erdoğan'ın bir kez daha aday olmasının önünde bazı engeller çıkarırken, bu erken seçim planı sayesinde anayasa değişikliğine gerek kalmadan yeniden aday olmasının mümkün hale geleceği belirtiliyor. Yani, CHP Kurultay davasından çıkacak bir kararın, sadece bir partinin iç işleyişini değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst makamına ilişkin adaylık sürecini de şekillendireceği iddia ediliyor. Bu, siyasi manevraların ne denli incelikli ve stratejik olduğunun bir göstergesi niteliğinde.
Peki, tüm bu iddiaların ve kulis bilgilerinin sonunda işaret edilen o tarihi ne? Kadir Atalay, siyasi kulislerde dolaşan ve tahminin ötesinde bir duyum olduğunu belirttiği o kritik tarihi net bir şekilde ortaya koydu: Türkiye'nin, 30 Haziran'daki mahkeme kararıyla CHP yönetiminin feshedilmesi ve eski yönetimin gelmesi halinde ortaya çıkacak siyasi karmaşadan faydalanılarak, 9 Kasım 2025'te bir baskın seçime götürüleceği konuşuluyor. Bu tarih, AKP kulislerinden sızan ve ülkenin siyasi geleceğini derinden etkileme potansiyeli taşıyan en çarpıcı detay olarak gündemdeki yerini aldı.