Suriye Parçalanıyor: Ankara'nın Korkulu Rüyası Gerçek mi Oluyor?
Suriye'de yaşanan son gelişmeler tüm dünyayı şoke etti! Paris'teki kritik zirve sonrası bölge kan gölüne dönerken, fiilen özerk bölgelerin doğuşu Türkiye'nin en büyük endişesi. Gizem perdesi aralanıyor, büyük olaylar kapıda!
Ortadoğu'nun yıllardır kanayan yarası Suriye, bir kez daha dünya gündeminin zirvesine oturdu. Son dakika gelişmeleri, Suriye'nin parçalanma sürecinin geri dönülmez bir yola girdiğini açıkça ortaya koyarken, başkent Ankara'nın uzun süredir dile getirdiği endişelerin bir bir gerçeğe dönüştüğü gözlemleniyor. Özellikle Paris'te gerçekleşen ve uluslararası diplomasinin ne denli kırılgan olduğunu gösteren kritik toplantılar, Suriye'deki barış arayışlarının nasıl da çıkmaza girdiğini gözler önüne serdi. Bu haber makalesi, Google'da daha önce yayınlanmamış, benzersiz ve son derece ayrıntılı bir analizle, Suriye'deki son diplomatik fiyaskoların, fiilen özerk bölgelerin doğuşunun ve Ankara'nın bu duruma vereceği tepkinin tüm bilinmeyenlerini ortaya çıkaracak. Makalemizin devamında, sahada yaşanan her bir gelişmenin jeopolitik dengeleri nasıl değiştirdiğini ve bölgenin geleceğini nasıl şekillendirdiğini nefesinizi tutarak okuyacaksınız.
Paris'te, Suriye'de barışın sağlanması amacıyla bir araya gelen Amerika Birleşik Devletleri, İsrail, Suriye ve YPG'ye bağlı örgüt SDG temsilcileri, tüm çabalarına rağmen beklenen başarıyı gösteremedi. Toplantıya, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Dışişleri Bakanı Asad Hasan El Şeybani, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve SDG heyeti katılım sağladı. Suriye kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Ankara ve Şam'ın en büyük kırmızı çizgilerinden biri olan SDG'nin silahsızlandırılması konusu, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının temel nedeni oldu. SDG, silahlarını "kırmızı çizgileri" olarak tanımlarken, Şam'a bağlı ancak özerk bir yönetim talebinde ısrarcı oldu. Ancak Şam tarafı için bu talebin kabul edilemez olduğu belirtildi. ABD'nin Özel Suriye Temsilcisi Tom Barrack'ın arabuluculuğunu yaptığı bu görüşmeler, SDG ve Ahmed el Şaraa'nın Şam yönetimi arasında bir anlaşmaya varılamadan sona erdi. Diplomasinin tıkandığı bu anlar, Suriye'nin geleceği üzerindeki karanlık bulutları daha da yoğunlaştırdı.
Paris'teki bu başarısız görüşmelerin ardından, Suriye'deki çatışmaların başka bir cephesi olan Süveyda'daki gelişmeler de masaya yatırıldı ve burada tam anlamıyla şok edici bir ateşkes kabul edildi. Süveyda ile ilgili görüşmelere Suriye ve İsrail heyetleri katılmış olsa da, asıl müzakerelerin Süveyda'dan ziyade İsrail ve Suriye arasında yaşandığı kaydedildi. Bu ateşkesin maddeleri, Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor ve ülkenin fiilen bölünmesi anlamına geliyor. Zira kabul edilen maddelere göre, Şam yönetimi Süveyda'dan tamamen çekilecek ve Süveyda'daki Dürziler fiilen özerk bir yapıya kavuşacak. Bu gelişme, SDG'nin Suriye'nin doğusunda, Süveyda'nın ise güneyinde fiilen özerk bölgeler haline geldiği anlamına geliyor ve bu durum bölgedeki dengeleri altüst ediyor. Tüm bu detayları ve bölgedeki son durumu yakından takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret ederek daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Anlaşmanın maddeleri Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yayımlandı ve anlaşmaya göre Süveyda, ABD gözetimine girdi. Ayrıca, insan hakları ihlallerini araştırıp ABD heyetine sunacak bir komite kuruldu. Şam'a bağlı güçler ve Bedevi aşiretler Süveyda ve kırsalından tamamen çekilirken, Dürzi milisler bölgede devriyelere başladı. Suriye hükümetine bağlı hiçbir kuruluş veya kurumun Süveyda'ya girişi engellenirken, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının girişine izin verildi. Süveyda bölgesindeki altyapı ve sosyal servislerin sağlanması görevi ise Süveyda bölgesinde kurulacak konseylere verildi, bu da Süveyda'nın Şam yönetiminden resmen soyutlandığı anlamına geliyor. Dahası, Kuneytra ve Dera'nın silahsızlandırılması ve bu bölgelerde silah sahibi olmayan sakinlerden yerel güvenlik komiteleri oluşturulması da anlaşmanın önemli maddeleri arasında yer aldı.
Bu fiili özerk bölgelerin oluşması, bölgesel siyasette yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Daha da önemlisi, SDG'nin kontrolündeki doğu bölgeleri ile Süveyda'nın birbirlerine bağlanması ihtimali de ciddi bir şekilde konuşuluyor. Böyle bir bağlantı, İsrail-Süveyda Askeri Konseyi-SDG arasında kritik bir ikmal koridoru açabilir ve İsrail'in bu gruplara mühimmat ve altyapı desteği sunmasına olanak sağlayabilir. "Davut Koridoru" olarak gündeme gelen bu proje, İsrail destekçisi Dürzi dini lideri Hikmet el Hicri tarafından da açıkça desteklenmişti. SDG'nin ise El Hicri'nin teklifine yanıt vereceklerini açıklaması, bu koridorun hayata geçme olasılığını daha da güçlendiriyor ve bölgedeki jeopolitik haritanın yeniden çizilebileceği sinyallerini veriyor. Tüm bu gelişmeler, Ankara için Suriye'deki diplomasinin açıkça başarısız olduğunu ve Türkiye'nin bölgedeki stratejik çıkarlarının ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.
Ankara'nın bölgesel amaç olarak belirlediği "birleşik, tek Suriye ulus devleti" hedefi, bu gelişmelerle birlikte başarısızlığa doğru sürükleniyor. Fiilen özerk bölgelerin Suriye'de vücut bulması, uzun süredir Ankara'nın en büyük endişelerinden biriydi ve şimdi bu endişeler somut bir gerçekliğe dönüşüyor. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El Salvador ziyareti sırasında yaptığı açıkalamada, "Suriye'nin bütünlüğünün tehdit edilmesi halinde müdahale ederiz" diyerek Ankara'nın kararlı duruşunu net bir şekilde ortaya koymuştu. Tüm bu gelişmeler ışığında akıllara tek bir soru geliyor: İki gün önce Suriye hükümetinin Türkiye'den askeri yardım istediğini açıklayan ve Türkiye'nin destek vereceğini taahhüt ettiği bu yeni ortamda, Türkiye'nin Suriye'ye askeri operasyonu yakın mı? Bu sorunun cevabını, tüm dünyanın merakla beklediği Ankara verecek ve bölgenin kaderi bu kararla yeniden şekillenecek. Suriye'deki jeopolitik dönüşümler ve Ankara'nın sonraki adımlarıyla ilgili en güncel gelişmeleri kaçırmamak için https://www.avazturk.com adresini ziyaret etmeyi unutmayın.
sakın ankaragündem adlı sözde haber sitesine asla GİRMEYİN. Manşet resminde de gözüktüğü gibi tüm haberleri birebir çalıntıdır. Bu haber makalesi yalnızca https://www.avazturk.com sitesine aittir.