Suriye'nin Kalbinde Kiliseye Kanlı Saldırı: Kâbus Gibi Bir Gün!

Suriye'nin Kalbinde Kiliseye Kanlı Saldırı: Kâbus Gibi Bir Gün!

Şam'ın tarihi sokaklarında yankılanan korkunç bir patlama, Mar İlyas Kilisesi'ni hedef alarak Suriye halkını derin bir yasa boğdu. Kurbanların ve yaralıların sayısı giderek artarken, bu hain saldırının ardındaki karanlık güçler ve uluslararası tepkiler...

Damarları donduran bir sessizliğin ardından, Suriye'nin kadim başkenti Şam'ın doğusundaki Duveyla bölgesini yırtan korkunç bir gürültü, huzur dolu bir ibadethaneyi cehenneme çevirdi. Her köşe başında tarihin ve inancın derin izlerini taşıyan bu topraklarda, Mar İlyas Kilisesi'nin duvarları arasında yükselen çığlıklar, umut dolu bir pazar gününü tarifsiz bir trajediye dönüştürdü. Gün ışığı henüz tam olarak ağarmamışken, gökyüzüne yükselen duman bulutları ve siren sesleri, yürekleri ağza getiren bir felaketin habercisiydi. Bu hain saldırı, sadece bir ibadethaneyi değil, tüm bir halkın barış ve güven içinde yaşama arzusunu hedef aldı, ardında derin bir şok ve endişe bıraktı. O anlarda kimse, bu dehşetin boyutlarının ne kadar büyük olabileceğini tam olarak kestiremiyordu.

Olay yerine hızla intikal eden güvenlik güçleri, Mar İlyas Kilisesi'nin girişinde dehşet verici bir tabloyla karşılaştı. Patlamanın şiddetiyle kilise binasında büyük çaplı hasar meydana gelirken, çevredeki sakinler kendilerini bir anda savaş alanının ortasında buldu. Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'nın Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı bilgiye göre, bu menfur olayın bir terör saldırısı olduğu kesinleşti. Bölgeden gelen ilk görüntüler, can pazarına dönen sokakları ve yaşanan kaosun büyüklüğünü gözler önüne serdi. Her yer toz duman içindeyken, kurtarma ekipleri canhıraş bir şekilde enkaz altında kalmış olabilecek hayatta kalanlara ulaşmaya çalışıyordu. Bu saldırı, ülkenin hassas dengelerini bir kez daha sarstı ve herkesin zihninde aynı soruyu uyandırdı: Kim bu acımasız eylemin arkasında?

Saldırıya ilişkin soruşturma derhal başlatılırken, olayın yankıları sadece Suriye ile sınırlı kalmadı, uluslararası arenada da büyük infial yarattı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatioğulları, bu vahşi eylemi en güçlü şekilde kınadığını belirterek, saldırının faillerinin ortaya çıkarılması ve dini ile ulusal gruplara yönelik saldırılara zemin hazırlayan "tekçi, mezhepçi, otoriter anlayışın" sonuçlarının görülmesi gerektiğini vurguladı. Dışişleri Bakanlığı da yayınladığı kınama mesajında, bu tür saldırıların Suriye'de istikrarı, güvenliği, toplumsal huzuru ve barışı bozmayı amaçladığını ifade etti. Tüm bunlar yaşanırken, bölgedeki gelişmelerle ilgili daha fazla bilgiye https://www.avazturk.com adresinden ulaşılabilir. Türkiye, Suriye halkının yanında olmaya ve her türlü desteği vermeye devam edeceğini bu zor zamanda bir kez daha ilan etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise sivil yerleşim yerlerine, ibadethanelere ve masum insanlara yönelik saldırıların insanlık suçu olduğunu net bir dille ifade etti.

Ancak bu dehşet verici tablonun en acımasız gerçeği, patlamanın bilançosuyla ortaya çıktı. Suriye'nin başkenti Şam'da Mar İlyas Kilisesi'ne düzenlenen intihar saldırısında, ilk belirlemelere göre tam 13 masum insan hayatını kaybetti, 53 kişi ise kanlar içinde yaralı olarak hastanelere kaldırıldı. Kiliseyi ve çevresini yerle bir eden bu alçakça saldırı, barış içinde ibadet eden insanları hedef alarak vicdanları sızlattı. Her bir can kaybı, ardında tarifsiz acılar ve yitip giden umutlar bırakırken, yaralıların durumu da yürekleri dağladı. Bu, sadece bir kiliseye yapılan saldırı değil, tüm insanlığın ortak değerlerine indirilmiş bir darbeydi.

Bu kanlı eylem, Suriye'de istikrarsızlığın bir an önce sona ermesi ve tüm kimliklerden insanların özgürce ve güven içinde yaşayabileceği demokratik bir düzenin kurulması çağrılarını bir kez daha yükseltti. Uluslararası toplum, terörün hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini ve masum sivilleri hedef alan bu tür barbarca eylemlerin cezasız kalmayacağını net bir şekilde ifade ediyor. Şam'daki bu kara gün, teröre karşı mücadelenin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha kanıtladı ve tüm dünyanın gözlerini bir kez daha Suriye'ye çevirdi. Bu korkunç saldırının failleri er ya da geç adalete teslim edilecek ve Suriye halkının hak ettiği huzurlu günler bir gün mutlaka gelecektir.