Süveyda'dan Yükselen IŞİD Çığlığı ve Bahçeli'nin Anayasa Çıkışı, Ortadoğu'da Gizli Bir Planın Habercisi Mi?

Süveyda'dan Yükselen IŞİD Çığlığı ve Bahçeli'nin Anayasa Çıkışı, Ortadoğu'da Gizli Bir Planın Habercisi Mi?

Süveyda'daki IŞİD saldırıları, Bahçeli'nin anayasa tartışmasıyla birleşerek Davut Koridoru'nun perde arkasını aralıyor. Serdar Akinan, bu kritik gelişmelerin Türkiye ve Ortadoğu için taşıdığı büyük riskleri Nelson'ın Huni Deneyi ışığında çarpıcı...

Değerli okurlarımız, son dönemde Türkiye siyasetinde ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler, adeta bir felaketin habercisi gibi iç içe geçiyor. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin anayasa çıkışı ile Suriye'nin Süveyda kentinde IŞİD gölgesinde yaşanan Dürzi katliamı arasındaki görünmez bağlar, bölgedeki gizli ajandaları ve Türkiye'nin geleceğini derinden etkileyecek büyük oyunları işaret ediyor. Haberimizin devamında, bu tehlikeli düğümün nasıl çözüldüğünü ve perde arkasındaki gerçekleri, eşine az rastlanır bir gazetecilik cesaretiyle sizlere sunmaya devam edeceğiz.

Gazeteci Serdar Akinan'ın (Serdar Akinan) aktardığına göre, geçtiğimiz günlerde İsmail Saymaz'ın (İsmail Saymaz) tweeti sonrası Devlet Bahçeli'den (Devlet Bahçeli) veya Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) bir yalanlama gelmemesi, Bahçeli'nin (Devlet Bahçeli) "bu ülkenin anayasasına aykırı olan, Türkiye'yi parçalayacak Sevr Anlaşması'nda açıkça belirtilen, Türkiye'nin etnisite temeli üzerinden bir anayasası olması gerektiği" maddesini açık açık söylemiş olduğu anlamına geliyor ve bu tarihe bir not olarak düştü. Akinan (Serdar Akinan), bu durumu Türkiye'de ender rastlanan kalitede bir siyasetçi olarak tanımladığı Tınaz Titiz'in (Tınaz Titiz) yıllar önce kaleme aldığı ve "Nelson'ın Huni Deneyi" adını verdiği bilimsel bir yazısıyla ilişkilendiriyor. Bu deney, bir sistemi düzeltmeyi kafasına koymuş bir kişinin, amacına ulaşmak için şöyle bir reçete uyguladığını gösteriyor: "bilyenin durduğu yere her defasında ne kadar uzaksa huni tam aksi yöne yani sağa düştü bir huniyi biraz daha sağa kaydırıyor ki oraya bir daha düşsün tam tersi daha başka bir yere düşüyor yani giderek istikrarsızlaşıyor". Tınaz Titiz'in (Tınaz Titiz) yazısında vurguladığı gibi, belediyelerin yol güzergahlarını değiştirerek trafik sıkışıklığını çözmeye, hükümetlerin vergi oranlarını değiştirerek gelirleri artırmaya, başarısız futbol kulüplerinin antrenörlerini değiştirerek şampiyon olmaya veya Merkez Bankası'nın para arzıyla oynayarak faizleri düşürmeye çalışması gibi "kurcalama yöntemleri", sorunları çözmek yerine "sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirdiğini" gösteriyor. Serdar Akinan (Serdar Akinan), Devlet Bahçeli'nin (Devlet Bahçeli) veya AK Parti'nin yönetici sınıfının bir sorunu temel meseleye kafa yormadan kaşıyarak kurcalamaya başlamasının çok daha büyük bir istikrarsızlık getireceği uyarısında bulunuyor. Bu tür anayasa değişikliklerinin devlette çok daha büyük bir istikrarsızlık ortaya çıkaracağını ve çıkacağını belirtiyor.

Bu derin iç tartışmalar sürerken, Suriye'de yaşanan dehşet verici gelişmeler ise göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir tehlike arz ediyor. Serdar Akinan'ın (Serdar Akinan) aktardığına göre, geçtiğimiz günlerde CNN Türk ekranlarında Süveyda'ya saldıran Dürzilere saldıran 'aşiretlerin' görüntüleri yayınlanırken, mikrofon uzatılan kişilerin peçelerinde ve kollarında IŞİD arması görülmüştür. Akinan (Serdar Akinan), günlerdir Süveyda'daki Arap aşiretlerinin Dürzilerle çatıştığını, ancak bu kadar çabuk organize olup şehre bu süratle girmelerinin, şehir savaşını bu kadar iyi yapıyor olmalarının ve gelen yağma görüntülerinin IŞİD'in (Serdar Akinan) işi olduğunu düşündürdüğünü ifade ediyor. Videolarda Müslüman kadınların 'tecavüz ediliyoruz, çocuklarımız öldürülüyor, kocalarımız katlediliyor, Müslümanlar neredesiniz' çığlıkları yükselirken, yaşlı bir Dürzi kadının kameraya "iradem dışınd iradem dışında götürülüyor bunlar da ışçiler diyor" diye feryat etmesi, vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu esnada, bölgedeki birçok önemli gelişmeye ışık tutan detaylı analizler için https://www.avazturk.com gibi güvenilir kaynaklar, kamuoyunu bilgilendirme görevini üstleniyor. Akinan (Serdar Akinan), bahsedilen İdlib'den gelip Şam'ı ele geçiren yığınların, yani içinde onlarca farklı grubun bulunduğu küresel cihatçıların kontrol edilebilir bir yapı olmadığını ve HTÇ lideri Colani'nin küresel sistem tarafından başkanlık koltuğuna oturtulsa da, dünyada tek bir strateji olmadığını, petrolcüler, kıymetli madenciler, merkez bankaları yöneten Rothschild ve Rockefeller aileleri, Pentagon ve Çin'le savaşmaya hazırlanan askeri-ticari-endüstriyel kompleks gibi farklı güçlerin çatıştığını vurguluyor. Bu küresel stratejiler arası çarpışmanın, dolardan altına endeksi çıkış, kripto paranın rolü ve Çin'in kriptoya geçişi gibi konuları da içerdiğini belirtiyor.

Akinan (Serdar Akinan), tüm bu çarpışmaların bir Ortadoğu dizaynı içinde yaşandığını ve özellikle "Davut Koridoru"nun (Serdar Akinan) boş yere söylenmediğini belirtiyor. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun (Netanyahu), Trump'ın (Trump) etrafındaki evanjelikler gibi bölgeye tamamen dini kriterlerle yaklaştığını ifade eden Akinan (Serdar Akinan), YPG'nin dış ilişkiler sorumlusu İlham Ahmet'in (İlham Ahmet) açıkça "insani yardım koridoru"ndan (İlham Ahmet) bahsetmesinin, aslında 'Davut Koridoru' (İlham Ahmet) anlamına geldiğini vurguluyor. Bu koridorun, YPG kontrolündeki kuzeyden Dürzilerin kontrolündeki Süveyda'ya doğru 'insani yardım' (İlham Ahmet) adı altında açılmasının, pekala güneyden kuzeye doğru da çalışabileceği ve buna hiçbir engel olmadığı ifade ediliyor. Bu durumun, Netanyahu'nun (Netanyahu) Dürzilerin neden çıktığı bilinmeyen bir çatışmayı gerekçe göstererek çok akıllıca, zekice ve şeytanca bir oyun kurduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor Serdar Akinan (Serdar Akinan). Gazze'de her gün yüzlerce kişinin ekmek ve un kuyruğunda katledildiği bir ortamda, Cölani'nin kontrol ettiği güruhun İsrail'i ortak düşman olarak görmesine rağmen Gazze'ye ses çıkarmaması, Davut Koridoru'nun açılmasına zemin hazırlayan bu çatışma ortamının aslında bir tuzak veya başka bir oyun olabileceği şüphelerini artırıyor. Akinan (Serdar Akinan), İsrail'in (İsrail) şu anda hiç bulaşmadığını ancak batıdan Şam'a 11 km kadar yaklaştığını da ekliyor.

Türkiye'nin kendi içinde 'Kürt meselesi' veya 'terörsüz Türkiye' (Serdar Akinan) adı altında anlamsız "maval" (Serdar Akinan) tartışmalarıyla boğuşurken, güneyde çok ciddi gelişmelerin yaşandığını, ordunun Pençe harekat bölgesinde PKK (PKK) ile çatır çatır savaştığını ve PKK'nın (PKK) 2200 kez vurulduğunu açıklamasını hatırlatıyor. Serdar Akinan (Serdar Akinan), terörsüz Türkiye söyleminin bir "maval" olduğunu ve bu konuşmalar yapılırken sahada devletin (ordu) terörle mücadele ettiğini, bir albayın (Serdar Akinan) veya binbaşı'nın (Serdar Akinan) 'terörsüz Türkiye süreci var, mağaraya girmeyeyim mi?' demeyeceğini, görevinin vatanı ve milleti korumak olduğunu vurguluyor. Bahçeli'nin (Devlet Bahçeli) bu açıklamaları yaparak "dinamitlerle oynadığını" ve oturduğu koltuğun MHP'nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in (Alparslan Türkeş) koltuğu olduğunu, Türkeş'in (Alparslan Türkeş) mezarından çıksa Bahçeli'ye (Devlet Bahçeli) tüküreceğini söylüyor. Akinan (Serdar Akinan) ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın kendi ifadesiyle Gürcü, başkan yardımcısının Zaza, hatta Kılıçdaroğlu'nun (Kılıçdaroğlu) Cumhurbaşkanı olsa Alevi olmasının Türkiye'nin lehine bir şey olmadığını, bu tartışmaların Türkiye'ye yarar sağlamadığını, aksine ülkenin bir akıl tutulması yaşadığını ifade ediyor. Serdar Akinan (Serdar Akinan), Suriye'nin istikrarsızlaşmasının faturasının tamamının Türkiye'ye çıktığını, alınan göç yükü ve ortaya çıkan statüyle bunun görüldüğünü belirtiyor. Amerikan büyükelçisinin (Amerikan Büyükelçisi) orada rahatça konuştuğunu, İsrail'in (İsrail) planlarının ise bambaşka olduğunu ekliyor. Akinan (Serdar Akinan), Türkiye'nin Suriye hava sahasına ne bir İHA ne de bir F-16 sokabildiğini, Türkiye üzerinden bölgeye giren "binlerce mahlukatın" (Serdar Akinan) Dürzileri katlettiğini, kadınları ve çocukları kaçırıp tecavüz ettiğini, bu vahşeti AK Parti yandaşlarının alkışladığını ve Dürzileri aşağıladığını sert bir dille eleştiriyor. Serdar Akinan (Serdar Akinan), Tınaz Titiz (Tınaz Titiz) gibi onlarca, yüzlerce 'akil insanın' (Serdar Akinan) bulunduğunu, bunların devletin ne olduğunu bildiğini ve siyasetin bu 'üç kağıt' (Serdar Akinan) işlerine eskiden bulaşmadığını, merhum Altan Öymen (Altan Öymen) gibi değerli gazetecilerin bu son kuşağın temsilcileri olduğunu hüzünle dile getiriyor.

Tüm bu gelişmeler, Türkiye'nin sadece iç siyasette değil, dış politikada da büyük bir sınavdan geçtiğini ve ciddi bir stratejik körlük yaşadığını gözler önüne seriyor. Serdar Akinan'ın (Serdar Akinan) da işaret ettiği gibi, Süveyda'da IŞİD eliyle yaratılan kaosun gerçek hedefi, İsrail'in (İsrail) uzun süredir peşinde olduğu Davut Koridoru'nun (Serdar Akinan) açılmasına zemin hazırlamaktan başka bir şey değil. Türkiye'nin, kendi içindeki kısır tartışmalarla enerjisini tüketirken, yanı başında dönen bu dehşet verici jeopolitik oyunlara seyirci kalması veya bilmeden alet olması, gelecek için çok daha büyük felaketlerin kapısını aralayabilir. Erdoğan'ın (Erdoğan) 'o koridoru açtırmayız' (Erdoğan) söylemine rağmen, Gazze'deki katliamlar karşısında kınamaktan başka bir şey yapamıyor olması ve Suriye hava sahasına müdahale edememesi, Türkiye'nin (Serdar Akinan) elinin kolunun bağlandığını açıkça gösteriyor. Türkiye üzerinden bölgeye sızan IŞİD'çi (Serdar Akinan) vahşet sürülerinin Dürzileri katletmesi ve bu durumun içerideki bazı kesimlerce alkışlanması, akıl tutulmasının (Serdar Akinan) vardığı son noktayı temsil ediyor. Unutulmamalıdır ki, Alparslan Türkeş'in (Alparslan Türkeş) ve Atatürk'ün (Atatürk) vasiyetleriyle, devletin bekası için mücadele eden gerçek kahramanlar, sahadaki askerler, bu 'maval' (Serdar Akinan) siyasetinin faturasını canlarıyla ödüyor. Türkiye, bu büyük tuzağın farkına varmalı, acilen bir strateji belirlemeli ve dışarıdan gelen değil, kendi ulusal çıkarlarını temel alan bir duruş sergilemelidir; zira tüm detaylar https://www.avazturk.com adresinde yayınlanan analizlerde de belirtildiği gibi, aksi takdirde bu "kurcalama" (Tınaz Titiz) yöntemleri, telafisi imkansız zararlara yol açabilir.