Tarihi Zirveden Önce Dünyayı Sarsacak İddia
Ukrayna savaşını sona erdirebilecek kritik zirve için geri sayım başladı. Trump, Putin ve Zelenskiy'i bir araya getirecek tarihi toplantının perde arkasında akıl almaz pazarlıklar yaşanıyor! Barış mı, savaşın yeni evresi mi? Tüm detaylar içeride...
Ukrayna'da üç yılı aşkın süredir devam eden ve on binlerce cana mal olan savaş, yeni bir dönemeçte. Küresel dengeleri altüst eden bu yıkıcı çatışmanın akıbeti, tüm dünyanın gözünü Amerika Birleşik Devletleri'ne çevirmesine neden oldu. Zira, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın sürpriz bir çıkışla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini açıklaması, diplomasi koridorlarında fırtınalar kopardı. Ancak, bu görüşmeyi çok daha kritik ve gerilimli hale getiren, sadece iki liderin bir araya gelecek olması değil, masanın altına gizlenmiş üçüncü bir sandalye ihtimali. Beyaz Saray kaynaklarından sızan bilgilere göre, Trump, Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i üçlü bir zirvede buluşturmak için adeta bir satranç oyunu oynuyor. Görüşmenin gerçekleşeceği yer bile başlı başına bir sembol: Rusya'nın bir zamanlar sattığı, şimdi ise iki ülkenin ekonomik ve jeopolitik çıkarlarının kesiştiği sembolik bir nokta olan Alaska...
Bu tarihi buluşmanın yankıları henüz dinmeden, Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'un Moskova'ya giderek Putin ile üç saat süren "yapıcı" bir görüşme gerçekleştirmesi, kulislerdeki fısıltıları gerçeğe dönüştürdü. Witkoff'un bu ziyareti, yalnızca bir istişare olmaktan öte, yaklaşan zirvenin ana hatlarını belirleme amacı taşıyordu. Kremlin'den yapılan açıklamalar her ne kadar "sinyal alışverişi" olarak nitelendirilse de, bu durum Moskova'nın da masada olmaya hevesli olduğunun en net göstergesiydi. Ancak, asıl gizem perdesi, Zelenskiy'nin de bu zirveye davet edilip edilmeyeceği sorusunda düğümleniyor. Başlangıçta Putin ile görüşmek için Zelenskiy ile masaya oturmayı şart koşan Trump'ın, daha sonra bu koşuldan vazgeçmesi, hem Ukrayna'da hem de Avrupa'da büyük bir endişe dalgası yarattı. Zira, Ukrayna'nın dışarıda bırakıldığı bir barış görüşmesinin, Moskova'nın çıkarlarına hizmet edeceği ve savaşı dondurulmuş bir çatışmaya dönüştüreceği korkusu, Kiev ve müttefiklerini tedirgin ediyor.
Bu kritik buluşma öncesinde Zelenskiy'nin gösterdiği kararlı duruş ise, dünya basınının manşetlerini süsledi. Ukrayna'nın lideri, herhangi bir barış anlaşmasının ancak Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı duyulması ve işgal edilen bölgelerin geri verilmesi şartıyla mümkün olacağını defalarca vurguladı. "Ukraynalılar, topraklarını işgalcilere vermeyecek" diyerek duruşunu netleştiren Zelenskiy, özellikle Trump'ın daha önce dile getirdiği "bazı toprakların takas edilmesi" fikrini kesin bir dille reddetti. Bu iki zıt pozisyon, Alaska'daki zirvenin ne kadar çetin geçeceğini ve bir uzlaşmanın ne kadar zorlu olacağını şimdiden gözler önüne seriyor.
Peki, makalenin sonuna sakladığımız o büyük soru ne? Tüm bu diplomatik dansın sonunda, Trump'ın barış vaadi gerçekleşecek mi? Yoksa Zelenskiy'nin de masaya davet edilmesiyle birlikte, Washington'ın Rusya'ya sunduğu yeni ve radikal bir teklif mi tartışılacak? İşte asıl heyecan uyandıran nokta burada. Beyaz Saray'dan sızan son bilgiler, Trump yönetiminin Zelenskiy'yi Alaska'ya davet etmeyi ciddi şekilde düşündüğünü ve bu üçlü zirvenin "kesinlikle mümkün" olduğunu gösteriyor. Ancak, bu davetin altında yatan asıl sebep, sadece barışı sağlamak değil, aynı zamanda Rusya'yı Ukrayna'nın NATO üyeliği ve Batılı askeri varlığı gibi konularda geri adım atmaya ikna edecek, Moskova'nın reddedemeyeceği bir "büyük anlaşma"nın taslağını sunmak olabilir. Eğer bu iddia doğruysa, Alaska'daki zirve, sadece bir barış görüşmesi değil, Soğuk Savaş sonrası dönemin en büyük jeopolitik pazarlığına sahne olabilir. Tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği o an geldiğinde, Trump'ın masaya koyacağı koz, Ukrayna'nın geleceğini, Avrupa'nın güvenliğini ve küresel dengeleri kökten değiştirebilir.