Tekirdağ'dan Yükselen Öfke: Krizin Tek Sorumlusu Erdoğan!
CHP lideri Özgür Özel'in Tekirdağ mitinginde yaptığı tarihi konuşma, ülke gündemini sarsarken, ekonomik buhrandan adaletsizliğe kadar birçok konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı; erken seçim çağrısıyla on binlerce kişiyi ayağa kaldıran bu kritik...
Dün akşam, Türkiye'nin nabzı Tekirdağ'ın Süleymanpaşa Cumhuriyet Meydanı'nda attı. Havanın kararmasına rağmen meydanı dolduran on binlerce vatandaşın coşkusu, sadece bir mitingin ötesinde, büyük bir değişim arayışının ve mevcut duruma duyulan derin öfkenin somut bir göstergesiydi. Her yaştan, her kesimden insanın akın akın geldiği bu buluşma, ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik şartlara, adaletsizliklere ve geleceğe dair belirsizliklere karşı yükselen ortak bir haykırışa dönüştü. Hava, sadece mitingin heyecanıyla değil, aynı zamanda ülkenin üzerine çöken kasvetli havayı dağıtacak bir fırtınanın ayak sesleriyle de yüklüydü. Bu kalabalık, sadece bir parti liderini dinlemek için değil, adeta kaderlerinin gidişatını değiştirecek bir söz duymak için gelmişti.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" adını verdiği miting serisinin on birincisi olan Tekirdağ buluşması, saat 19:00'da başladığında meydan adeta bir insan seline dönüştü. Vatandaşların yüzlerindeki kararlılık, her bir sloganla daha da belirginleşirken, çalınan marşlar ve coşkulu alkışlar, bu mitingin sıradan bir siyasi toplantıdan çok daha fazlası olduğunu gösteriyordu. Meydanda hissedilen elektrik, Türkiye'nin önündeki kritik dönemece işaret eden güçlü bir dalgaydı. Herkes, konuşmacılardan gelecek mesajlara odaklanmış, umut kırıntılarını yakalamak için sabırsızlanıyordu.
Mitingin açılışında, çiftçilerin yaşadığı ağır sorunları dile getiren Ziraat Odası Sözcüsü Ender Çeşme söz aldı. Ardından kürsüye çıkan Tekirdağ Belediye Başkanı Candan Yüceer, "Biz Tekirdağ'ız, biz korkmuyoruz, biz susmuyoruz. Bu ülkeyi sevenler karanlığa terk etmezler. Gün gelecek adalet yerini bulacak. Yaşanacak güzel günler için mücadeleye yürüyoruz. Ülkemizin aydınlık yarınlarına olan inancımızla 'her şey çok güzel olacak'" diyerek meydanı coşturdu. Yüceer, sözlerinin devamında tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na kucak dolusu sevgilerini gönderdiğini belirterek, "Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin diyoruz. Tekirdağ, Trakya, Türkiye seninle. Bizim gücümüz halktan, yolumuz Atatürk'ten..." ifadelerini kullandı. Tüm bu kritik gelişmelerle ilgili daha fazla bilgi ve analize ulaşmak için https://www.avazturk.com adresi ziyaret edilebilir.
Candan Yüceer'in ardından ise mitingin en beklenen anlarından biri yaşandı: Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı, Tekirdağ İl Başkanı Levent Gündoğdu tarafından okundu. İmamoğlu, mesajına "Kadınlara, gençlere, işçiye, emekliye, çiftçiye, esnafa Tekirdağ'ın bereketli topraklarına, alın teriyle büyüyen sanayisine, bu güzel memleketin geleceğine inanan herkese selam olsun" diyerek başladı ve "Bugün Türkiye bir dönüm noktasında. Ya yönümüzü demokrasiye, hukuka, fırsat eşitliğine dönüp yarınlara umutla bakacağız. Ya da her şeyi her yeni gün zulmünü büyüten bu anlayışı sürdüren güvensizliğin içinde savrulmaya devam edeceğiz" sözleriyle mevcut durumu özetledi. Adalet duygusunun Türkiye'de en çok örselenen şey olduğunu, insanların mahkemelerde kişiye göre muamele gördüğünü belirten İmamoğlu, "Bu şahsileştirilmiş sözde hukuk düzeninde iktidara eklenmemiş hiç kimse kendini güvende hissetmiyor" dedi. 19 Mart darbesinden beri türlü kumpaslarla yürüyüşlerinin engellenmeye çalışıldığını, sözde yargı eliyle sadece kendisinin değil, tüm Türkiye'nin rehin alınmaya çalışıldığını vurgulayan İmamoğlu, "Bilin ki ne bizi ne milletimizi yıldırabilirler. Korkularına da oyunlarına da boyun eğmeyiz. Her şey çok güzel olana kadar mücadeleye devam" diyerek direniş mesajı verdi.
İmamoğlu'nun yürekleri dağlayan mesajının ardından sahneye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, meydanı dolduran on binlere hitap etti. Konuşmasına iktidara ekonomi üzerinden yüklenerek başlayan Özel, Türkiye'nin 2018'den beri bir krizin içine girdiğini ve bu krizin yılla değil, getirilen sistemle ilgili olduğunu ifade etti. Özel, bu krizin tek sorumlusunun ise "Her şeyi ben bilirim, ben ekonomistim, dış politikayı ben bilirim diyen Erdoğan" olduğunu sert sözlerle vurguladı. Özgür Özel'in bu sözleri, meydanı saran güçlü alkışlarla karşılandı.
Özel, konuşmasının devamında mevcut iktidarın milletin derdiyle dertlenmediğini, tek dertlerinin oturdukları koltuktan kalkmamak olduğunu belirtti. "Demokrasi, kim iktidara geldiğinde ne yaptığına göre şekillenen bir rejim değildir" diyen Özel, 23 yılın sonunda bir kez seçim kaybeden iktidarın bunu hazmedemediğini ve "sandıktan kaçan, milletten korkan" bir anlayışa sahip olduğunu dile getirdi. Kibrinden gözleri dönmüş, millete yukarıdan bakan bir iktidarla karşı karşıya olunduğunu söyleyen Özel, "Sizleri bulundukları fildişi kulelerden karınca gibi görüyorlar, ezmeye kalkıyorlar. Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum: Milleti karınca gibi ezemezsin. Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir" sözleriyle iktidara meydan okudu. Tekirdağ'ın ödediği 75 milyar TL vergiye karşılık, sadece 17 milyar TL hizmet aldığını belirterek, "5 veren, 1 alan" bir iktidar anlayışını eleştirdi. Ergene Nehri'nden doldurulmuş siyah renkli bir şişe suyu kalabalığa gösteren Özel, Erdoğan'ın 14 yıl önceki "Ergene'de yüzeceğiz, su sporları yapacağız" sözünü hatırlatarak, "Ergene'yi temizleyecek olan da Türkiye siyasetini temizleyecek olan da Cumhuriyet Halk Partisi'nden başkası değildir" dedi.
Gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına da sert tepki gösteren Özgür Özel, "Cezaevlerinin iç avluları doldurularak iç cephe güçlendirilmez. İç cephenin gücü demokrasiden geçer" ifadelerini kullandı. ABD'nin İran'daki nükleer tesisleri vurmasını ve İsrail'in Filistin'e yönelik "soykırımını" kınayan Özel, bölgedeki yeni bir savaşa karşı olduklarını vurguladı. Türkiye'nin savunma sanayisindeki aksaklıklara da değinen Özel, Altay Tankı'nın motor sorunları, F35 projesinden çıkarılma ve F16'ların revizyon eksiklikleri gibi konuları dile getirerek, CHP'nin güçlü ekonomi, milli güvenlik ve savunma sanayisinin teminatı olduğunu belirtti.
Özel, konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden birinde, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik "19 Mart darbe girişimi" iddialarına odaklandı. "Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğimiz gün, Cumhurbaşkanı adayımıza darbeye kalkıştılar. Cumhurbaşkanı adayımızı alıp, dört gün nezarethanelerde tutup, Silivri zindanına koydular" diyen Özel, "Dünün mazlumu, bugünün zalimi olmuştur" sözleriyle Erdoğan'ı hedef aldı. İmamoğlu'nun MASAK raporuyla ilgili olarak yolsuzluk iddialarının tamamen yalan olduğunu, oğlunun yurt dışına gönderdiği paranın bir daire parası kadar olduğunu ve bu paranın annesinden ve dedesinden gelen helal paralar olduğunu belgeleriyle gösterdi. Özel, "Ekrem İmamoğlu hırsız olsa, yolsuzluk yapsa bunlar onu hapse atmaz aksine baş tacı eder, transfer etmeye kalkarlardı. İmamoğlu hırsız, yolsuz olsa onu saraya çağırırlardı. ‘Yerin burası’ derlerdi. ‘Ayakkabı kutularını da al gel’ derlerdi. ‘Bizde senden çok var’ derlerdi" diyerek CHP'nin alnı açık, başı dik olduğunu, çalmadığını ve çırpmadığını ilan etti.
Tüm bu yaşananların ardından, Özgür Özel kürsünün en yüksek noktasından, tüm meydanın ve Türkiye'nin beklediği o çağrıyı yaptı: "Elbette o sandık gelecek! O sandıkla beraber yeni bir cumhurbaşkanımız olacak. O cumhurbaşkanı sonuncusu gibi çiftçiye, köylüye 'Al ananı da git' diyen değil, birincisi gibi 'Köylü milletin efendisidir' diyen birisi olacak". Özel, bu iktidarın değişmesinin şart olduğunu haykırarak, "Ey Erdoğan, ben halkım. Ben milli iradeyim. Adayımı bırak, sandığı getir. adayımı yanımda, sandığı önümde görmek istiyorum. Sandık gelecek, bu iktidar gidecek. Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacaktır!" diyerek erken seçim çağrısını yineledi. Özgür Özel, "Korkunun ecele faydası yoktur. Sandık gelecek, bu milletin takdiri ile Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı olacaktır" diyerek konuşmasını noktaladı ve meydanı dolduran on binlere "Haydi iktidara yürüyelim!" sözleriyle seslendi. Türkiye'nin ekonomik darboğazdan, adaletsizlikten ve toplumsal kutuplaşmadan kurtulmasının tek yolunun bu iktidarın değişmesi olduğunu vurgulayan Özel, bu mücadelenin korkusuzca, usanmadan ve kararlılıkla devam edeceğinin mesajını verdi. Tekirdağ'dan yükselen bu güçlü ses, Türkiye'nin siyasi arenasındaki bir dönüm noktasının habercisiydi: Değişim kapıda, sandık geliyor!