Temmuz’da  ‘kahraman’ Ocakta ‘hain’! Bir garip ihraç...

Temmuz’da ‘kahraman’ Ocakta ‘hain’! Bir garip ihraç...

Başbakan Binali Yıldırım'dan ödüllü 15 Temmuz gazisi Gölcüklü Komiser Yardımcısı Murat Ellibeş'i bu kez de KHK ile vuruldu. Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminde rehin alınan polis arkadaşlarını kurtarmak isterken darbeciler tarafından vurulan Ko

O GECEYİ BÖYLE ANLATTI

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli komiser yardımcısı Murat Ellibeş, FETÖcü katiller tarafından vurularak yaralandı. 15 Temmuz akşamında Tuzla'da uygulama görevi yapan 5 polis arkadaşının 180 kişilik asker tarafından önce abluka daha sonra rehin alınmasının ardından Ellibeş, harekete geçti. Yanındaki 5 polis memuruyla bölgeye giden Ellibeş, askerlerle konuşmak istediği sırada asker tarafından karnından vuruldu. Ağır yaralanan Ellibeş vatandaşların tepkisi üzerine Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Ellibeş, taburcu edilmesinin ardından Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki babaevinde eskortlar eşliğinde getirilerek kahramanlar gibi karşılandı.

 

6 TANK GÖRDÜM

Ellibeş, boğazın kapatılması ve çeşitli noktalardaki hareketliliği öğrenmesi üzerine üstüne nasıl hareket etmeleri gerektiğini sorduğunu dile getirerek, "Sorumlu müdür beni arayarak 5 personelin uygulama noktasında kalmasını, zırhlı araçla Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gitmemi emretti. Yol yoğun olmasından dolayı kapalıydı. Orhanlı gişelerinden inerken 6 tankın hareketliliğini gördüm. Telsizle bilgi veremedim ama 155'e durumu bildirdim. Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne kontrollü şekilde girdik" diye konuştu.

 

KURŞUN SAĞIMDAN GİRDİ

Ellibeş, daha sonra İstanbul'a geçecek 2 birliğin engellemesi talimatı verildiğini belirterek, şöyle konuştu.

"Oradaki arkadaşlarımız 5 kişiydi, takviye olmak için ilgili kişilere durumu bildirdim, insiyatif alarak 5 kişi olarak yola çıktık. O sırada polis arkadaşım telefon açtı, 'yolu kapattıklarını, trafiği durduklarını' iletti. Birlikteki askerlerin araçlarından inerek yaya olarak geldiğini, bir arkadaşımızın vurulduğunu ve rehin alındıklarını söyledi. Uygulama noktasına geldiğimde silahımı kurdum, çelik yeleğimi giydim. 5 arkadaşım, canlarını hiçe sayarak geldi. Müzakere eğitimim olduğu için onlarla görüşeceğimi, onların bir kaç adım geride kalmasını söyledim. Yaklaştığımızda elimde silah olmadığını gösterdim, diyalog yapmak istediğimi ve rehin olan arkadaşımız varsa bize göndermelerini istedim. Türkiye'de silah bırakmaların başladığını ilettim. O sırada silah sesi duydum, ekip arabasının lastiği patladı. Sana mı soracağız? Cümlesini duyduktan sonra arkadaşlarım ateş açmasın diye arkama döndüm, baktım ki abluka altına alınmışız. O anda silah sıkıldı ve kurşun sağımdan girdi, solumdan çıktı."

 

VE İHRAÇ

İstanbul Tuzla’da 15 Temmuz darbe girişimi sırasında askerlerin açtığı ateşle karnından yaralanan komiser yardımcısı Murat Ellibeş, 6 Ocak'ta yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildi.

 

İDDİANAME DE KURTARAMADI

Bu arada Murat Ellibeş'in yaralandığı olayla ilgili iddianame de tamamlandı. Haziran ayında başlayan duruşmada Murat Ellibeş'in  olay gecesi yaşadıkları da ayrıntılarıyla yer aldı.

İddianamede müşteki polis memurları Murat Ellibeş, Apdil Özcan, Sezgin  Önal, Erdal Yıldırım, Erdi Biçer ve Mehmet Biliç'in takviye güç olarak bölgeye  intikal ettikleri, "Yapmayın, bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın  evlatlarıyız, birbirimizi mi vuracağız?" şeklinde sözler söyleyerek şüphelileri  eylemlerinden vazgeçirmeye çalıştıkları aktarılarak, şüpheli Sinan Canlı'nın, kolluk görevlisi müşteki Murat Ellibeş'in yanına yaklaşarak uzun namlulu  silahıyla karın bölgesine, öldürme kastıyla yakın mesafeden ateş ettiği anlatıldı.

 

"POLİSLERİN KAFALARINA SIKIN"

Eski Yüzbaşı Sinan Canlı, eski Üsteğmen Ali Apaydın, eski Üsteğmen Aydın Gülşan ve öğrenci Abdüssamet Asan'ın eylemlerine devam ettikleri ve müşteki polis memurları Apdil Özcan, Sezgin Önal, Erdal Yıldırım, Erdi Biçer ve Mehmet  Biliç’i silahla tehdit ederek zorla yere yatırdıkları kaydedilen iddianamede, şüpheli Canlı'nın müşteki Biliç'i MP-5 marka silahının dipçiği ile yerde darp etmeye başladığı, yine yere yatırdığı müşteki polis memuru Erdal Yıldırım'ın beylik tabancasını aldığı belirtildi. İddianamede, şüpheli Asan'ın ise Canlı'nın  talimatı ile yerde yatan diğer müşteki polis memurlarının beylik tabancalarını, çelik yeleklerini, mühimmatlarını, cep telefonlarını ve telsizlerini topladığı kaydedildi.

 

İddianamede darbeci Yüzbaşı Sinan Canlı'nın, yanındaki diğer şüpheliler Ali Apaydın, Aydın Gülşan ve Abdüssamet Asan'a polislerin kafalarını kaldırmaları halinde "Polislerin kafalarına ateş açın" talimatı verdiği belirtildi.

 

ATILAN LEKE NEFESİMİ KESİYOR

AVAZTURK'e konuşan Murat Ellibeş, meslekten ihraç edilmesi ile ilgili her hangi bir

gerekçe gösterilmediğini söyledi. FETÖ ile bağının bulunmadığını ifade eden Ellibeş şunları söyledi:

"Bu darbe girişimini engellerken öldürmek kastıyla ateş edilerek ağır yaralı olarak Marmara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 5-6 saat ameliyatta kaldım. Ailem Kocaeli'den cenazemi almak amacıyla yola çıkmış. Çok şükür kurtuldum Ancak bu kez de bambaşka bir ölümle karşılaştım. KHK ile  mesleğimden ihraç edildim. Üstelik iddianame de benim anlattıklarımı doğruluyor. Belki tek suçum,  kapatılan  Fatih Ünivresitesi'nde Yüksek Lisans yapmam. Ki  o da Emniyet'in Fatih Üniversitesi ile yaptığı anlaşma nedeniyle Etiler'deki Polis Okulu'nda tamamladım Yüksek Lisansımı kurum içinde tamamladım. bir yıl sonra beni vuran eski Yüzbaşı Sinan Canlı ile yüzleşme fırsatım varken, hesap sormak isterken şu an düştüğüm pozisyonu anlayabiliyor rmusunuz? ALLAH rızası için şu kardeşinizin su vatan evladının boynunu büktürmeyin. Devletim benle çalışmak istemeyebilir saygı duyarım ama ben 1. derece  darbe mağduru iken bu çelişki nasıl açıklanır! Hiç bir yetkiliye ulaşamıyorum, çok da rahat davranamıyorum, çünkü atılan leke hareket etmemi tamamen engelliyor, nefesimi kesiyor?

 

O MALUM ÜNİVERSİTE

Öte yandan Murat Ellibeş, tek suçunun Fatih Üniversitesi'nde Emniyet anlaşma yaptığı için Yüksek lisans yapmasının olduğunu düşündüğünü vurgularken, şu anda kamuda görev yapan çok sayıda üst düzey bürokratın ya kendisi ya çocukları Fatih Üniversitesi'nde okudu ya da Yüksek lisans yaptığı biliniyor. Yine çok sayıda milletvekilinin, bakanlık yapmış isimlerin, belediye başkanlarının ya da çocuklarının, Ak Parti il ve ilçe başkan ve yöneticilerinin de Başta Fatih Üniversitesi olmak üzere FETÖcü olduğu gerekçesiyle kapatılan üniversitelerde eğitim gördüğü ortaya çıkmıştı.

AVAZTÜRK