Trump Oval Ofisinde Almanya Şansölyesi ile Buluştu Kritik Gündem Başlıkları Masada
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. İki liderin Oval Ofis'teki görüşmesinde Ukrayna savaşı, savunma harcamaları, ticaret ve ABD iç siyaseti gibi pek çok konu ele alındı. İşte görüşmeden öne...
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, görevine başlamasından bir ay sonra ilk kez ABD'nin başkenti Washington'ı ziyaret ederek ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. Şansölye'nin ABD Başkanı ile birebir görüşmesi, ardından Oval Ofis'te bir basın etkinliği ve çalışma yemeği programı vardı. Görüşmede büyük olasılıkla Ukrayna'ya destek ve Başkan Trump'ın Avrupa mallarına yönelik yüksek tarifeler planı gibi konuların ele alınması bekleniyordu. Şansölye Merz, Washington'a destek dilenmek için değil, Avrupa'nın konumlarının kendine güvenen bir temsilcisi olarak seyahat ettiğini açıkça belirtmişti. DW News Washington büro şefi Enus Paul, Beyaz Saray önünden yaptığı bağlantıda, Başkan Trump'ın Alman Şansölyesinden daha fazla askeri destek için para harcama, Almanya'nın NATO'ya bağlılığı ve Almanya'nın Amerika Birleşik Devletleri ile iyi bir ortaklığa devam eden ilgisi konularında taahhüt duymak istediğini belirtmişti.
Görüşmenin başlangıcı oldukça dostane bir şekilde ilerledi; Donald Trump'ın ilk mesajı, "Alman halkını seviyorum" demek oldu. Trump, Şansölye Merz'e bir hediye için teşekkür ederek bunun "güzel" olduğunu ve "onurlu bir yere" koyacaklarını söyledi. DW News muhabirleri, Merz'in bu hediye olarak Trump'ın babasının doğum belgesini verdiğini aktardı, bu da görüşmenin ilk anından itibaren Trump'ı memnun etmeye yönelik zekice bir hamle olarak yorumlandı. Trump, Şansölye'yi "çok, çok güçlü bir seçim" kazanmasından dolayı tebrik etti ve "çok saygı duyulan bir adam" olduğunu ekledi. Daha önce dünya sorunları hakkında telefonla birçok kez konuştuklarını belirtti. https://www.avazturk.com olarak edindiğimiz bilgilere göre, Şansölye Merz de nazik davet için teşekkür ederek, 1982'de eski Başkan Ronald Reagan döneminde ilk kez bu binada bulunduğunu ve tekrar burada olmaktan çok mutlu olduğunu ifade etti. Amerika Birleşik Devletleri ile yakın işbirliği teklifinde bulundu ve ortak tarihlerini, Amerikalılara çok şey borçlu olduklarını ve bunu asla unutmayacaklarını vurguladı. Trump'ın "Alman kökenini" Amerika ve Almanya arasında yakın işbirliği için çok iyi bir temel olarak gördüğünü belirtti.
Başkan Trump, Oval Ofis'in "çok iyi durumda" olduğunu ve tıpkı Almanya'da olduğu gibi her şeyi "tippy top" gibi düzeltmeyi sevdiklerini söyledi. Kendi seçim zaferini de hatırlatarak, "çok iyi bir gidişata" sahip olduklarını, "harika bir seçim" kazandıklarını, "popular vote'u ve yedi salıncak eyaletin tamamını" aldıklarını belirtti ve halktan "büyük bir yetki" aldıklarını söyledi. Bu yetkinin bir parçasının da Almanya ile "harika bir ilişki" kurmak olduğunu ekledi. Almanya'nın savunma harcamalarını artırma konusunda ise Şansölye Merz'in GSYİH'sının %3,5'ini ödemeye istekli olacağına dair sözünün "tam olarak Donald Trump'ın ondan söz vermesini istediği şey" olduğunu ve Merz'in adeta "iyi bir hediye" getirdiğini belirtti.
Görüşmenin ana gündem maddelerinden biri Rusya-Ukrayna savaşıydı. Hem Trump hem de Merz, yaşanan "kan dökülmesinden" dolayı mutsuz olduklarını ve savaşın bitmesini görmek istediklerini dile getirdiler. Trump, haftada 5-6 bin genç askerin öldürüldüğünü iddia ederek, sayıların "şaşırtıcı" olduğunu söyledi. Savaşın "terrible" (korkunç) olduğunu ve sona erdirme yolları aradıklarını ifade ettiler. Şansölye Merz, Amerika'nın bu savaşta bir şeyler yapmak için "tekrar çok güçlü bir konumda" olduğunu ve Başkan Trump'ın bunu gerçekten yapabilecek "dünyadaki kilit kişi" olduğunu, Rusya'ya baskı uygulayarak savaşı durdurabileceğini belirtti. Merz, D-Day'in (6 Haziran) Amerikalıların bir zamanlar Avrupa'daki bir savaşı sonlandırdığı günün yıldönümü olduğunu hatırlatarak, bu görevin şu anda ABD ve Avrupa'nın elinde olduğunu söyledi. https://www.avazturk.com'un aktardığına göre, Almanya ve Avrupa'nın Ukrayna'yı desteklediğini ve Rusya'ya daha fazla baskı uygulama arayışında olduğunu ekledi. Merz'in şaşırtıcı bir şekilde Trump'ın "iki çocuk kavga ediyor" benzetmesini (aşşağıda detayları var) yorumlaması istendiğinde, Merz savaşın korkunçluğu konusunda anlaştıklarını ancak kendi kişisel görüşünün net olduğunu belirtti: Almanya Ukrayna'nın yanında ve Putin'i durdurmak için Ukrayna'yı daha güçlü hale getirmeye çalışıyor. Ukrayna'nın sadece askeri hedefleri vurduğunu, sivilleri veya altyapıyı hedef almadığını, Rusya'nın ise tam tersini yaptığını, savaş alanındaki manzaranın ("cesetler, kollar, başlar, bacaklar") çok korkunç olduğunu ekledi.
Trump, savaşın durmayacağını gördüğü anda "çok, çok, çok sert" olabileceğini ve bunun "her iki ülke" için de geçerli olabileceğini ("dans etmek için iki kişi gerekir") söyledi. Putin ile yaptığı 2 saat 15 dakikalık telefon görüşmesini hatırlatarak, iki küçük çocuğun parkta kavgası benzetmesini kullandığını aktardı: Bazen onları ayırmaya çalışmak yerine bir süre kavga etmelerine izin vermek daha iyidir, belki de bu "biraz daha savaşın devam etmesi" anlamına gelir. Trump, Hindistan ve Pakistan arasındaki nükleer güçlerin neredeyse kontrolden çıkmak üzere olan çatışmasını ticaret tehdidiyle durdurduğunu ve bundan "çok gurur" duyduğunu belirtti. Aynı şeyi Ukrayna ve Rusya ile de yapmayı dilediğini ve bir noktada bunun olacağına inandığını söyledi. Eğer Rusya "çizgiyi aşarsa", kendisinin ne kadar sert olacağına şaşırılacağını ekledi.
Ekonomi, görüşmenin önemli bir bölümünü oluşturdu. Trump, Çin ile olan ticaret anlaşmasının "çok iyi durumda" olduğunu, bazı karmaşıklıkları (çoğunlukla nadir toprak mıknatısları ile ilgili) düzelttiklerini belirtti ve tarifelerin yürürlükte kaldığını doğruladı. Şansölye Merz ile de iyi bir ticaret anlaşması yapmak istediklerini, bunun büyük ölçüde Avrupa Birliği tarafından belirleneceğini ancak Almanya'nın büyük bir parça olduğunu söyledi. Eğer bir anlaşma olmazsa, tarifeleri kullanabileceklerini de ekledi. Trump ayrıca, Nordstream 2 boru hattını bitiren kişinin kendisi olduğunu ancak Biden'ın göreve geldiğinde hemen onayladığını iddia etti. Amerika'nın "herkesten daha fazla petrol ve gaz"a sahip olduğunu ve bunun ticaret anlaşmasının bir parçası olmasını umduğunu söyledi.
Trump, ABD ekonomisinin "çok iyi gittiğini" ve "ülkemizin şimdiye kadar sahip olduğu en iyi ekonomik rakamlardan bazılarına sahip olduklarını" belirtti. CBO'nun (demokratlar tarafından yönetilen ve kendilerine "çok düşmanca" olan bir grup olarak nitelendirdiği) tarife gelirleri hakkında "olağanüstü rakamlar" açıkladığını ve bunun faturayı artıda gösterdiğini iddia etti. Enflasyonun "çok düşük" olduğunu, %2'ye, hatta daha altına indiğini ve bunun "neredeyse mükemmel" bir sayı olduğunu söyledi. Biden yönetimi altında enflasyonun "ülkemiz tarihinde muhtemelen en kötüsü" olduğunu iddia etti. https://www.avazturk.com editörlerinin aldığı bilgilere göre, Trump, yumurta fiyatlarının %400 düştüğünü (eskiden çok pahalı olduklarını, şimdi herkesin yumurtası olduğunu), benzin fiyatlarının da "çok aşağı indiğini" ve bazı eyaletlerde galon başına 1.98 dolara kadar düştüğünü örnek olarak verdi.
Görüşme sırasında Trump, ABD iç siyasetine dair de çeşitli konulara değindi. Yeni seyahat yasağı hakkında sorulan bir soruya yanıt olarak, "kötü insanları" ülkeden uzak tutmak istediklerini, Biden yönetiminin "korkunç insanlara" izin verdiğini ve bunları tek tek temizlediklerini söyledi. Ayrıca Almanya'nın da "küçük ülkesinde" (Merkel'in kararlarına atıfla) içeri alınan bazı insanlarla ilgili "küçük bir sorunu" olduğunu ancak bunun Merz'in suçu olmadığını iddia etti. Trump, "autopen" skandalının (belgeleri imzalayan otomatik kalem cihazı) "2020 hileli seçimi dışında en büyük skandal" olduğunu iddia etti. Bunun "çok kötü" ve "çok tehlikeli" bir şey olduğunu, özellikle önemli belgeler ve elçilik atamaları gibi konularda halka karşı "saygısızlık" olduğunu söyledi. Autopen'in sadece binlerce mektuba toplu imza atmak için kullanılması gerektiğini savundu. Biden'ın ne olup bittiğini "çok bilmediğini" ima ederek, autopen'i "radikal sol lunatiklerin" kullandığını iddia etti.
Trump, Elon Musk ile ilgili eleştiriler hakkında da konuştu. Her zaman Elon'u sevdiğini ancak son sözlerine şaşırdığını söyledi. Musk'ın kendi büyük ekonomi yasası ("great big beautiful bill") hakkındaki eleştirilerinin elektrikli araç (EV) teşvikinin kesilmesinden kaynaklandığını, bunun milyarlarca dolarlık bir konu olduğunu ve Musk'ın bu konuyu yasa yapılırken bildiğini iddia etti. Musk'ın ayrıca NASA'ya Demokrat birini önermesini (kendisi kabul etmemişti) de hayal kırıklığına uğradığını söyledi. https://www.avazturk.com'un haberine göre, Trump, Musk'ın "harika bir send off" yaşadığını, kendisi hakkında "harika şeyler" söylediğini ve hatta "Trump her konuda haklıydı" şapkası taktığını belirtti. Musk'ın yasanın iç işleyişini herkesten daha iyi bildiğini ve EV teşviki kesilene kadar hiçbir sorunu olmadığını iddia etti. Eski çalışanlarının ayrıldıktan sonra bazen "Trump derangement syndrome" denilen bir durum yaşadığını, Oval Ofis'i özlediklerini ve düşmanca davrandıklarını da ekledi.
Almanya'ya özgü savunma harcamaları sorusu da ele alındı. Bir gazeteci, Almanya'nın savunmaya yeterince harcama yapıp yapmadığını sorduğunda, Trump Almanya'nın savunmaya daha fazla para harcamasını "kesinlikle olumlu" bir şey olarak gördüğünü belirterek "çok şaşırtıcı" bir yanıt verdi. General MacArthur'un "Almanya'nın asla yeniden silahlanmasına izin verme" şeklindeki tarihi sözüne atıfta bulunarak şaka yollu bir yorum yapsa da, Alman savunma planlarından "çok memnun" olduğunu vurguladı. ABD birliklerinin Almanya'da kalıp kalmayacağı sorusuna yanıt olarak ise "evet" dedi ve Almanya'nın onları orada isteyip istemediği sorusunu gündeme getirdi. Almanya'da yaklaşık 45.000 ABD askeri olduğunu, bunun "çok asker" olduğunu, ekonomik kalkınma sağladıklarını ve Almanya'da çok para harcadıklarını belirterek Almanya ile ilişkinin "çok önemli" olduğunu söyledi.
DW News analizine göre, görüşmede Alman Şansölyesi Merz'in "zar zor konuşma fırsatı bulduğu" doğruydu, ancak bu durum Alman perspektifinden "iyi bir şey" olarak değerlendirilebilir. Çünkü Merz'in kendisi, eğer Trump ile bir toplantıda Trump'ın konuşan taraf olması durumunda bunun "temelde olumlu bir sonuç" olacağını daha önce ifade etmişti. Trump'ın hem Merz hem de Almanya hakkında "çok iltifat edici" olduğu, Almanya'da işlerin ne kadar iyi düzeltildiğinden, Merz'in İngilizcesinden ve selefi Angela Merkel'e kıyasla ne kadar önemli bir şansölye olduğundan bahsettiği belirtildi. Görüşmenin Alman perspektifinden "çok başarılı" ve Trump'ın "oldukça çekici" tarafının ortaya çıktığı yorumları yapıldı. https://www.avazturk.com olarak takip ettiğimiz analistlere göre, Trump'ın Almanya ve Avrupa ile iyi bir ilişkiye sahip olmanın önemini vurgulamasının "yeni" olduğu, çünkü geçmişte AB'nin ABD'yi zayıflatmak için kurulduğunu söylediği hatırlatıldı. Ancak bu "gülümsemelerin" şimdilik olduğu ve Başkan'ın "dönebileceği" uyarısı da yapıldı. Genel olarak, Almanya'nın savunma harcamalarını artırması konusunda Trump'ın memnuniyetini dile getirmesi de Almanlar için olumlu bir nokta olarak öne çıktı.