Truva Atı Yola Koyuldu

Enis Berberoğlu’nun mahkûmiyet kararına binaen Kılıçdaroğlu İstanbul’a dediklerinde açıkçası “bana ne” diyerek muhabbet kanalını değiştirmeğe uğraştım. Ama nereye gitsem aynı sorularla muhatap olunca ben de toplu cevap verme hakkımı kullanmağa karar verdim.

Nasıl geçti partinin başına?

Uçkur davasına istinaden Baykal çekilince yerine getirildi. Pek çok isim olabilirdi lakin “O” olmazdı. Ama o kadar güzel parlatıldı ki, İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı süresince Doğan medya tarafından! İşin içinde bir yerlerden İş Bankası ile Doğan Holding’in POAŞ’ı alma öyküsü de var ama şimdi girmeyeceğim o topa. Zaten künyesini okusanız yeter CHP’nin başından ihraca ama sonuçta ben partili değilim. Sırayla gidelim.

Önce partinin tepesine kondu (2010). İlk işi ne oldu tahmin edin? Normalde CHP iç tüzüğüne göre üyelik başvurusundan sonra en az altı ay beklemesi gereken Sezgin Tanrıkulu’nu şırak diye iç tüzüğün kıyısından dolanarak üye yaptı. Kendi partisinin iç tüzüğüne çalım atarken sorun yok demek ki!

Neler demedi ki Kılıçdaroğlu, kural ve kaidelere bağlı olmak hususundaki özlü sözlerinde! (Bu arada Sezgin Tanrıkulu’nun özgeçmişine baktığınız da YENİ CHP rezaletinin bugünlere nasıl geldiğini de göreceksiniz!)  
Sonra ortaya çıkıp Dersim’li Kemal olarak siyaset yapmağa karar verdi. Unuttuğu şey ise memleketinin adı yine CHP tarafından Tunceli olarak değiştirilmişti. O da buna kızmış olsa gerek CHP’ni değiştirmeğe karar verdi...

Her ne kadar kumpas olsa da sonuçta davası süregelen Ergenekon döneminde Haberal, Balbay, Cihaner dahil pek çok “mağduru” partisine taşıyarak CHP’ni iktidar yerine cezaevine taşıyacağını gösterdi. Neler demedi ki Kılıçdaroğlu, Adalete hesap vermek hususundaki özlü sözlerinde! (Sonrasında partisinin enerjisini Silivriler’de tüketti)

Derken Cumhurbaşkanı adayı buldu. Ekmeleddin İhsanoğlu... Babası, cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’yi terk eden, hatta Atatürk hakkında katli vaciptir diye fetva veren Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin en yakın arkadaşıydı. (Zaten Mısır’da ki mezarlıkta yan yana yatıyorlar). Cumhuriyeti kuran partinin Cumhurbaşkanı adayı şeriat üniversitesinde (El Ezher) çalışmış, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğini yapmış bir zat-ı muhteremdi. Düşünün seçimden hemen önce Pensilvanya’daki sapkının demeci şöyleydi; İman-ı ekmel, İslam-ı ekmel... diye sürüp gidiyordu neyse şimdi uzatmadan tekrar soralım, ne diyordu Kılıçdaroğlu Laik ve Demokratik Cumhuriyete bağlı olmak hususundaki özlü sözlerinde! (Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday belirleyen CHP ve MHP’nin aklına her nedense yerel seçimlerde Melih Gökçek’e karşı birleşmek gelmemişti)

Sonra MİT tırlarının görüntülerini kendi maçası yemediğinde Cumhuriyet Gazetesi’ne iliştirilen ve tıpkı CHP gibi devşirilmesi için görevlendirilen Can Dündar’a teslim ettiği davada yargılanan Enis Berberoğlu’nu CHP’den milletvekili yaptı.

Yargı doğru veya eğri bir karar verdi, vermesine de... CHP Çanakkale milletvekili Muharrem Erkek’in karar sonrası TBMM’de paylaştığı bir resim üzerinden yaptığı açıklamaları dinlerken CHP’nin içinde bulunduğu duruma tahribat mı dersiniz, teşrifat mı yoksa başka bir şey mi, varın siz karar verin.

Yargı siyasallaşıyor diyerek tepki koyan CHP’nin Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Berberoğlu hakkında kararı veren Hakimin rakı masasında çekilmiş resmini meclise göstererek; “...Asliye ceza hâkimiydi ve ilçe seçim kurulu başkanıydı. 7 Haziran genel seçimlerinden önce Bayramiç'te bir yemek yiyor, bir rakı sofrası. Olabilir, insan rakı sofrası kurabilir. Herkesin önünde rakı kadehleri. Fotoğraf çektiriyorlar. Masada biri Rabia işareti yapıyor. Herkesin önünde rakı kadehi, bu hâkimin önünde de rakı kadehi ve fotoğraf çeken kişi daha sonra bunu sosyal medyada paylaşıyor. Masada AK PARTİ Sayın Grup Başkan Vekili Bülent Turan'ın resmi de var. Kendisinin bilgisi yoktur ama resmi var masada. Rabia işareti yapan bir kişi, hâkimle masada rakı içiyor.

Hangisi kötü anlamadım, rakı içmek mi, hakim olmak mı, Rabia işareti mi... Ben bir tek rakıya Ak Parti cenahı karşı sanıyordum meğerse Kılıçdaroğlu, o tarafı da memnun edecek transferler yapmış haberimiz yokmuş!!!

Neler demedi ki Kılıçdaroğlu özel hayata saygı hususundaki özlü sözlerinde!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar