“Başta annem olmak üzere, anne sıfatını sonuna kadar hak eden, sırf yağlı kapı buldu diye ‘hayatım kurtulur çocuk yaparsam’ diye düşünmeyen, çocukları sadece tazminat olarak ya da iletişim aracı olarak görmeyen, hayvan dostu, insan dostu tüm annelerimizin günü kutlu olsun.”

Miras krizinin gölgesinde Anneler Günü

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Ferdi Tayfur'un vasiyetinde adı geçmeyen Tuğçe Tayfur, hukuki süreci başlatmıştı. Vasiyetnamenin iptali için açtığı dava 28 Mayıs'a ertelendi. Bu gelişmenin hemen ardından yaptığı Anneler Günü paylaşımı, kamuoyunda geniş yankı buldu.

Sosyal medyada geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada Tuğçe Tayfur, miras davasına ilişkin şu sözleri kullanmıştı:

“Marmaris'teki davadan seke seke İstanbul’daki davaya gelen Edi ile Adana Barosu’ndan İstanbul’a gelen Büdü girdikleri davadan bir haber, arkalarına baka baka geri dönüyorlarmış. Ben mi? Haziranda doğum yapacağım. Temmuz gibi başlarım konserlere. Çıkış parçamı da babamın şarkılarından birini yaparım.”

Ferdi Tayfur’un vasiyeti ifşa oldu

Miras kriziyle gündeme gelen vasiyette, Tayfur’un Yalova ve İstanbul’daki taşınmazlarının bir kısmının Darüşşafaka Cemiyeti, TSK ve LÖSEV'e bağışlandığı belirtildi. Vasiyetin detaylarına göre:

• Marmaris Beldibi’ndeki iki daire ve İstanbul Fatih’teki bir daire Darüşşafaka Cemiyeti’ne,
• Yalova Esenköy’deki sekiz villa LÖSEV’e,
• Bolu Mudurnu’daki bir daire ise TSK’ya bırakıldı.

Diğer mal varlıkları Tayfur’un resmi eşi Zeliha Tayfur Bayburt, çocukları, torunları ve yeğenleri arasında paylaştırıldı. Telif hakları ise Nilüfer Turanbayburt'a devredildi.

O paylaşım neyi ima etti?

Anneler Günü’nde yapılan bu sert çıkış, bazı çevreler tarafından aile içinde yaşanan çatlağa dikkat çekici bir gönderme olarak yorumlandı. Özellikle “çocukları tazminat olarak görmeyen anneler” ifadesi, kamuoyunda "kimeydi bu söz?" sorusunu da beraberinde getirdi.