Türk Böbrek Vakfı'nın, 1985'ten bu yana İstanbul'un Bahçelievler semtinde kronik böbrek hastalarına umut olan diyaliz merkezi ve Hizmet Hastanesi, miras davası sonucu 31 Ocak 2024 tarihinde faaliyetlerine son veriyor. Yılda 100'e yakın böbrek nakli gerçekleştiren ve böbrek sağlığına dair önemli hizmetler sunan bu kurumlar, ikinci kuşak mirasçıların açtığı davalar sonucu maalesef kapanma kararı almış durumda.

Türk Böbrek Vakfı, sağlık alanında önemli bir rol üstlenmiş, toplum sağlığına katkıda bulunmuş bir kurum olarak bilinir. 1985 yılında kurulmuş olan vakıf, 1989 yılından itibaren Bahçelievler'de faaliyet gösteren bir diyaliz merkezi ve 2000 yılında kurulan Hizmet Hastanesi ile kronik böbrek hastalarına hizmet veriyordu. Bu sağlık merkezleri, başta merhum Ahmet Ermiş, Hacı Ali Akın ve merhum Osman Esen gibi hayırseverlerin yanı sıra yüzlerce gönüllünün desteğiyle hayata geçirilmişti.

Yıllar içerisinde, Türkiye'nin en büyük kapasiteli diyaliz merkezi olarak faaliyet gösteren Hizmet Hastanesi, 2008 yılından bu yana her yıl yaklaşık 100 böbrek nakli gerçekleştirmişti. Ancak, 2000 yılından itibaren, vakfa bağışlanan arazilerle ilgili olarak ikinci kuşak mirasçılar tarafından açılan davalar, ilk ve ikinci derece mahkemelerde vakıf aleyhine sonuçlandı. Bu kararlar neticesinde, Türk Böbrek Vakfı'nın inşa ettiği bu değerli sağlık merkezlerinin tahliyesi kaçınılmaz oldu.

Vakıf Başkanı Timur Erk, bu gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, 40 yıllık vakıf tarihi boyunca sağlık alanında önemli adımlar attıklarını ve toplumda farkındalık yarattıklarını belirtti. Başkan Erk, vakfın ve hastaların bu durumdan derinden etkilendiğini ifade ederken, yeni bir merkez yeri belirlemek için çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca, 2010 yılından itibaren Memorial Sağlık Grubu ile sürdürülen iş birliğinin de devam edeceği belirtildi.

Bu trajik kapanma, sadece Bahçelievler'deki bölgeyi değil, tüm Türkiye'yi etkiliyor. Türk Böbrek Vakfı, yıllar içinde yüzbinlerce insana ulaşarak böbrek sağlığı konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmış, birçok hayatı kurtarmıştı. Bu kurumların kapanışı, böbrek hastaları ve aileleri için büyük bir kayıp anlamına geliyor.

Sonuç olarak, Türk Böbrek Vakfı'nın Bahçelievler'deki bu önemli sağlık merkezlerinin kapanışı, toplum sağlığına verilen değerin ne kadar önemli olduğunu ve sağlık hizmetlerinin devamlılığının korunmasının gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.