Türk Futbolunda Sessiz Fırtına Kopuyor: Yeni Sezon Kaos Mu Getirecek?
Şampiyonluk sonrası sessizliğe bürünen Türk futbolu, aslında büyük bir fırtınanın eşiğinde! TFF'deki kritik kararlar, hakem camiasındaki rahatsızlık ve UEFA'dan gelen sinyallerle, önümüzdeki sezonun tartışmalarla dolu olacağı şimdiden garanti. Gelecek...
Türk futbolunun derin sularında, şampiyonluk coşkusuyla birlikte yaşanan geçici bir sakinliğin ardında, büyük bir fırtınanın habercisi olaylar sessizce gelişmeye devam ediyor ve bu kapsamlı haber makalesi, yeni sezon öncesinde kulislerde konuşulanları ve sahne arkasında dönenleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermeyi sürdürecek. Türk futbolunun nereye koştuğu, kimsenin tam olarak kestiremediği bir muamma halini alırken, www.avazturk.com olarak edindiğimiz bilgiler, gelecek ayların futbolseverler için gerilim dolu anlara gebe olduğunu işaret ediyor.
Futbol dünyasında yaşanan kaosun şimdilik rafa kalkmış gibi görünse de, yeni sezonla birlikte tartışmaların yeniden alevleneceği gün gibi ortada. Kulüplerin sessizliğe büründüğü bu dönemde, özellikle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) üzerindeki baskı ve beklentiler artarak devam ediyor.
Şampiyonluğun belli olmasıyla birlikte kavga adeta yerini sessizliğe bırakmış durumda. Ancak bu sessizlik, fırtına öncesi bir dinginlikten başka bir şey değil gibi. Herkesin ya yeni sezonda yaşanacak tartışmalara odaklandığı ya da önümüzdeki ay yapılacak olan TFF Mali Genel Kurulu’na hazırlandığı biliniyor. Özellikle 17 Temmuz'da futbolumuzu yönetenlerin genel kurul üyelerine sunacağı ve oylayacağı önemli kararlar, tüm gözleri TFF'ye çevirmiş durumda.
TFF'de Çözümsüzlük, Kulüplerin Sorumsuzluğu ve Hakemlerin Kaderi
Bu kritik kararların başında ise kuşkusuz hakemlerle ilgili talimat değişikliği geliyor. Kulüpler bu değişikliklere karar verecek gibi görünse de, sonrasında hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davranacak olmaları, şimdiden büyük bir soru işareti yaratıyor. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun görevine devam edip etmemesi kulüplerin uhdesinde olsa da, daha önce “TFF’den adaletli bir yönetim bekliyoruz” diyen Dursun Özbek’in veya “yapı var” diye feveran eden Fenerbahçe tarafının bugünlerde neden sustuğu merak konusu. Hatta İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yerine Mustafa Eröğüt’ü önerenlerin dahi sessizliğe gömüldüğü görülüyor.
Ancak sorunlar bununla da bitmiyor. Tahkim Kurulu’nun “whatsapp” grubundaki yazışmalar sonrası 4 ismin görevden alınarak yerlerine yedek üyelerin atanması, kurumsal yapıdaki çalkantıları gözler önüne seriyor. Dahası, Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyeleri arasında da ciddi eksiklikler var. MHK’dan iki isim gitmesine rağmen yerlerine neden kimse atanmıyor? Kurulun 9 kişiden oluşması gerekirken neden sadece 7 kişiden ibaret olduğu sorusu cevapsız kalıyor. MHK Başkanı’nın Portekiz modelini tanıtacak olması, yeni talimat, kurul içindeki görev dağılımı ve MHK’nın oluşumu gibi birçok maddenin oylanıp kalıcı hale getirilecek olması önemli gelişmeler. Ama ya sonrası? Kaynaklar açıkça 'kaos' diyor.
Türk Hakemliğinin Dramatik Çöküşü: UEFA ve FIFA'dan Gelen Soğuk Rüzgarlar
Türk futbolunun kanayan yarası hakem camiasında ise durum daha da vahim. Herkesin görmezden geldiği, kulaklarını tıkadığı acı bir gerçek var: Türk hakemleri UEFA ve FIFA çizgisinden çok uzaklaştı. Ferhat Başkan'ın tecrübeli isimleri yine dışarıda bırakması, geçmişteki operasyonlarını anımsatıyor. Cihan Aydın, Zorbay Küçük, Atilla Karaoğlan ve Arda Kardeşler dışında tecrübeli hakem kalmadığı belirtiliyor. Bu durum, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetecek bir Türk hakemimizin olmaması korkusunu beraberinde getiriyor. Daha da endişe verici olanı ise UEFA’nın Türk hakemlerinden ümidi kesmiş ve onları gözden çıkarmış olması. Gerçekten çok yazık.
MHK Başkanı Gündoğdu’nun son hakem seminerinde Süper Ligi 24, 1. Ligi ise 30, toplamda 54 hakemle yöneteceğini söylemesi dikkat çekici. Şu anda üst klasmanda 46 hakemimiz bulunurken, geriye kalan 8 kontenjan için 32 hakemin aday gösterildiği biliniyor. Ancak terfi sınavlarında ne yazık ki kaliteye, yaşa ve tecrübeye hiç bakılmadığı iddiaları, hakem camiasında büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. Çağrılan isimlerden oldukça rahatsız olan hakem camiası, zaten gergin olan ortamı daha da alevlendiriyor.
Tüm bu gelişmeler, futbolseverleri bol tartışmalı, akıllarda bir sürü soru işareti olan bir sezona hazırlıyor. Kulüplerin kısa vadeli menfaatleri uğruna sessiz kalması, TFF'nin yetersiz kalması ve hakem camiasının içindeki sorunlar, Türk futbolunun uluslararası alanda daha da yalnızlaşmasına neden oluyor. Eğer bu gidişata acilen bir dur denmez ve köklü çözümler üretilmezse, Türk futbolunun geleceği gerçekten karanlık bir tünele doğru ilerliyor. Bu tarihi dönemeçte, tüm paydaşların sorumluluk alması ve kısa vadeli kazançlar yerine futbolun uzun vadeli sağlığını düşünmesi elzemdir. Aksi takdirde, Türk futbolu sadece kendi içinde değil, uluslararası arenada da telafisi güç yaralar alacaktır ve www.avazturk.com olarak uyarıyoruz: Türk futbolu, eğer bu çarpık düzenden kurtulamazsa, yakın gelecekte telafisi imkânsız bir uluslararası başarısızlığa ve saygınlık kaybına mahkûm olacaktır.