Türkiye siyaseti, seçim atmosferine girildiğinde her zaman dinamik ve sürprizlerle dolu bir tablo sunar. Ancak son dönemde, seçmen davranışlarındaki değişimler, özellikle de kadın seçmenlerin eğilimleri, siyasi partiler için adeta bir bilmeceye dönüşmüş durumda. Ülkenin dört bir yanındaki seçmen profili incelenirken, kadınların tercihlerinin sandık sonuçlarını doğrudan etkileyen kritik bir faktör olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. ORC Araştırma tarafından yapılan son kamuoyu araştırması, bu karmaşık tablonun şaşırtıcı detaylarını gün ışığına çıkararak, gelecek seçimlere dair önemli ipuçları veriyor.

4-7 Temmuz tarihleri arasında, 2 bin 320 kadın seçmenle yüz yüze yapılan bu kapsamlı anketin sonuçları, siyaset kulislerinde geniş yankı buldu. Araştırma kapsamında katılımcılara yöneltilen temel soru şuydu: "Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?" Bu basit görünen soru, Türkiye'deki kadın seçmenlerin mevcut siyasi eğilimlerini anlamak adına kritik bir öneme sahipti. Kadınların siyasi partilere bakışı, liderlere olan güvenleri ve geleceğe dair beklentileri, ülke siyasetinin seyrini belirlemede vazgeçilmez bir role sahip. Tarih boyunca, kadınların sandık başındaki tercihleri, pek çok seçimin kaderini doğrudan etkiledi. Bugün de durum farklı değil.

ORC Araştırma'nın sonuçlarına göre, kadın seçmenlerin oy tercihleri, genel kamuoyu yoklamalarıyla bazı farklılıklar gösteriyor ve bu durum, siyasi partilerin kadın politikalarını yeniden gözden geçirmesini gerektirecek nitelikte. Anketin detaylarına inildiğinde, belirli partilerin kadın seçmen nezdindeki gücünün sanılandan daha farklı olduğu ortaya çıktı. Örneğin, bazı küçük partilerin kadınlardan aldığı destek, genel oy oranlarının üzerinde bir seyir izlerken, bazı büyük partiler kadın seçmenleri konsolide etme konusunda zorluklar yaşayabiliyor. Bu da gösteriyor ki, siyasetin dili ve kadınlara yönelik mesajlar, partilerin başarısında kilit rol oynuyor. Kadınların ekonomik beklentileri, sosyal politikalar ve toplumsal eşitlik konularındaki hassasiyetleri, parti tercihlerini şekillendiren temel unsurlar olarak öne çıkıyor. Eğitim seviyesi, yaş grubu ve bölgesel farklılıklar da kadın seçmenlerin tercihlerini çeşitlendiren diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.

Anketin verileri, siyasi partilerin kadınlara yönelik stratejilerini yeniden yapılandırmaları gerektiği mesajını veriyor. Kadınların siyasetten beklentileri sadece ekonomik iyileşmelerle sınırlı değil; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına şiddetle mücadele, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi konular da kadın seçmenlerin oy verme kararlarında belirleyici rol oynuyor. Bu veriler ışığında, siyasi partilerin, kadınların gerçek sorunlarına odaklanan, kapsayıcı ve çözüm odaklı politikalar üretmesi gerektiği aşikar. Aksi takdirde, kadın seçmenlerin desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Anket sonuçları, mevcut siyasi dengelerde gözle görülür bir değişim sinyali veriyor ve partilerin bu sinyalleri doğru okuyarak adımlarını buna göre atması hayati önem taşıyor.

ORC Araştırma’nın 2 bin 320 kadın seçmenle yaptığı "Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?" sorusunun yanıtları, Türkiye siyaset sahnesinde dikkat çekici bir tablo ortaya koydu. Uzun süredir iktidarda olan AKP, kadın seçmenlerden yüzde 29,1 oranında destek alırken, MHP'nin oranı yüzde 6,3 olarak kaydedildi. DEM Parti, kadın seçmenler arasında yüzde 5,9 oranında bir destek bulurken, İYİ Parti'nin oranı yüzde 5,3 ve Zafer Partisi'nin oranı ise yüzde 5,0 olarak belirlendi. Diğer partilerden Yeniden Refah Partisi (YRP) yüzde 3,5, Yenilik Partisi (YMP) yüzde 3,1, Büyük Birlik Partisi (BBP) yüzde 2,2 ve A Parti ise yüzde 1,8 oranında oy aldı. Diğer partilerin toplam oyu ise yüzde 2,6 olarak belirtildi.

Peki, tüm bu veriler ışığında, kadın seçmenlerin sandıktaki birinci tercihi kim oldu? Anket sonuçları, birçok kesim için sürpriz sayılabilecek bir liderliği ortaya koydu: Kadın seçmenlerin "Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?" sorusuna verdiği yanıtlara göre, yüzde 35,2'lik ezici bir oranla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) birinci parti olmayı başardı. Bu sonuç, Türkiye siyasetinde kadınların tercihlerinin ne kadar belirleyici olduğunu ve gelecek seçimler öncesi partilerin kadın politikalarına ne denli önem vermesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.